Hindistan suyun kirlenmesini engellemek için kömür santrallerini kapıyor: Son birkaç on yılın en sert kuraklığını yaşamakta olan Hindistan su varlıklarının aşırı kullanımını ve kirlenmesini engellemek için kömür santrallerinin %12’sini kapayabileceğini duyurdu. 25 yaşın üzerinde ve toplam 37 gigawatt kapasitesi olan kömür santrallerinin artık ekonomik olmadığı ve su varlıklarını kirlettiği gerekçeleri ile kapatılabileceği Merkezi Elektrik İdaresi tarafından açıklandı. Hindistan’ın enerji üretiminin dörtte üçü kömür santrallerinden karşılanıyor ve daha 20 yıl kadar da kömür ağırlıklı olmaya devam edeceği söyleniyor. Hükümetin santralleri kapama isteğinin ana nedeni santrallerin eski teknolojiye sahip olmaları. Daha fazla su kullanıp daha fazla karbon salıyorlar. Kısacası termik santraller Hindistan hükümeti için ekoloji dostu bir enerji politikasına geçiş değil ekonomik bir tercih.
Kaynak: Bloomberg
Lüksemburg’ta restaurantlarda ücretsiz musluk suyu kampanyası: Musluklarından içilebilir nitelikte su akan Lüksemburg’da bir vatandaş suyun temel bir hak olduğundan yola çıkarak restaurantlarda ücretsiz su servisi yapılması için imza kampanyası başlattı. Kemer sıkma politikalarının uygulanmaya devam edildiği bir dönemde restaurantların su satışından ciddi kârlar elde ettiğini belirten Charles Lamoulen başlattığı imza kampanyası için “Bu ortak sağduyu, adalet ve eşitlik meselesi” dedi. Lamoulen’in başlattığı kampanya aslında yeni bir şey değil. İnsan hakları konusunda en ileri ülkeler olan İskandinav ülkelerinde uzun yıllardır uygulanmakta olan bir yöntem. İskandinav ülkelerinde hemen her cafe ve restaurantta girişte bulunan bir masadaki sürahi içerisinde temiz musluk suyu ve bardaklar bulunuyor. Müşteri olmasanız bile ücretsiz olarak suyunuzu içip mekanı terk edebiliyorsunuz.
Kaynak: Luxemburger Wort
İran’da denizden kurak şehirlere su taşıma projesi: Kuraklığı sert yaşayan her ülke teker teker kuraklığın sonuçlarına karşı ulusal çözüm önerilerini ya da çılgın projelerini devreye sokuyor. Brezilya Amazonlara 300 kadar baraj yapmaya çalışıyor, Çin dünyanın en büyük insan yapımı nehirlerini yaparak güneye akan su yollarını kuzey şehirlerine çeviriyor, Türkiye her su varlığının başına birkaç HES dikiyor, barajlar yapıyor, Afrika ülkeleri tüm kıtayı bir uçtan bir uca uzanan orman duvarı projesi geliştiriyor. İran ise Hazar ve Umman Denizi’nden 460 kilometrelik bir boru hattı ile arıtılmış deniz suyunu şehirlere getirmek için kanal yapımına başladı. Ancak özellikle Hazar gibi kapalı bir denizden su taşınması denizi paylaşan diğer ülkelerle İran arasında ciddi bir gerginlik nedeni. Ayrıca projenin çekeceği su Hazar çevresindeki ekosistemi ve ormanları olumsuz etkileyecek. Gerçek bir havza planlaması yerine farklı havzalardan su taşıyarak su sıkıntısını gidermeye çalışmak gerçek bir çözüm olmaktan çok uzak. Kuraklıkla mücadele tek ülkede çözüm geliştirilebilecek bir durum değil.
Kaynak: The Guardian
Kanada’da dev yangın sürüyor: Kanada’da katran kumullarının (yerin neredeyse yüzeyinde kumla karışık bir biçimde bulunan “bitumin”maddesinden petrol üretilmektedir. Bu bitumin maddesinin bulunduğu yerlere verilen isim) yaygın olduğu bölgede 1 Mayıs tarihinde başlayan dev yangın hala durmadı. Uzmanlar bu dev yangının küresel ısınmanın en somut sonuçlarından biri olarak yorumluyor. Bilim insanları önce Mart ayı için tarihte kaydedilen en sıcak Mart ayı açıklamasında bulunmuştu, sonra Nisan ayı için de en sıcak Nisan ayı açıklaması yapıldı. Kanada’da kışın alışılmadık ölçüde ılık geçmesi ve baharın sıcak geçiyor olması yangının ana nedeni olarak gösteriliyor. Yangın nedeniyle 88.000 kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı, 204.000 hektarlık alan kül oldu.