Geçtiğimiz hafta başlarında, Tüm Dünya içi Su Hareketi’nden senatör Paul Simmon’un tasarısı oy birliğiyle Senato’dan geçti ve şimdi Başkan Obama’nın masasında imzalanmayı bekliyor.
ABD’nin ülke dışı yardımlarını düzenleyen tasarı, senatoya ilk haliyle 5 sene önce gelmişti. O dönemde, Food&Water Watch kampanyası, tasarıdan kamu-özel işbirliğini teşvik eden kısımların çıkartılması için çaba sarf etmekteydi. Ülke dışı yardımların, yardım yapılan ülkelerdeki su hizmetinin özelleştirilmesine neden olacak şekilde kullanılmaması gerektiğini savunmuştuk.
Tasarının son hali Food&Water Watch aktivistlerini oldukça sevindirdi, çünkü hem Senato hem de Beyaz Saray, kamu-özel ortaklığındansa yerel yönetimin önemine vurgu yapıyordu.
Biz, suyun kamusal bir varlık olarak kalması, su hizmetinin devlet eliyle finanse edilmesi ve yönetiminin şeffaf bir şekilde topluma ait olması gerektiğine inanıyoruz.
Garip bir biçimde, ortalama bir Amerikalı, devlet bütçesinin %25’inin dış yardımlara gittiğini düşünür. Doğrusu, bu rakam ancak %1 kadardır. Ve bu miktarın da büyük kısmı, su ve hıfzıssıhha ihtiyacı olanlara gitmez. Şimdiye kadar, ABD’nin dış yardımlarının çoğu, stratejik biçimde müttefik orta gelirli ülkelere gidiyordu.
Bu tasarının önemi ise, yardımlarda su, hijyen ve hıfzıssıhha ihtiyacı en fazla olan ülkeleri önceliyor olması. Böylelikle, tasarı suyun kamusal niteliğini korumakla kalmayacak; ayrıca insani ihtiyaçları, jeopolitiğin de üzerine koyacak.
Kaynak: Food&Water Watch