Küresel ısınmanın bir sonucu olarak değişen hava olayları ve tatlı su kaynaklarının kuruması dünyanın farklı ülkelerinde benzer sıkıntıları yaşatıyor. Ülkeler iklim zirvelerinde gerçekçi ve acil hiç bir somut çözüm kararında uzlaşamazken kuraklıkla mücadele etmek için umutsuzca ulusal yöntemlere başvuruyorlar.
Tayland’da kriz üretimi vuruyor: Tayland’da son 20 yılın en büyük kuraklığı yaşanıyor. Tayland sulama ajansı ülke genelinde 76 bölgenin 42’sinde ciddi kuraklık yaşanmakta olduğunu açıkladı. Kuraklık ağırlıklı olarak sulama uygulamalarının olmadığı bölgelerde yaşanıyor. Chao Phraya havzası gibi pirinç ekimi yapılan yerlerde sulama kanalları bulunduğu için kuraklığın etkisi daha düşük ancak büyük barajlardaki su seviyesi %10’a inmesi ülkeyi telaşlandırıyor.Dünyanın en büyük ikinci şeker pancarı üreticisi olan Tayland’ın kuraklık nedeniyle şeker pancarı ihracatı da %20 az olacak. Deniz sularındaki sıcaklık artışı sebebiyle balıkçılıkla geçinen aileler de ekonomik olarak zorlanıyorlar. Tayland kuraklığı aşabilmek için çeşitli ulusal yöntemler deniyor. Hava kuvvetleri haftalarca yağmur yağması için bulutları ekmişti. Son olarak da Çin’in dev barajlar kurduğu Mekong nehrinden daha fazla su bırakılıyor.
Kaynak: Bangkok Post
California’da kuraklık aşılamıyor: El Nino hava olayı, Tayland, Vietnam ve Afrika’nın Güney’inde ölümcül kuraklıklara neden olurken, tarihin en ciddi kuraklık dönemlerinden birini yaşayan California için yağmur anlamına geliyordu. El Nino eyalete yağmur ve kar fırtınası taşıyor ve bu sayede kuraklığın kırılması bekleniyordu. Ancak son yapılan açıklamalar beklentilerin karşılanamayacağını gösteriyor. National Oceanic and Atmospheric Administration sözcüsü, kuraklığın sona ermesi için El Nino’nun taşıdığı yağmurun 2,5-3 kat fazlasına ihtiyaç olduğunu söyledi.
Kaynak: International Business Times
Hindistan’da kuraklık tüm ekolojiyi etkiliyor: Hindistan’ın güney eyaletlerinden biri olan Karnataka 1972 yılından beri yaşadığı en büyük kuraklığa şahit oluyor. Kuraklık başta köylü ve çiftçiler olmak üzere tüm canlı yaşamını olumsuz etkiliyor. Hindistan’daki fil popülasyonunun %25’ine ve kaplanlarının %15’ine ev sahipliği yapan ormanlık arazilerinde azalan su kaynakları nedeniyle fil ve kaplanlar ormanın dışına doğru göç ediyor, ölümler ve salgın hastalıklar artıyor. Hayvan göçü, hastalık ve ölümler su kaynaklarına ve çevrede yaşayan yerli halka da zarar veriyor. Hindistan devleti ise ormandaki su birikintilerine tankerlerle su taşıyarak sorunu çözmeye çalışıyor.
Kuraklıkla mücadele eden bir diğer eyalet olan Maharashtra’da da susuzluk nedeniyle hükümet yetkilileri su dağıtımına başlayacaklarını açıkladı. Eyaletin birçok bölgesinde binlerce insan her gün kilometrelerce yol yürüyerek su doldurabilecekleri bir kuyu veya su kaynağı arıyorlar. Uzun vadeli çözüm olarak ise hükümet, çiftçilerin sulama imkanlarını arttırmak için 5 yıl içerisinde 5 yapay gölet yapacaklarını duyurdu. Ayrıca nehirlerin derinliklerini arttırmak, baraj yapmak ve tarım arazilerine yol açmak gibi projeler de planlanıyor.
Kaynak: The Times of India, Indian Express