İtalya’da referandum sürerken sitemize girdiğimiz yazıda referanduma giden sürecin arka planını anlatmıştık. Uzun soluklu ve canlı bir kampanya sayesinde referanduma sunulan 4 başlık için de yüksek oranlarda başarı elde edildi.İtalyan halkı net bir biçimde hem nükleer istemediğini hem de sular idaresinin özelleştirilmesi konu başlığına yüzde 56.43 oranında katılım gösterdi, eski düzenin devam etmesine yönelik “evet” oyları yüzde 95.68 çıktı. “Hayır” oyları ise yüzde 4.32′de kaldı. İtalya’da büyük bir zafer kazanıldı.
İtalya, 12 Haziran’da başlayıp 13 Haziran saat 16:00’da sona erecek referandumla, nükleer enerji ve suyun özelleştirilmesi başta olmak üzere 4 ayrı konuda karar verilecek.
Su Hakkı Kampanyası’nın 2010 yılının Kasım ayında Diyarbakır’da gerçekleştirdiği “Uluslararası Su Hakkı Sempozyumu”nun konuşmacılarından biri de İtalya’dan, Italian Water Movements aktivistlerinden Tomasso Fattori idi.
Tomasso Fattori, Diyarbakır’da yaptığı konuşmalarda Haziran 2011 referandum sürecinin arka planını detaylı biçimde anlatmıştı. Özelleştirmenin gerçek etkisini görebilmek için İtalya’nın iyi bir model olduğunu ifade eden Tomasso Fattori, su hizmetlerinin İtalya’da özel şirketlerin elinde bulunmasının yarattığı sonuçları dört noktada özetlemişti; Vatandaşın ödediği faturalarda ortalama yüzde 62 oranında artış olması, su şebekelerinin modernizasyon yatırımlarının özel şirketler tarafından yapılacağı söylenmesine rağmen bu yatırımların maliyetlerinin yine kamu kaynakları tarafından karşılanması, su kaynaklarını korunmasını gözetmeyen bir yaklaşımla su satışlarının artışını destekleyen bir politikanın hayata geçmesi ve şirketlerin kârlarının sürekli artması, son olarak da su hizmetlerinde istihdamda yüzde 30’luk bir azalmanın gerçekleşmesi, birçok kişinin işini kaybetmesi ve hizmet sunumunun da nihayetinde giderek kötüleşmesi.
Bu olumsuz tablo karşısında uzun süredir suyun özelleştirilmesine karşı mücadelelerin sürdüğü İtalya’da, su hareketi, yerel forumlar, platformlar inşa ederken uluslararası ağlara da aktif olarak katılmaktaydı. İtalya’daki su hareketi, “vatandaşların gerçekten kamu hizmeti olarak mı suyu almak istediklerine, yoksa özel hizmet mi istediklerini referandumla karar vermelerini” isteyen referandum çalışmalarını geçtiğimiz yıl içinde başlattılar. İtalya yasalarına göre bir konunun referanduma götürülmesi için 500 bin imza gerekmekte. Su hareketi geçen yıl üç aylık bir süre içerisinde bir milyon dört yüz binden fazla imza topladı. İtalya tarihinde ilk kez bu tarz bir referandum bu kadar yüksek imzayla desteklenmemişti.
Başbakan Silvio Berlusconi, referandumda oy kullanmayı reddetti ve halka da boykot çağrısında bulundu.
Bunu yapma nedeni ise referanduma katılım oranı yüzde ellinin altında kalması durumunda referandumun geçersiz sayılacak olması. Referanduma katılım yüzde ellinin üstünde olması ve evet oylarının yarıdan fazla olması durumunda ise oylanan maddeler kabul edilmiş olacak. Referandumun ilk günü halkın yüzde 41’inin sandık başına gittiği, çok büyük ihtimalle gerekli çoğunluğa ulaşılacağı tahmin ediliyor.
Referandumda evet çıkarsa, suyun özelleştirilmesi ve su dağıtım şirketlerine fiyat belirleme serbestisi getiren yasalar da geçerliliğini yitirecek. Ayrıca yeni nükleer santrallerin kurulmasına da izin verilmeyecek.
İtalya’da bu referandum başarıya ulaşması su hareketine önemli bir kazanım sağlayacak. Su özelleştirme süreçlerinde önemli bir rol üstenmiş olan İtalya’da hizmetlerin tekrar kamu eliyle görülmesinin kabul edilmesi diğer ülkelere emsal teşkil edecektir. Avrupa Birliği’ne üye ülkeler suyun kamu idaresi tarafından ya da özel bir sektör tarafından idare edilmesi konusunda seçimlerini kendileri yapmaktalar. Öte yandan Avrupa Parlamentosu ise birçok kez suyun özelleştirmesine karşı ve suyun insan hakkı olarak kabul edilmesine yönelik kararlar aldı. Avrupa Komisyonu’nun suyla ilgili direktifi de suyun bir hak olarak tanınmasına yönelik. Avrupa Birliği üye ülkeler içinde bir milyon imza ile yasal değişiklikler talep edilebilmekte. İtalya referandumu bu süreci daha hızlı ve olumlu bir noktaya taşıyabilir.