Türkiye’den toplamda 106 kilometre mesafeyi aşıp, deniz altından Kuzey Kıbrıs’a su götürmeyi öngören projede sular bir türlü durulmuyor. ‘Asrın Projesi’ için milyonlarca lira harcadığını söyleyen Türkiye, su dağıtımının özel bir şirket tarafından yapılmasını suyun kullanımı için şart koşmuştu. KKTC ise bu şartın egemenlik alanlarına açık bir müdahale olduğunu, halkın suyun özelleştirilmesini istemediğini ifade etmiş ve uzun bir süre proje sözleşmesinin imzalanma süreci aksamıştı.
Geçtiğimiz Perşembe günü KKTC Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu ile TC Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, suyun maliyet fiyatının belirlendiği protokol Perşembe günü İstanbul’da imzalandı. Protokole göre Türkiye Kıbrıslı belediyelere suyun tonunu 2 lira 30 kuruştan verecek. Bu fiyatın belirlenmesinde sadece suyun KKTC’ye geldikten sonra elektrik, işletim ve bakım maliyetlerinin dahil edildiği, Türkiye’den gelen suya para alınmadığı söyleniyor. Oysa KKTC’de belediyeler bugüne kadar yer altı sularına karşılık devlete 25 kuruş ödeme yapıyor, halkın tüketim miktarlarına göre de 2,5 ile 3,5 lira arası değişen fiyatlarla satışını yapıyordu. Belirlenen yeni fiyat halihazırda yüksek olan su fiyatlarını daha da artıracak.
LTB’nin (Lefkoşa Türk Belediyesi) CTP’li (Cumhuriyetçi Türk Partisi) belediye meclis üyesi Onur Olguner’in sosyal medya üzerinden yayımladığı mesajda, “Biz LTB’de suyu 0.25TL ye alıyoruz. Üzerine 1.90TL koyup 2.15TL satıyoruz. Eğer 2.30TL ye alırsak, üzerine 1.70TL koyup 4TL’ye çeşmelerden içme suyu satabiliriz. Kayıp aboneler tekrar şebekeye bağlanacağından zarar etmeyiz. İmkan verilirse 5 TL’ye kendi yatırımımızı da yaparak içme suyunu yönetebiliriz. Burada soru ise halk 5TL ye suyu almayı kabul eder midir?” demiş. Mesajın sonunda yer alan “halk 5 TL’ye suyu almayı kabul eder mi” sorusu can alıcı kısmı oluşturuyor. Kıbrıslıların temel ihtiyaçlarını karşılamak için ton başına 5 lira ödeme yapmaları isteniyor. Kıbrıslıların aylık su giderleri yüzde yüz oranında artış görecek.
Kıbrıs’ın genelinde büyüyen su sorunu en fazla hisseden Mağusa’da artık tankerlerle taşınan sular da bir çözüm oluşturamıyor. Vatandaşlar su depolarını damacana suları ile dolduruyor. Tanesi 6 lira olan damacana suları kullanmak zorunda kalan vatandaşlar isyan ediyorlar. Mağusa Belediye Başkanı İsmail Artel yaşanan su krizine ilişkin yaptığı basın açıklamasında “Mağusa’nın fiyatla ilgili şansının olmadığını, olmayan bir suyun fiyatının konuşulduğunu, fiyat konusundan daha önemli olanın Mağusa’ya yeterli, sağlıklı ve basınçlı su temin edilmesi” olduğunu söylüyor. Ama insanlar tabii ki hem yeterli miktarda su istiyor hem de pahalı su fiyatlarına karşı çıkıyorlar.
“Asrın Hatası” olarak adlandırılan KKTC Su Temin Projesi’ne harcanacak paranın binde biri maliyeti ile, Kıbrıs’ın kendi kaynaklarıyla yaklaşık 57,5 milyon ton suyu geri kazanabileceğine ilişkin çalışmalar da var. Lefke ve Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde akademisyen G. Elkıran ve M. Ergil’ in çalışmalarına göre, Türkiye’den yılda 75 milyon ton su getirilmesine yerine Kıbrıs içinde üretilecek çözümlerle yıllık 57,5 milyon ton suyu geri kazanmak mümkün görünüyor. Haspolat’ta yaklaşık 3,5 milyon metreküp atık suyun arıtılması, şebekelerdeki yüzde 45 kayıp oranlarının, kötü sulama yöntemleri ile buharlaşan su miktarının azaltılması başlıca çözüm önerileri arasında yer alıyor.
Açık Radyo’da yaptığımız Su Hakkı programına 1 Mart 2016 tarihinde Kıbrıs’tan konuk olan Murat Kanatlı ile KKTC Su Temini Projesi’nin nelere mal olacağını konuşmuştuk. Bütün itirazlara rağmen gerçekleşen bu proje ile Kıbrıslıların su sorununun çözülüp çözülmeyeceği belirsizliğini korumasına rağmen artık suyu çok daha pahalıya satın alacakları kesinleşmiş durumda.