Kaynak: Haberler.com
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Başkanı Prof.Dr. Yusuf Demir, kuraklığın kronik bir sorun haline gelmemesi için su kaynaklarının hem yağışlı, hem de kurak dönemlerde iyi yönetilmesi gerektiğini söyledi. Prof.Dr. Demir, “Kısa vadede, ülkemiz kuraklık riskini ve etkilerini henüz atlatamamıştır” dedi.
OMÜ Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Başkanı Prof.Dr. Yusuf Demir, küresel iklim değişikliğinin sonucu dünyanın birçok bölgesinde artan sıcaklıklar ve azalan yağışların, kuraklık olaylarının sıklığını ve ciddiyetini artırdığını dile getirdi. Prof.Dr. Demir, kuraklığın çok yavaş başlayan, aylar ve hatta yıllar boyunca gelişen ve çok geniş alanları etkileyen bir olay olduğunu belirtti. Türkiye’nin su kaynaklarının yer üstü ve yer altı olmak üzere toplam 112 milyar metreküp olduğunu ifade eden Prof.Dr. Demir, “Ülkemizin yıllık yenilenebilir su kaynağı potansiyelinin yaklaşık yüzde 40’ı yani 45 milyar metreküp su kontrol altındadır. Bu kaynağın yüzde 74’ü olan 33 milyar metreküp her yıl tarım sektörüne tahsis edilmektedir. Tarımda ortalama sulama randımanı yüzde 43’tür. Diğer bir deyişle her yıl tarım sektöründe 19 milyar metreküp su boşa harcanmaktadır. Buna göre tarımda israf edilen su kaynağı neredeyse evsel ve endüstriyel kullanımın 2 katı kadardır” dedi.
KURAKLIĞIN ETKİLERİ ATLATILAMADI
Prof.Dr. Demir, kuraklığın kronik bir sorun haline gelmemesi için su kaynaklarının hem yağışlı hem de kurak dönemlerde iyi yönetilmesi gerektiğini söyleyerek, “Doğal olaylara ve afetlere karşı koruyucu tedbirlerin dışında tedbir almak zordur. Ancak mevcut kaynakların kullanımında alınması gereken tedbirler bulunmaktadır. Bu amaçla ülke olarak kısa, orta ve uzun vadeli projeksiyonlar yaparak çözümler üretmeliyiz. Kısa vadede, ülkemiz kuraklık riskini ve etkilerini henüz atlatamamıştır. Mevcut kaynakların kullanımı ve korunumu ile ilgili acil eylem planı oluşturulmalıdır. Orta vadede suyun önemi, kaynaklarımızın mevcut durumu ve korunumu, sürdürülebilir su dengesi için tedbirler, ilkokullardan başlayan ve toplumun tüm kesimlerini kapsayacak eğitim çalışmaları başlatılmalı, bilinçli bir toplum oluşturulmalıdır” diye konuştu.