İngiltere’de özel su şirketleri hem konutlara su sağlıyor hem de kanalizasyon atıklarını topluyor. Ancak şirketlerin arıtma konusunda yeterli özeni göstermemesi ve kirli atıkları nehirlere boşaltmaları mahkemelerin ağır cezalar vermesine neden oldu.
Yorkshire Water şirketi atık sularını Ouse nehrine boşaltmasından dolayı 1,1 milyon sterlin, Thames Water ise Grand Union kanalına boşalttığı arık sularından dolayı 1 milyon sterlin cezaya mahkum edildiler. Üstelik bu cezalar şirketlerin aldığı ilk cezalar da değil.
2013 yılında The Observer’da yayınlanan bir listede İngiltere’deki nehirleri ve kumsalları en fazla kirleten şirketler yer almıştı. Bu listedeki ilk 10 sırayı su şirketleri almıştı. 2005-2013 yılları arasında toplam 3,5 milyon sterlin cezaya mahkum edilmişti şirketler. 2014’te ise cezalar yeni bir yasa ile yeniden düzenlendi. Yeni düzenlemenin ardından en büyük 8 cezanın toplamı 1 yılda 5 milyon sterlini buldu.
Bu şirketler sadece su ve kanalizasyon hizmeti veren şirketler değil aynı zamanda küresel şirketler. Örneğin dünyanın en büyük uluslararası su şirketlerinden biri olan ve onlarca ülkede faaliyetleri olan Thames Water Türkiye’deki Yuvacık Barajı’nın da yapıcısı ve eski işletmecisiydi. Barajda toplanan suyun satılması konusunda yaşanan hatalardan dolayı şirketin mağdur edilmemesi için hazineden şirkete ödeme yapılmıştı.
İngiltere’de su şirketlerinin doğaya verdikleri zarar gündeme gelirken İrlanda’daki su hakkı mücadelesi zaferini de unutmamak gerekiyor. 2008 krizinde ağır bunalım yaşayan ülkede IMF’ye olan borçların ödenmesi için evlere su sayacı takılması zorunlu kılınmıştı. Ancak su hakkını vermek istemeyen İrlanda halkı Kardan Önce İnsan (People Before Profit) hareketini oluşturarak büyük bir direnişe geçmişti. Yüzbinler sokaklara çıktı, seçimlerde diğer toplumsal hareketler ve sosyalist partiler yan yana gelerek bir ittifak oluşturdu. Geçen ay yapılan seçimlerde ittifak 6 milletvekili kazanırken geçen hafta su sayaçlarını iptal edileceği açıklanmak zorunda kalındı. Su Hakkı Kampanyası’nın Açık Radyo’daki programına katılan İrlandalı Memet Uludağ’ın yaptığı açıklamaları buradan dinleyebilirsiniz.
Kaynak: The Guardian