Tarım kimyasalları balıkların cinsiyetini değiştiriyor!

levrekAmerika’da yapılan bir çalışma Penisilvanya’daki 3 su havzasında tespit edilen çift cinsiyetli balıklar ile su yollarındaki kimyasal kirlilik arasında güçlü bağlantılar olduğunu ortaya koydu. Hormonal sistemi bozan sahip bu kimyasallar, balıklarda ve insanlarda endokrin bezlerini; östrojen, anti androjenler ve tiroid hormonları gibi hormonları ve reseptörleri etkiliyor.

Çalışma, hormonlar ve hormon kılığına giren bileşiklerin erkek balıklarda yumurta oluşumu ile ilgisini belirlemek için üç ayrı su havzasında üç balık türünü inceledi. Sucul ortamlarda çift cinsiyetli balıkların bulunuşu eril karakterin gelişimini engelleyen östrojenik ve anti androjenik kimyasallara maruziyetin biyolojik göstergesi olarak değerlendirildi.

Sucul bölgelerden örnek olarak alınan Levrek’lerin testislerinide döllenmemiş yumurta mevcut olduğunu tespit eden çalışma ayrıca artan çift cinsiyetli balık karakteristiği ile tarım alanları arasında bir ilişkiyi de ortaya koydu. Levrek’lerdeki döllenmemiş yumurta sıklığı ile tarımsal alan kullanım sıklığının örtüşmesinin yanı sıra hormonal sistemi bozan östrojenik kimyasalların miktarı ile de Levrek’lerde hormonal etkilerin şiddetinin de orantılı olduğu belirlendi.

Su kirliliğine dair yasalara bakarsak, nasıl tarımsal kullanım ile hormonal sistem bozucu kimyasallar arasında doğrudan güçlü bir korelasyon olduğunu anlamak mümkün. Temiz Su Kanunu, tarımı pek çok su kirliliği standardından muaf tutuyor ve pestisit kullanımını dahi bir gereklilik olarak görüp izin veriyor. Böylelikle, su kirliliğinin en büyük kaynaklarından birinin tamamen suyu kirletmekte serbest bırakılmış oluyor ve bu sudaki canlı yaşamını öldüren alg patlamasından, çift cinsiyetli balıklara ve suya pestisit karışmasına kadar pek çok çevresel soruna yol açıyor.

Balıklarda, kimyasal maruziyetine bağlı cinsiyet değişikliği üzerine 2003 yılından beri araştırmalar yapılıyor. Yine Amerika’da yapılan bir başka araştırmada Potomac nehrindeki erkek balıklarda yumurta bulunma oranı %50 ile %100 arasında bulunmuştu. Bu konuda bilim insanlarının yaptığı yüzlerce araştırma, yaygın kullanılan bu kimyasallara maruziyetin normal gelişimi engelleyebileceğine dikkat çekiyor. Hormonal sistem bozucu kimyasallar, hem balıklarda hem insanlarda; hormonların yanı sıra, sinir sistemini, davranışları, bağışıklık sistemini ve metabolizmayı, karaciğeri, kemikleri, organları, bezleri ve dokuları etkiliyor. Toksikoloji araştırmaları ise güvenli” sınırın yüzlerce kat altındaki konsantrasyonlarda kullanıldıklarında dahi, kimyasallardan bazılarının olumsuz etkilerine rastlandığını ortaya koyuyor. Buna rağmen balıklar ve insanları koruyacak hiç bir önlem alınmıyor.

Çevre ve toplum sağlığı için, hormonal sistem üzerinde bozucu etkiye sahip kimyasalların tarımda kullanımını engelleyecek düzenlemelere derhal gidilmesi gerekiyor.

Kaynak: EcoWatch