Kaynak: Sabah, 26 Ekim 2015
İzmir kent merkezinde körfeze dökülen derelerin pis görüntüsüne dikkat çeken Prof. Dr. Doğan Yaşar, “Dere suları denize karıştığı sürece ‘yüzülebilir körfez’ hedefi hayalden öteye gitmez” dedi.
İzmir’de kent merkezinde körfeze dökülen dere sayısı küçük boyutlular da dikkate alındığında toplamda 33’ü buluyor. Fabrikaların atık sularını arıtmadan bıraktığı ve üzerinde çöplerin yüzdüğü derelerin büyük çoğunluğu hem körfezi kirletiyor, hem de etrafa mikrop ve hastalık saçıyor. Özellikle yaz aylarında çevreye ağır bir koku da yayan dereler görüntü kirliliği de yaratıyor. Derelere arıtmadan atık su bırakan işletme sahiplerinin bazı siyasi nedenlerden dolayı cezalandırılamadığını belirten Prof. Dr. Doğan Yaşar, pis dere sularının denize dökülmeye devam etmesi durumunda ‘yüzülebilir körfez’ hedefinin hayal olduğunu söyledi.
KAÇAK DEŞARJ ÇOK FAZLA
İzmir’de denize dökülen derelerin birçoğunda görülen kirlilik, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun zaman zaman dile getirdiği “yüzülebilir körfez” projesinden her geçen gün daha da fazla uzaklaşıldığını gözler önüne seriyor. Küçük boyutlular da dahil olmak üzere körfeze dökülen derelerin sayısı 33. Bu derelerin körfeze boşalttıkları su miktarı yılda ortalama 182 milyon metreküpü buluyor. Su potansiyeli açısından en büyük dere yüzde 16.8 paya sahip Manda Çayı. Manda Çayı’nı yüzde 16.5 pay ile Melez Çayı izliyor. Manda ve Melez Çaylarının ardından birlikte oluşturdukları dere havzası ile yüzde 15.1’lik paya sahip Asarlık, Büyük Çiğli, Harmandalı ve AOSB kanal dereleri gelir. Dördüncü büyük dere havzası ise yüzde 10’luk Arap Deresi (Gökdere). Konu ile ilgili Egeli Sabah’a konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojileri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, derelere atık su bırakan fabrikaların arıtma tesisleri çalışmadığına dikkat çekerek, “İşletmelerin arıtma tesisleri çalışsa zaten körfeze temiz su gelir ve kirlilik olmaz. Kaçak deşarj çok fazla var. Onun önüne bir türlü geçilemiyor. Derelerden kirlilik devamlı körfeze akıyor. Kirlilik körfezin kendisinden kaynaklanmıyor. Özellikle Manda ve Meles Çayı’ndan gelen atıklarla körfez kirleniyor. Birkaç yıl önce körfeze kırmızı su akmıştı. O olay bile faili meçhul kaldı. Derenin yanında yürüyerek kırmızı suyun kaynağına kadar yürüseniz bile olaya neden olan yeri bulabilirsiniz” diye konuştu. Derelere arıtmadan atık su bırakan işletme sahiplerinin bazı siyasi nedenlerden dolayı cezalandırılamadığını belirten Prof. Dr. Doğan Yaşar, “Bu aktığı sürece körfezde temizlik hayal. ‘Kuzeyde bir kanal kazılacak. Körfezin kirliliği oradan çıkıp akıp gidecek, temizlenecek’ deniyor. Derelerden gelen kirlilik denize karıştığı anda suyun dibine çöker. Bir yere gitmez. Su hızıyla en fazla 3-4 kilometre gidebilir. Körfeze kanal açmayı bırakın, tümden temizleseniz o kirlilik orada kalır” dedi. Körfezde kirliliği bitirmenin tek çaresinin derelerden gelen kirliliği kesmek olduğunu belirten Yaşar, “Derelerden temiz su akarsa, 6 ayda körfez kendini yeniler. 6 ay içinde İnciraltı’ndan Konak’a kadar olan bölümden denize girilir” diye konuştu.