Su hakkı güvence altına alınsın

musluktaki-temiz-suyumu-geri-ver-10Kaynak: GazeteA24, 31 Ağustos 2014

Kurak bir yaz geçiriyoruz. İşin kötüsü, önümüzdeki yazın bundan daha da sıcak geçeceği öngörülüyor. Sıcaklık ve kuraklığın önümüze çıkardığı en öncelikli sorun ise su sorunu… Haberlerde ülke genelinde barajların doluluk oranıyla ilgili ciddi riskler söz konusu ediliyor.
Şehrimizdeki durumun vahametini ise Sapanca Gölü’nden biliyoruz. Üstelik sadece kuraklık ile açıklanamayacak bir sorun yaşanıyor. Rakamlara gerek yok. göl kenarından geçmeniz yada kıyısında biraz yürümeniz, göldeki su kaybının ciddiyetini apaçık ortaya koymaya yetiyor da artıyor bile. Buna rağmen ciddi bir çözüm iradesi geliştirilmiş değil… İşi Allah’a havale eden yerel yöneticiler ve dahası bakanlar varken ne yapılabileceği konusu da şüpheli hale geliyor.

Allah’ın verdiği nimetleri emanet bilinciyle koruyup, kullanmayanların; yarın geri dönülemez bir noktaya vardığımızda sorumluluğu Allah’a bırakması tam bir haksızlıktır, aymazlıktır. İşlerin kötüye gitmesiyle birlikte tabi duruma dikkat çekmeye çalışanlar da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.

Eylemlerin ve açıklamaların dışında imza kampanyaları ile bir bilinç ya da duyarlılık oluşturulması amaçlanıyor. Nitekim bu konuda son başlatılan imza kampanyalarından biri de “Su Hakkı Talep Ediyoruz” başlığıyla internet üzerinden başlatıldı.

Çağrı şöyle: “Su Hakkı Anayasal Güvence Altına Alınsın! Su. insanlar ve diğer bütün canlıların en temel yaşam kaynağı.

Bu hayati varlığa bütüncül bir anlayışla yaklaşılması ve bu varlığın korunması hem bugünümüz, hem de yarınımız için bir zorunluluk. Suyun korunması ve gelecek kuşaklarla birlikte tüm canlıların sudan faydalanması, ancak suya erişimin temel haklar arasında sayılması ile mümkün olacaktır.

Her bireyin ve canlının yeterli miktar ve kalitede suya erişim hakkı vardır. Bu hakkın sağlanması devletin en temel görevlerinden biri olmalıdır.

Su hakkı anayasada belirtilen temel haklar arasında yer almalıdır. Sosyal devlet ilkesi gereği, su hizmetleri kamu hizmeti olarak kabul edilmeli; herkesin yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilecek miktarda ve kalitede suya ücretsiz ulaşması sağlanmalı, erişim hakkını kısıtlayan bütün yasal düzenlemeler ve uygulamalar kaldırılmalıdır.

Suyla ilgili alınan kararlar toplumun tüm kesimleri tarafından katılımcılık ilkesiyle ve doğayı koruyan bir anlayışla gerçekleştirilmelidir. Bugüne kadar, merkezi idare ve uluslararası finans kuruluşlarının belirlediği, doğayı ve su varlıklarını bir ticari ürün olarak gören politikalar ve uygulamaların sonucunda:

– Temiz su kaynakları hızla kirlendi ve tükenmenin eşiğine geldi.

– Su “yönetiminden” sorumlu olan belediyeler, neoliberal politikalar ve kapitalist bir anlayışın ürünü olarak ticari işletmelere dönüştürüldü. – İnsanlar su hizmetlerinin müşterisi haline getirildi. Kaliteli ve yeterli suya erişim zorlaştı, yalnızca parası olanlar kaliteli ve yeterli suya erişir hale geldi. – Su varlıkları piyasa koşullarına açıldı.

Sosyal-ekolojik etkileri göz ardı edilerek, havza planlaması yapılmadan ve bölge halkının onayı alınmadan inşa edilen baraj ve HES’ler toplumu ve doğayı yok oluşa sürükledi. Su politikalarında köklü bir değişim yaratmak, toplum için su hizmetlerinde kaliteyi arttırmak ve adaleti yerleştirmek, herkesin temel ihtiyaçlarına yetecek miktar ve kalitede suya erişimini sağlamak, sosyal- ekolojik yıkımların önüne geçmek için harekete geçiyoruz. Biz, “kâr için değil, yaşam için SU” diyoruz.

Ve talep ediyoruz:

Su hakkı anayasal güvence altına alınsın. Temel ihtiyaçlara yetecek miktar ve kalitede su ücretsiz olarak verilsin.

Temiz, güvenilir ve içilebilir nitelikte su  şebeke sularından sağlansın.

Su tarifesinin belirlenmesinde kârı esas alan “4736 Sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri Kanunu”. “2560 sayılı İSKİ Kanununun 23.maddesindeki düzenleme ve benzeri kanunlar yürürlükten kaldırılsın. Suyla ilgili kararlar, toplumun tüm kesimleri tarafından katılımcılık ilkesi ile alınsın.

Bu kararlar doğanın, tüm canlıların ve gelecek kuşakların su hakkını koruyacak nitelikte ve bütünlükçü olsun.” Sanıyorum talepler somut ve makul.

Bunları yaygınlaştırmak ise hepimizin sorumluluğu. Daha fazla bilgi ve destek için suhakki.org adresine bakmanızı tavsiye ediyorum. .