Dünyanın dört bir yanında git gide daha çok şehir, bölge ya da ülke su özelleştirilmesi defterini kapatıp, su hizmetlerini yeniden kamulaştırıyor. Su ve hıfzıssıhha yönetimi tekrar kamunun kontrolüne veriliyor. Özel idarelerin yerine getirilmemiş vaadleri ve kârı, kamu yararının önüne koymaları bunu tetikleyen etken oldu.
TNI’nin yaptığı araştırma, dünyada su ve hıfzıssıhha hizmetletlerinin yeniden kamulaştırılmasının yükselen bir trend olduğunu ortaya koyuyor ve pek çok farklı ülkeden örneklerle anlatıyor. Akra (Gana), Berlin (Almanya), Buenos Aires (Arjantin), Budapeşte (Macaristan), Kuala Lumpur (Malezya), La Paz (Bolivya), Maputo (Mozambik) ve Paris (Fransa) gibi pek çok büyükşehir su hizmetlerini yeniden kamulaştırdı. Fakat bunun aksine, az sayıda da olsa dünyanın kimi büyük şehirlerinde, örneğin Nagpur (Hindistan) ve Cidde’de (Sudi Arabistan) su hizmetinin özelleştirildiği bir kaç vaka da mevcut.
30 yıldır, özelleştirmenin ve kamu özel işbirliğinin uluslararası finans kuruluşları ve ulusal hükümetler tarafından teşvik edilmesine rağmen, şimdi revaçta olan “yeniden kamulaştırma” politikası kalıcı görünüyor. Özel idarelerin su hizmetini devraldığı süreçte altyapı yatırımlarının eksikliği, yüksek vergiler, çevresel riskler gibi problemlerin doğrudan tecrübe edilmesi toplumları ve politikacıları kamu kuruluşlarının bu hizmeti insanlara daha kaliteli bir biçimde sağlama ve bir insan hakkı olan su hakkına katkıda bulunma imkanının daha yüksek olduğuna ikna etti.
Yeniden kamulaştırma nedir?
Yeniden kamulaştırma, daha önce özel idare altında olan su sağlama ve hıfzıssıhha hizmetlerinin yerel yönetimlere ya da kamunun kontrolüne bırakılmasını ifade ediyor. Bu, basitçe özelleştirme anlaşmalarının yerel yönetimler tarafından feshedilmesi ya da süresi dolduktan sonra yenilenmemesi aracılığıyla gerçekleşiyor. Fakat bu süreç daima belediyeler düzeyinde gelişmiyor. Bölgesel ve ulusal yönetimleri de kapsayabiliyor.
Ne şekilde ve ne ölçekte olursa olsun, yeniden kamulaştırma genelde sürdürülemez özel su yönetimine ve kamu-özel işbirliğine karşı kolektif bir karşı çıkış sonucu gerçekleşiyor. Artık rağbet görmeyen özel su şirketleri, insanları özelleştirme ile imtiyazın ya da kiralama sözleşmelerinin aynı şey olmadığına ikna etmeye çalışıyor.
Yöneticiler, özel su servisinden kaynaklanan yüksek ücretlerin ve risklerin farkında olmak zorunda. Bunun için de yeniden kamulaştırmayı seçen yönetimlerin deneyimlerinden öğrenecekleri çok şey var.
Araştırmanın tamamını burada bulabilirsiniz.
Kaynak: Greek Water