İnsanlar HES’ler nedeniyle zorunlu göçle karşı karşıya

STHPKaynak: Haberfx, 06 Mart 2013
BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı’nı eleştirerek, “Tasarı su havzalarını ticarileştirmeye yöneliktir. İnsanlar HES’ler ve termik santraller nedeniyle zorunlu göçle karşı karşıyalar” dedi.
BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu üyeleriyle birlikte Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Tuncel, Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı’nın su havzalarını ticarileştirmeye yönelik olduğuna dikkat çekerek, “İnsanlar HES’ler ve termik santraller nedeniyle zorunlu göçle karşı karşıyalar. Bizi yaşam alanlarımızdan kopartıyorlar” dedi.

Levent Tüzel ise, “Ülkemizin geleceğinin satılık hale getirilmesine izin vermeyeceğiz. Emek örgütlerimiz, sağlık örgütlerimiz, akademi dünyası, hepimiz buna direneceğiz” diye konuştu. Ardından Platform adına söz alan Prof. Dr. Beyza Üstün, Anadolu’nun pek çok yerinde su havzalarının HES’ler, termik santraller ve diğer enerji üretim tesisleri yapılmak üzere ticarileştirilmek istendiğini belirterek, Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı’nı eleştirdi.

Açıklamanın ardından milletvekilleri basın mensuplarının sorularını yanıtladı. PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerin yayınlanmasının sorulması üzerine Tuncel, bu konu hakkında yeterince açıklama yapıldığını belirterek, şunları söyledi: “Çok önemli ve tarihi bir süreçten geçiyoruz. Bu sürecin bir yol kazasına uğramaması bizim açımızdan önemli. Herkesin, BDP de buna dahil süreci barışa, çözüme evriltecek bir noktada durmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Diğer tartışmalar ne yazık ki katkı vermiyor. Önemli olan, başlatılan bu diyalog, müzakereye dönüşecek mi? Basının da medyanın da buna katkı sunması gerekir. Dünyada da böyle olmuş, basının, medyanın önemli bir rolü olmuş. Çünkü medya, hem toplumu hazırlama, hem doğru bilgiyi paylaşma açısından, hem de barışa katkı sunmak açısından önemli bir noktada duruyor. Biz böyle işlemesi gerektiğini düşünüyoruz. Yoksa bu işi başka bir noktaya da götürebiliriz. Bu süreç başarıya ulaşmazsa daha kötü olacak. O yüzden basın mensuplarının da artık bu meseleye bir nokta koymasının önemli olduğunu düşünüyorum.”