Türkiye’deki yasalara göre su hizmetlerinin verilmesinde yetkili kılınan resmi birim belediyelerdir. Bu yasal zorunluluğa rağmen yıllardan beri hiçbir sınırlamayla karşılaşmadan su dağıtımı ve kontrolü yapan Silifke’nin Yeşilovacık Mahallesi’ndeki Tisan Kooperatifi’nin yarattığı mağduriyetlerin sayısı ise her geçen gün artmakta. Tisan Kooperatif Yönetimi, üyelerin kooperatife olan herhangi bir borcunu tahsil etmek için; üyelerin suyunu kesme, ön ödemeli su sayacı takmayı zorunlu kılma ve su sayaçlarına su yüklemesi yapmama gibi yöntemleri uygulamakta. Kooperatif üyelerinden Essen Miessen ise “suyun temel bir insan hakkı olduğunu ve borç toplama aracı olmadığını” dile getirerek yıllardan beri kooperatifin bu haksız uygulamalarına karşı mücadele etmekte.
Miessen, “Temiz ve sağlıklı suya erişim, basit bir kooperatifin insafına terk edilemez. Suyun kamuya ait olması itibariyle su hizmetlerinin de kamusal hizmet niteliğinde olması zorunludur. Yerel halkın ve ziyaretçilerin suya erişebilmesi ve kirli suları tüketmek zorunda kalmaması için, devletin ve yerel yönetimlerin üzerlerine düşen görevleri yerine getirmeleri gerekmektedir” diyerek cahange.org üzerinden bir imza kampanyası başlattı. Eğer sizler de “Su bir temel haktır, su bir cezalandırma aracı ve borç toplama aracı değil, yaşam hakkıdır!” diyorsanız Miessen’i başlattığı imza kampanyasına katılarak onun hepimiz adına verdiği mücadeleyi güçlendirebilirsiniz.
Su bir cezalandırma aracı değil, yaşam hakkıdır! Silifke’de hak ve hukuk sulandırılıyor!
