Kaynak: Gazete Karınca, Çeviri-Derleme: Tolga Er, 27 Aralık 2017
Önümüzdeki on yılda plastik üretimindeki artışın yüzde 40’ı bulacağının vurgulandığı bir rapor yayınlayan Uluslararası Çevre Hukuku Merkezi, dünyadaki su kaynaklarının ‘kalıcı kirlilik’ tehdidi altında kalabileceği uyarısında bulundu. Raporda, Exxon ve Shell gibi büyük fosil yakıt şirketlerinin plastik üretimine devasa miktarlarda yatırımda bulunduğu kaydedilerek, petrokimya endüstrisinin ürettikleri plastiğin yarattığı kirlilikten 40 yıldır haberdar olmamalarının mümkün olmadığı ifade edildi.Uluslararası Çevre Hukuku Merkezi (CEIL) tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre dünyadaki su kaynakları ‘kalıcı kirlilik’ tehdidi altında kalabilir.
Bunun nedeni ise büyük petrol firmalarının plastik üretimine yaptığı devasa yatırım yüzünden önümüzdeki on yılda plastik üretiminin yüzde 40 oranında artacak olması.
‘Ekosistemleri gittikçe daha çok plastik ile boğuyoruz’
Araştırmanın içinde yer alan ve aynı zamanda Kaliforniya Üniversitesi’nden olan Roland Geyer, plastik üretimindeki artışı Guardian gazetesine değerlendirdi. Geyer, “Ekosistemleri gittikçe daha çok plastik ile boğuyoruz. Çok geç farkına varacağımız olumsuz ve istenmeyen her türden sonuçlarla karşılaşabilecek olmamızdan dolayı endişeliyim” dedi.
Öte yandan yayınlanan son rapor, CEIL’in plastik endüstrisine ilişkin derlediği ilk rapor değil. Eylül ayından itibaren söz konusu endüstri hakkında birçok rapor hazırlayan CEIL, plastiğin ilk kez seri üretimin yapıldığı 1950’lerde üretimin 2 milyon tona yakın olduğunu kaydederken, sonuna geldiğimiz 2017 yılında bu rakamın katlanarak 8.3 milyar tona ulaştığının altını çizdi. Raporda plastik üretiminin 2050 yılına gelindiğinde 34 milyar tonu bulabileceği ifade edildi. İnşaatlarda kullanılan çeliğin aksine plastiğin on yıllarca kullanılamayacağını söyleyen Geyer ise üretilen plastiklerin yarısının en fazla dört yıl içerisinde atık halini aldığını belirtti.
Geyer, plastik üretiminin yüzde 99’unda, iklim değişikliğine yol açan fosil yakıt şirketlerinin olduğunu aktardı ve aradaki bağlantıyı “Petrol, gaz ve plastik arasında derin ve her yere yayılan bir ilişki var” sözleriyle açıkladı.
‘Sorun 1970’lerden beri biliniyordu’
Ayrıca raporda dikkat çeken başka bir detay ise başlıca kimya ve petrol şirketlerinin su kirliliğini giderek artırdıklarını 1970’lerden itibaren biliyor olması. Araştırmada konuya dair şu ifadelere yer verildi:
“Bu konu kapsamındaki birçok araştırma Esso, Chevron ve Amerikan Petrol Enstitüsü tarafından fonlandı veya çalışıldı. Bu konferansa yaptıkları katılım, petrokimya endüstrinin en geç 1973 yılından itibaren okyanuslardaki plastik varlığından haberdar olduğunu veya olması gerektiğini gösteriyor.”
2010 yılından itibaren plastik üretimine ayrılan milyar dolarlar
Geçtiğimiz yıllarda doğalgaz keşif çalışmalarındaki artışla beraber plastiğin yapımında kullanılan sıvı doğalgaz fiyatlarında düşüş gerçekleşmiş, bu da birçok şirketin 2010 yılından itibaren 300’den fazla plastik üretimi projesine başlamasına neden olmuştu.
Ticari bir örgüt olan Amerikan Kimya Konseyi ise Exxon ve Shell’in de aralarında bulunduğu fosil yakıt şirketlerinin önümüzdeki yıllarda plastik üretiminde yüzde 40 artışa neden olacak 180 milyar dolarlık yatırımda bulunduğunu açıklamıştı.