Alakır Nehri Kardeşiliği’nden açıklama
ADO şirketinin Alakır Vadisi’ndeki Büyükalan Köyü’ne Alakır 1 ve Alakır 2 HES’lerini yapabilmesi için Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu alması gerekiyor. Bu rapor için yapması gerekenlerden biri de halkın katılımı toplantısı. Vadide yapımı tamamlanan diğer 4 HES’in yarattığı yıkım ortadayken bu son 2 HES’in yapılması artık Alakır Vadisi’nin tamamen yok olması demek. Bu HES’lerin gerçekleştirilmesi durumunda, senelerdir uğruna mücadele verilen canlı yaşamı ortadan kalkacak. Vadi, baştan aşağıya kuruyacak. Antalya Valiliği’nin ve şirketlerin bu doğa soykırımını gerçekleştirme konusundaki kararlılığına karşı atılabilecek ilk adım bu toplantıyı fiilen yaptırmamak ve yapılamadığına dair tutanak tutturmaktı. Böylelikle en azından ÇED prosedürü gereği şirket gerçekleştirmesi gereken bir maddeyi yerine getirememiş ve yapmaya çalıştıkları yıkım da geciktirilmiş olacaktı.
Şirket yetkilileri ve devlet görevlileri bugün (22 Ağustos 2013) toplantı için köye geldiğinde halk toplantıyı engelledi. Ancak görevlilerin tuttuğu tutanak halka gösterilmeyerek jandarma korumasıyla kaçırıldı. Yapılamayan toplantı sonrası kendilerine toplantı tutanağı gösterilmeyen halk, yetkililerin yolunu keserek salondan ayrılmalarını uzun süre engelledi. Çıkan karışıklıkta jandarma tarafından salonun arka tarafından çıkarılan bakanlık ve şirket yetkilileri yine jandarma aracıyla ve jandarma korumasıyla resmen kaçırıldı. Halka söylenen ise Antalya valisinin özel genelgesi ve emriyle toplantı tutanağının halka gösterilemeyeceği oldu. Halk savcılığa suç duyurusunda bulunmak üzere kendi tutanağını tuttu. Alakır Nehri Kardeşliği, halkın katılımı toplantısının tutanağını halktan kaçıranların, jandarma aracıyla halktan kaçanlar olduğunu belirtiyor ve soruyor: “Nereye kaçıyorsunuz? Kimden kaçıyorsunuz? Neyi kaçırıyorsunuz?”.
Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!