Kaynak: Memet Karabulut, dunyalilar.org, 26 Ekim 2014
Su, sadece susuzluğumuzu gideren bir madde değil, aynı zamanda vücudun bazı ihtiyaçlarını gideren mineralleri de barından bir besindir. En azından böyle olması beklenir. Ancak her ne kadar belediye başkanlarımız içilebilir olduğunu anlatmaya çalışsa da uzun süredir bazı şehirler istisna olabilir ama şehir şebeke suyunu içemiyoruz. Yüzlerce marka arasından evimize servis yapabilenler arasından seçtiğimiz damacana suları kullanmak durumundayız.
Bunların içindeki suların kendisi ve taşındığı damacanaların ne kadar sağlıklı olduğu kafalarımızda hep soru işareti yaratmıştır. Sularımızın taşındığı polikarbon damacanalar bisfenol a maddesi içerdiğinden sağlık sorunlarına neden olduğu açıklandığından su firmaları maddeden uzak durmaya başladılar. Bunun yanında bazı firmalar cam damacana ile su satışına da başladı.
Cam damacana tercih ettiğinizde şöyle bir durumla karşılaşıyorsunuz. (X) firması 15 litrelik cam damacana suya 9 TL istiyor. Cam damacana depozitosu da semtine göre 25 – 40 TL arasında değişebiliyor. Aynı firmanın polikarbon damacana ile 19 litre su satışı 7,5 TL. Haklı olarak bunun neden olduğunu sorduğunuzda aranızda şöyle bir konuşma geçebiliyor.
– Hem 4 litre eksik hemde daha pahalı neden?
– Cam Damacana olduğundan.
– Cam damacanın parasını ayrıca ödemiştim. İçindeki sular farklı mı?
– Hayır iki damacanada da aynı su var.
– ??????
Bu durumda polikarbon damacana ile su alıp elinizdeki cam damacana içine boşaltıp kullanmayı deneyebilirsiniz. Ama aklınıza ” Bu damacanalar gerçekten bisfenol a içermiyor mu? ” sorusu takılıyor.
Diğer bir konu ise cam damacana alsanız bile içine daldırdığınız su pompaları. Bilindiği üzere bunların boruları plastik. Bunların cam borulu olanını araştırdığınızda fazla seçenek bulamıyorsuz. Firma kendine özel yapmış onun damacanası ile kullanılıyor.
Vatandaş olarak siz sağlıklı su arıyorsunuz aslında bunu vergi ödediğiniz devletin yetkilileri sağlaması lazım. Hatta sağlıklı suyu para verip almadan, ayrıca talep etmeden yabancı filmlerde gördüğümüz gibi mutfağımızın musluğundan doldurup içmemiz lazım. Bu bizim anayasal bir hakkımız. Öyle değil mi?
Bu damacana sulardaki sağlık konusunu Gıda Güvenliği Hareketi adlı dernek kendine iş edinmiş durumda. İyi de ettiler ama işleri gerçekten çok zor. Alt tarafı suların analiz raporlarını toplayacaklar ve sıralayacaklar gibi görünüyor ama “kazın ayağı öyle değil” Bizim ülkemizde bilgi paylaşmak özellikle devlet katında yerleşmiş bir gelenek değil. Durum bu olunca bilgiye ulaşmak zorlaştığı gibi ulaştığınız bilgi hoşlarına gitmeyince türlü mantıksızlıklarla uğraşmak durumunda da kalıyorsunuz.
Mesela 2013′de yayınladıkları Ambalajlı su raporu tablosundan sonra Sağlık Bakanlığından bu raporun ” Akıl Dışı” olduğu açıklaması geldi. açıklamada şöyle “Söz konusu rapor Bakanlığımızca da incelendi; verilerin kaynağı, analiz metodu, analizi yapanların yetkinliği, laboratuar Koşulları vb. değerlendirildiğinde raporun bilimsel bir dayanaktan yoksun olduğu görülmüştür. Bilimselliği tartışmalı bir rapora dayanılarak haksız yere kamuoyunda infial uyandırmaya çalışmak etik bir davranış değildir” deniyor. Fakat Gıda Güvenliği Hareketi derneği bu raporuna kaynaklık eden tüm veriler Sağlık Bakanlığı personelince alınmış numuneler olup, analizlerde Sağlık Bakanlığı’nın laboratuarlarında yapılmış resmi analizlerdir.
Şimdi; 13 Ekim 2014/11 nolu yeni yayınlanan rapora baktığımızda Sağlık Bakanlığının niye celallendiğini daha iyi anlayabiliyoruz. Raporda 294 firmanın adı var ama 172 tanesinin verilerine ulaşılabilmiş. Bu veriler suların içinde bulunması ve bulunmaması gereken maddelere göre 100 üzerinden puanlanıp listelenmiş. Ve sıfırın üzerinde yer alan firma sayısı sadece 14.
Sağlık Bakanlığımız tarafından bu 172 markanın hepsinin sağlıklı su olduğu kabul edilmiş ama bir dernek çıkıyor bunların sadece 14 tanesi sağlıklı diyor. Gel de kızma.
Bu 14 marka ve 100 üzerinden aldıkları puanlar şöyle.
Sizin kullandığınız marka nedir bilmiyorum ama Her yerde reklamlarını gördüğümüz, vitrinleri süsleyen, her markette su reyonlarını tıka basa dolduran markalar sıfırdan aşağı eksi puan almışlar. En alttaki markanın aldığı eksi puan tamı tamına: -11.651,18
Bu su raporu tablosunun tamamını Gıda Güvenliği Hareketinin web sitesinde bulabilirsiniz. Eğer firmalar raporlarını paylaşırlarsa bu tablo her hafta güncellenecekmiş. Biz de Dünyalılar olarak bu bilgileri sizlerle paylaşacağız.
Sağlıkla Kalın.