Yaşamı savunurken sanık oldu

Arif Ali CangiKaynak: Egeninsesi.com – 5 Haziran 2013,

5 Haziran 2005’de Dünya Çevre Gününü kutlamak için, Çamköy’e giden ve siyanürcü Altın şirketi tarafından planlandığı iddia edilen taşlı ve yumurtalı saldırıda yaşam savunucularının avukatlığını yapan Av. Arif Ali Cangı sanık konumuna getirildi.

Av. Arif Ali Cangı, İzmir-Çanakkale yolunun çevreciler tarafından trafiğe kapatılması nedeniyle sanık edildi. Duruma Türkiye’nin birçok yerinden çevre avukatı tepki gösterdi. Çevre Avukatları ‘Maksatlı olarak çevre hareketinin ve yaşam savunucularının önüne geçilmek için bu davanın yaratıldığını’ ifade ettiler. Yapılan ilk duruşmada Cangı’yı 19 avukat savunurken birçok çevre örgütü ve çevreci vatandaşlar Cangı’yı yalnız bırakmadı.

Bergama Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya TBB adına Yönetim Kurulu üyesi Av.Ali Arabacı gözlemci olarak katıldı. İzmir Barosu Yönetim Kurulu üyeleri Av. Türkan Karakoç, Av. Özkan Yücel, Av. Anıl Güler, Av. Meriç Kaptan, ÇEHAV’dan ve Ankara’dan Av. Emre Baturay Altınok, Bursa’dan Av.Eralp Atabek, Av. Erol Çiçek, Av. Nahide Demir, Muğla’dan Av. Berna Babaoğlu Ulutaş, Turgutlu’dan Av. Hasan Namak ile İzmir’den Av. Senih Özay, Av. Şehrazat Mercan, Av. Abdullah Öztürk, Av. Ömer Erlat, Av.Ali Reşat Öztürk, Av. Halil Dönmez, Av. Hande Atay, Av. Serkan Cengiz, Av. Betül Duran, Cangı’nın avukatlığını üstlendi.

İzmir Barosu, Bursa Barosu ve TBB Yönetim Kurulu’nun yakından izlediği davada Elele Hareketi, FOÇEP, EGEÇEP, TURÇEP, TEMA üyeleri, Ekoloji Kolektifi, Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, Dikili Kent Konseyi Başkanı Erdoğan Doğan, Dikili Çevre Gönüllüleri, Bergama Çevre Gönüllüleri ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Av.Arif Ali Cangı’ya destek verdi.

Verilen bilgiye göre Av. Arif Ali Cangı hakkında önce takipsizlik kararı verildi. Daha sonra hakkında verilen takipsizlik kararına itiraz eden şirketin itirazı Akhisar Ağır Ceza Mahkemesince reddedildi. Bu defa itirazın reddi kararının bozulması için Adalet Bakanlığına başvuran şirket gerekli izni aldı ve Yargıtay 14.Ceza Dairesi “…dosyadaki fotoğraflarda topluluğa köy meydanında konuştuğu, yolun trafiğe açılması için olay yerine gelen Bergama Kaymakamı ve İlçe Jandarma Komutanının yanında olduğu…” gerekçeleriyle Akhisar Mahkemesinin kararını bozdu ve Cangı’nın sanık olması sağlandı. Bütün bu aşamalar sırasında Cangı’ya hiç bir tebligat yapılmadığı gibi savunmasının da alınmadığı iddia edildi.

Bergama Asliye Ceza Mahkemesinde görülen dava sırasında Siyanürle Altın çıkaran Madenin Avukatları ile Çevre Avukatları arasında tartışmalar yaşandı. Yaklaşık 3,5 saat süren duruşmada İbrahim Akın, Gürel Nişli ile Oya Otyıldız tanık olarak dinlendi. Mahkeme müşteki Hayri Öğüt’ün ifadesinin alınması, müşteki vekillerine tanıklarını bildirmeleri için 16 Eylül 2013 tarihine ertelendi. Ayrıca asıl dosya olan 2010/19 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirme konusunun düşünülmesine karar verildi.

Mahkeme çıkışında konuşan Av.Arif Ali Cangı; “ Bu dava 5 Haziran 2005 tarihinde ki Dünya Çevre Günü’ne giden ekolojistlere yapılan saldırının davasıdır. Geldiğimiz süreçte gerek yasama organında çıkan ekolojiyi mahveden yasalar, gerekse Taksim Gezi Parkı’nın savunulması üzerine polisin kullandığı aşırı şiddet ve buna tepki, Türkiye’nin her yerinde insanların başkaldırması ve ayaklanması ile devam etmektedir. Ekoloji mücadelesinin yaşamı savunma mücadelesi olduğunu bir kez daha kanıtlanmıştır. Bu anlamda dava son derece önemlidir. Davayı açanlar tarafından yaşamı savunanları sindirmeye yönelik bir hareket olsa da yaşamı savunanlar yılmamakta ve yaşamı savunmaya kararlıyız” dedi.

Eşitlik ve Demokrasi Partisi ve Yeşiller Partisi tarafından yapılan açıklamada ise “Kapitalist düzenin en ceberrut, kural tanımaz altın şirketlerini tanıyoruz. Bizleri korkutup yıldıramayacaklar. Yaşanan bu hukuk skandalının takipçisi olacağız. Taksim Gezi Parkı’ndaki yaşam savunucularına uygulanan devlet terörü ile başlayan olaylar şehrine, ağaçlarına, doğasına dolayısıyla ekolojiye sahip çıkan bir halk hareketine dönüşmüş dalga dalga bütün Türkiye’ye yayılmıştır. Bu hareket uygulanan politikalarla tüketilen, kirletilen, yok edilen yaşam kaynaklarına yapılan müdahalelere, devlet terörüne karşı bir isyandır. Bergama’da Altın Şirketi’ne karşı verilen mücadeleden farkı yoktur. Dün maden şirketi olarak halka yumurta ve taşla saldıranlar bugün gaz bombaları, tazyikli sular ve copları ile yurttaşlarına saldıranlarla aynıdır. Aynı hukuksuzluk devam etmektedir” denildi.

Oben Ulu