Loç’ta esastan iptal

Kaynak: Radikal, 13 Temmuz 2011
Kastamonu İdare Mahkemesi, Kastamonu’nun Cide ilçesinde bulunan Loç Vadisi’nde yapılması planlanan Hidroelektrik Santrali’nin (HES) Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunu iptal etti. Kastamonu İdare Mahkemesi daha önce yürütmesini durdurduğu HES projesini bu kez ‘esas’tan iptal etti. Loç Vadisi Koruma Platformu Sözcüsü Erdinç Ay, Loç Vadisi Koruma Platformu üyelerince yaklaşık 2 yıl önce Loç Vadisi’nde yapılması planlanan HES projesiyle ilgili ÇED raporunun iptali için Kastamonu İdare Mahkemesine dava açıldığını hatırlattı. Davanın sonuçlandığını belirten Erdinç, mahkemenin 14 maddeden dolayı ÇED raporuyla ilgili iptal kararı verdiğini bildirdi. Mahkemenin 17 sayfalık kararında iptal gerekçeleri arasından; HES’in yakındaki milli park ekosistemini olumsuz etkileyeceği, projenin Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu da belirtilmekte.
Loç Vadisi Devrekani Çayı’nda yapımına başlanan CİDE HES, Küre Dağları’nda yer alıyor. 4 köyün sakinleri, Küre Dağları Milli Parkı yakınındaki HES’in doğal dengeyi etkileyeceğini savunarak hukuk mücadelesi başlatmıştı. 85 Yaşında Loçlu bir nine bastonuyla işçileri kovaladı. Platform kuran Loçlular Taksim’de dev sarı yazma pankartıyla yürüdü. ORYA Enerji’nin İstanbul Fındıklı’daki ofisinin önünde 1 ay oturma eylemi yaptılar. Tüm bu süreçler devam ederken ORYA Enerji, muhtarlarla köy konağı, köy yollarının yapımı, camilerin onarımı, ihtiyacı olan gençlere eğitim bursu sağlama sözleri verdi. HES istemediğini belirterek bu yardımları reddeden Karakadı Köyü Muhtarı Erdoğan Gül’ün tavrı, Radikal’de ‘Vadide son Mohikan’ başlığı ile haber oldu. Ve 2 yıl sonra vadide son gülen “son Mohilanlar” oldu. HES projesi iptal edildi.
Orya Enerji AŞ tarafından yapılması planlanan HES projesiyle ilgili mahkeme kararının temyizi için 1 aylık yasal süre bulunduğunu ifade eden Ay, Loç Vadisi’nde doğal yaşamın korunması adına verdikleri hukuk mücadelesinin ilk ayağını kazandıkları için sevinçli olduklarını söyledi.
(AA’dan ve Serkan Ocak’ın 13 Temmuz Radikal haberinden)