Resmi Olmayan Çeviri – Orijinal metin İngilizcedir.
Su hakkı, günümüzde şirketlere ve piyasa mekanizmasına bırakılamayacak kadar hayati bir mesele. Nitekim 2010’da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda su hakkı tanındı ve 140’tan fazla ülke tarafından imzalandı. Ancak bu, henüz yasal bağlayıcılığı olmayan bir karar. Uluslararası toplumun BM’nin tanıdığı su hakkını kabul etmesi ve bu hakkın yasal olarak düzenlenmesi için gerekli çabayı göstermesini gönüllü olarak bekleyen bir adım. Bu nedenle Küresel Su Antlaşması için İtalyan Komitesi, uluslararası toplumu 2010 yılında Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan su hakkını yasal bağlayıcılığı olan bir araca dönüştürmek için zorlayacak bir “Ekonomik, Sosyal Ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin Su Ve Hıfzıssıhha Hakkı Konusundaki İkinci Protokol Seçeneği”ni oluşturdu.
Devletler düzeyinde, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin Su ve Hıfzıssıhha Hakkı Konusundaki İkinci Protokol Seçeneği, İtalyan Hükümeti Dışişleri Bakanlığı ve Vatikan Devleti Sekreterliği’ne sunulmuş durumda. Bu protokol ayrıca Brezilya Topraksızlar Hareketi’nin desteğiyle Latin Amerika ALBA ülkelerine de (Uruguay, Ekvador vb.) sunuldu. Hareketler düzeyinde ise protokol Su Ağı’na (Water Network) iletildi ve 2014 yılında Ekvador, El Salvador ve Bolivya’daki sosyal hareketler ile La Via Campesina ve Topraksızlar hareketleri çevrelerinde tartışıldı. Son olarak bu araç Tunus’taki Dünya Sosyal Forumu’nda “Su ve Toprak Hakkı” için hareketleri ortaklaşa mücadeleye davet eden deklerasyonda da yer aldı. Protokolün kabulü için Fransa’dan ve Orta Amerika’dan yeni aktörler de mücadeleye katıldı.
Dünyanın tüm ülkelerinde su hakkı için mücadele eden organizasyonlara protokolü okuması ve “İnsanın Su Hakkı Antlaşması” Uluslararası Komitesi’ne katılması için çağrıda bulunulan kampanya hakkında daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz (http://www.humanrighttreathy.org). “Ekonomik, Sosyal Ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin Su ve Hıfzıssıhha Hakkı Konusundaki İkinci Protokol Seçeneği”nin Türkçe çevirisini ise aşağıda bulabilirsiniz.
Çeviri: Arife Köse
Küresel Su Antlaşması için İtalyan Komitesi’nin Önerisi
EKONOMİK, SOSYAL VE KÜLTÜREL HAKLAR ULUSLARARASI SÖZLEŞMESİ’NİN SU VE HIFZISSIHHA HAKKI KONUSUNDAKİ İKİNCİ PROTOKOL SEÇENEĞİ
Mevcut Protokol’e Taraf Devletler,
Birleşmiş Milletler Antlaşması prensipleri gereğince, insanlık ailesinin bütün üyelerinin doğuştan gelen onurunu ve eşit ve devredilemez ve vazgeçilemez haklarını tanımanın dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli olduğunu dikkate alarak;
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin, bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğmuştur ve herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya başka bir statü ayrımı gözetmeksizin bu Bildirge ile ilan olunan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir şeklindeki beyanatının farkında olarak;
Bütün insan haklarının ve temel özgürlüklerin evrenselliğini, bölünemezliğini, karşılıklı bağımlılığını ve bağlantılılığını yeniden doğrulayarak;
Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi’ne taraf olan her bir devletin, bireysel olarak ve özellikle ekonomik ve teknik alanda uluslararası yardım ve işbirliği yoluyla, Sözleşme’de tanınan hakların, özellikle yasal önlemlerin alınması da dâhil olmak üzere bütün uygun araçlarla tam olarak kullanılmasını tedricen başarma fikriyle ve mevcut kaynaklarının maksimum seviyesinde adımlar atmakla yükümlü olduğunu hatırlayarak,
Suyun yaşamın kaynağı olduğunun farkında olarak;
İçme suyu ve hıfzıssıhha hakkının tartışmasız bir insan hakkı olduğunu, erişilebilir en yüksek fiziksel ve zihinsel standart ve aynı zamanda yaşam ve insanlık onuru hakkı ile ayrılmaz bir şekilde ilişkili olduğunu ve diğer insan haklarının tanınmasının önkoşulunu oluşturduğunu bilerek;
Tatlı su ve yeraltı sularının ve genel olarak su kaynaklarının kamusal mal ve mesele olduklarını ve ortak çıkar için adil bir şekilde kullanılmaları ve dayanışma ruhuyla kullanıcılarla işbirliği içinde yönetilmeleri gerektiğini vurgulayarak;
17 Aralık 1999 tarihli 54/175, 23 Aralık 2003 tarihli 58/271 ve 28 Temmuz 2010 tarihli 64/292 numaralı Genel Kurul Çözümleri’ni hatırlayarak ve sonuncusunun güvenilir ve temiz içme suyuna ve hıfzıssıhhaya erişim hakkını, hayatın ve bütün insan haklarının tam olarak gerçekleştirilebilmesi için gerekli bir insan hakkı olarak tanıdığının altını çizerek;
1977’de Birleşmiş Milletler Su Konferansı’nda kabul edilen Eylem Planı’nı ve ayrıca 1992, 1997, 2005 ve 2012’de sırasıyla Dublin, Marrakesh, Paris ve Rio de Janeiro’da düzenlenen konferanslarda ve 4 Aralık 1986’da kabul edilen 41/128 nolu Genel Kurul Çözüm’ü tarafından benimsenen Gelişme Hakkı Deklerasyonu’nda açıklanan yol gösterici ilkeleri hatırlayarak;
Bu Sözleşme’de yer alan özellikle Madde 11 ve Madde 12’yi, Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi paragraf 2(h) ve Madde 14’ü, Çocuk Hakları Sözleşmesi paragraf 2 (c) ve (e) ve Engelli Hakları Sözleşmesi Madde 28 ve paragraf 2’yi hatırlayarak;
Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi Genel Yorum No.15’in su insan hakkının insan onuruna yakışırbir hayata ulaşmak için zaruri olduğunu ve bu hakkın diğer insan haklarının tanınmasının önkoşulu olduğunu belirttiğinin farkında olarak;
12 Ağustos 1949 tarihli Dördüncü Cenevre Sözleşmesi (Cenevre Sözleşmeleri) ve bunun 1977 Ek Protokolleri I ve II’nin ilgili hükümleri tarafından onaylandığı gibi, su hakkını garantiye almanın savaş zamanında da yerine getirilmesi gereken bir yükümlülük olduğunu hatırlayarak;
İnsan Haklarının Desteklenmesi ve Korunması Alt Komisyonu tarafından 2005’de kabul edilen içme suyu ve hıfzısıha hakkının tanınması için taslak ilkeleri dikkate alarak;
1999’da Avrupa Ekonomik Komisyonu tarafından kabul edilen Su ve Sağlık Protokolü, 2001’de Avrupa Konseyi tarafından kabul edilen Su Kaynakları Avrupa Sözleşmesi, ilk olarak 2006’da Afrika-Güney Amerika zirvesinde kabul edilen Abuja Deklerasyonu, ilk olarak 2007’de Asya-Pasifik Su Zirvesi’nde kabul edilen Beppu’dan mesaj, 2008’de Hıfzısıha Üzerine Üçüncü Güney Asya Konferansı’nda kabul edilen Delhi Deklerasyonu ve 2009’da Bağlantısızlar Hareketi Hükümetleri ve Devlet Başkanları Zirve Konferansı’nda kabul edilen Sharm el-Sheikh Sonuç Belgesi gibi güvenilir içme suyu ve hıfzıssıhha ile ilgili insan hakları yükümlülüklerinin daha fazla farkına varılmasını destekleyen bölgesel araçları göz önünde bulundurarak;
Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu’nun 2010 Ortak İzleme Programı raporunda belirttikleri gibi 2,6 milyar insanın temel hıfzıssıhha hizmetine erişiminin olmamasından (su kirliliğinin ve su ile ilgili hastalıkların temel nedeni budur) ve dünyada 880 milyondan fazla kişinin iyileştirilmiş su kaynaklarına erişim imkânından yoksun olmasından ve İnsan Hakkı Olarak Güvenilir İçme Suyu ve Hıfzıssıhha Hakkı Özel Raportörü tarafından hazırlanan 2013 yılı raporuna göre su ve hıfzıssıhha ile ilgili hastalıklar nedeniyle her yıl 5 yaşın altında 1,5 milyon çocuğun ölüyor ve 443 milyon çocuğun okula gidemiyor olmasından dolayı büyük endişe duyarak;
Uluslararası insan hakları dokümanlarının “taraf devletlere güvenilir içme suyu ve hıfzıssıhhaya erişim konusunda yükümlülükler yüklediğini” ve “devletlerin bütün insan haklarının tam olarak gerçekleştirilmesinden sorumlu olduklarını ve güvenilir içme suyu ve/veya hıfzıssıhha hizmetleri sağlamayı üçüncü taraflara delege etmenin o devleti insan hakları yükümlülüklerinden muaf kılmayacağını” yeniden doğrulayan 28 Mart 2008 tarihli 7/22 numaralı, 1 Ekim 2009 tarihli 12/8 tarihli ve özellikle 30 Eylül 2010 tarihli 15/9 numaralı İnsan Hakları Konseyi Çözümleri’ni hatırlayarak;
Rio+20’nin ardından Temmuz 2014’de Sürdürülebilir Gelişme Hedefleri Açık Çalışma Grubu tarafından kabul edilen ve herkes için sürdürülebilir ve erişilebilir bir su ve hıfzısıha yönetimi hedefini içeren Sonuç Belgesi’ni dikkate alarak;
Aşağıdaki şekilde mutabakata varmışlardır:
BÖLÜM I – TANIMLAR
Madde 1 – Tanımlar
Bu Protokol çerçevesinde:
1. “İçme suyu”, insanlar tarafından içmek, yemek yapmak, yiyecek hazırlamak, kişisel hijyen ve benzer amaçlarla kullanılan ya da kullanılması amaçlanan su demektir.
2. “Hıfzıssıhha”, insan dışkısı ya da ev içi atık suyun, kolektif sistemler ya da tek bir haneye ya da yükleniciye hizmet veren tesisler yoluyla toplanması, taşınması, arıtılması ve yok edilmesi ya da yeniden kullanılması demektir.
3. “Kolektif sistem”, kamu sektörü kurumu, özel sektör içinde faaliyet gösteren bir yüklenici, bu iki sektör arasında kurulan bir ortaklık ya da yerel bir topluluk tarafından kurulan:
(a) Birkaç eve ya da yükleniciye içme suyu sağlamak için kurulan bir sistem ya da;
(b) Birkaç haneye ya da yükleniciye hizmet veren ve uygun yerlerde endüstriyel atık suyun toplanması taşınması, arıtılması ve yok edilmesi ya da yeniden kullanılmasını sağlayan bir hıfzıssıhha tedarik sistemi demektir.
4. “Su yoluyla bulaşan hastalık”, suyun niteliği ya da niceliğindeki değişim ya da içinde bulunduğu şartlar nedeniyle, insan sağlığı üzerinde, doğrudan ya da dolaylı olarak ölüm, sakatlık, hastalık ya da bozukluk gibi dikkate değer olumsuz etkilere yol açması demektir.
5. “Su yönetim planı”, bir kara sahası ya da yer altı suyu akiferi içinde bulunan suyun geliştirilmesi, yönetimi, korunması ya da kullanımı için yapılan ve ilgili ekosistemlerin korunmasını da içeren plan demektir.
6. “Sözleşme”, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi demektir.
7. “Komite”, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi demektir.
BÖLÜM II – GENEL PRENSİPLER VE ASLİ ŞARTLAR
Madde 2 – İnsanın Su ve Hıfzıssıhha Hakkı Konusunda Genel Prensipler
1. Bu Protokolde belirtildiği gibi, herkes kişisel ve ev içi kullanım için su hakkına sahiptir.
2. Bu protokolde belirtildiği gibi, herkes uygun ve güvenilir, kamu sağlığının ve çevrenin korunmasına yardımcı olan bir hıfzısıhaya erişim hakkına sahiptir.
3. Su ve hıfzıssıhha insan hakkı mevcut ve gelecek kuşaklar tarafından sürdürülebilir olacak biçimde uygulanmalıdır.
4. Taraf Devletler, suyun ve hıfzıssıhha hizmetlerinin hijyenik bir şekilde kullanılmasını teşvik etmek için, bunu kolektif sistemler yoluyla gerçekleştirmek de dâhil olmak üzere gerekli bütün önlemleri alacaklardır.
5. Taraf Devletler su ve hıfzıssıhha hakkı ile ilgili olarak kasıtlı olarak geriletici önlemler almaktan kaçınacaklardır.
6. Su ve hıfzıssıhha tesisleri kadınların, çocukların ve diğer savunmasız bireylerin ve grupların ihtiyaçlarını dikkate alarak tasarlanacaktır.
7. Taraf Devletler, bu Protokolde açık bir şekilde ifade edilen hakların, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, politik ya da başka bir görüş, ulusal ya da başka bir köken, mülk, doğumdan gelen ya da başka bir statü nedeniyle ayrım yapılmaksızın kullanılmasını garanti altına almakla yükümlüdür.
8. Hiç kimse, konut ya da arazi durumundan dolayı su ve hıfzıssıhhaya erişim hakkından mahrum bırakılamaz. Gayri resmi insan yerleşim yerleri, su ve hıfzıssıhha hizmetlerinin sağlanması ve kendi kolektif sistemlerini ve su ve hıfzıssıhha tesislerini yapma konusunda onlara yardım edilmesi yoluyla iyileştirileceklerdir.
9. Savaş ya da savaş tehdidi durumu, iç politik istikrarsızlık ya da başka herhangi bir kamusal acil durum da dâhil olmak üzere hiçbir istisnai durum, kişisel ve ev içi kullanım için su ve hıfzıssıhha hakkının ve kamu sağlığının ve çevrenin korunmasına yardımcı olan uygun ve güvenilir hıfzıssıhhaya erişim hakkının ihlâl edilmesinin gerekçesi olarak ileri sürülemez. Madde 3 – Nicelik
1. Herkes kişisel ya da ev içi kullanım için minimum miktarda bedava temiz su hakkına sahiptir ve bu miktar kişi başına günlük 50-100 litre suya karşılık gelmektedir.
2. Böyle bir minimum miktarın ötesinde ve kişi başına günde 250 litreye kadar olan kişisel ve ev içi kullanım amaçlı su, insanların diğer temel mal ve hizmetleri edinme yeterliliğinden taviz vermeden bu suyu satın almaya maddi güçlerinin yetmesi koşuluyla tedrici bir fiyatlandırma sistemine tabi tutulabilir.
3. Taraf Devletler atıkları önlemek ve sürdürülebilir bir kullanımı teşvik etmek için kişi başına günde 250 litreden fazla su kullanımına karşı yaptırım uygulayabilirler.
Madde 4 – Erişim ve Nitelik
Herkes aşağıdaki niteliklere sahip su ve hıfzıssıhha hizmetine erişim hakkına sahiptir:
(a) Evden, eğitim kurumundan, iş yerinden veya sağlık kurumundan su için 1,000 metreden ve hıfzıssıhha için 500 metreden daha uzak olmayan bir alan içerisinde fiziksel olarak erişilebilir olan;
(b) Nitelik açısından kültürel olarak kabul edilebilir olan, yani, kabul edilebilir bir renge, kokuya ve tada sahip olan ve kişi sağlığına yönelik tehdit oluşturan mikro organizmalardan, kimyasal maddelerden ve radyolojik risklerden arınmış;
(c) Fiziksel güvenliğin garanti altında olduğu bir yerde bulunan.
Madde 5 – İç Mevzuatın ve Eylem Planlarının Kabul Edilmesi
1. İnsanın su ve hıfzıssıhha hakkının sağlanması için Taraf Devletler:
(a) su ve hıfzıssıhha hakkını resmen tanımak ve uygulamak için gerekli bütün yasama önlemlerini alacaklardır;
(b) su ve hıfzıssıhha hakkının tam olarak gerçekleşmesi için, belirli hedeflere, göstergelere ve zaman çerçevesine sahip olan ve gerekli ulusal ve uluslar arası kaynakları saptayan su yönetim planları kabul edecekler ve uygulayacaklardır;
(c) diğer amaçlar için hazırlanmış planlara, uygun görüldüğü taktirde, su ve hıfzıssıhha planlarını entegre edeceklerdir;
(d) böyle bir müdahaleye kanun tarafından izin verilmedikçe ve böyle bir müdahale uygun yöntemsel korumayı içermedikçe, su ve hıfzıssıhha hakkının kullanılmasına müdahale etmekten kaçınacaklar ve özel kişilerin ve organizasyonların bu hakka müdahale etmemesini garanti altına alacaklardır;
(e) kamusal ya da özel su ve hıfzıssıhha hizmeti sağlayıcıları için, onların güvenilir, kabul edilebilir fiyatta ve yeterli miktarda suya ve hıfzıssıhhaya somut, ucuz ve eşit erişimi sağlamalarını şart koşan ve gerçek bir halk katılımını, bağımsız izlemeyi ve düzenlemelere uymayı sağlayan mekanizmaları içeren düzenleyici bir sistem oluşturacaklardır;
(f) hizmetin sağlanması sürecinden önce ve bu süreç boyunca insan hakları etki ölçümleri yapacaklardır ve bu ölçümleri, hizmet sağlama araçlarına karar verilmesi sürecinde ve ayrıca su ve hıfzıssıhha haklarının gerçekleşmesi üzerindeki gerçek ve potansiyel etkiyi belirlemek amacıyla bir izleme şartıyla gerçekleştireceklerdir;
(g) hizmet sağlayıcıların insan hakları etki ölçümlerini yapmalarını zorunlu kılacak yasama önlemlerini kabul edeceklerdir; ve
(h) su ve hıfzıssıhhanın, kamu ya da toplum temelli hizmetler tarafından sağlanmasını teşvik edecek ve destekleyecektir.
2. Uygun prosedürler izlendikten sonra su ve hıfzıssıhhaya erişimi yasal olarak kısıtlanmış olan hiç kimse, Madde 3, paragraf 1’de belirtildiği gibi, minimum temel su miktarından ya da temel hıfzıssıhha hizmetlerine minimum erişimden mahrum bırakılamaz.
Madde 6 – Su ve Hıfzıssıhha Hakkını Sağlamak için Önlemler
1. Taraf Devletler, entegre edilmiş su yönetim planları ve su verimlilik planları kabul ederek ve uygulayarak, sürdürülemez su çıkarımı, suyun yönünün değiştirilmesi ve baraj yapımı nedeniyle su kaynaklarının tükenmesi ile mücadele ederek, dağıtım sırasında ortaya çıkan su israfını azaltarak ve acil durumlara yanıt vermek için mekanizmalar oluşturarak herkesin Madde 3 altında bahsedilen miktarda suya erişime sahip olmasını sağlayacaklardır.
2. Taraf Devletler, aşırı tüketimi önlemek ve verimli su kullanımını teşvik etmek için halk eğitimi, uygun muhafaza teknolojilerini yayma ve kabul edilebilir kullanım eşiğini geçen su kullanımını, para cezası ve vergi uygulaması da dâhil olmak üzere çeşitli yollarla kısıtlama gibi önlemler alacaklardır.
3. Taraf Devletler kolektif sistemlerde, etkin bir şekilde kullanılabilir olan su miktarının 20%’sini aşan su kaybını önleyeceklerdir.
4. Su dağıtımında öncelik, endüstriyel, tarımsal, rekreasyonel ya da diğer amaçlarla kullanım değil, herkes için temel kişisel ve ev içi su kullanımı olacaktır. Yeterli beslenme ve bir iş yoluyla geçimini sağlama hakkının kullanılabilmesi için, marjinalleştirilmiş ya da dezavantajlı durumdaki çiftçilere ve diğer hassas gruplara temel ihtiyaçları için suya erişim konusunda öncelik verilmelidir.
Madde 7 – Su ve Hıfzıssıhha Hakkı ve Sürdürlebilirliğin Sağlanması İçin Alınan Önlemlerin Uygulanması
1. Taraf Devletler su ve hıfzıssıhha ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmemeyi, gerekli paraya ya da insan kaynaklarına sahip olmadıkları iddialarına dayanarak haklı gösteremezler.
2. Taraf Devletler herkesin su ve hıfzıssıhha hizmetlerine erişimini ve bu hizmetlerin tüm ülkeye eşit olarak dağılımını tedricen sağlayacaklardır. Kullanılabilir durumdaki kaynakların, yüksek kalitede hizmet vermeyi garantilemeye yetmediği yerde, Taraf Devletler, sadece nüfusun küçük bir bölümünün faydalanabildiği pahalı hizmetler yerine, normal olarak, iyileştirilebilir düşük maliyetli hizmetler yoluyla temel haklara erişimi olmayanların ihtiyaçlarına öncelik veren altyapıya yatırım yapacaklardır.
3. Su ve hıfzıssıhha hakkının tedrici olarak uygulanması hiçbir koşulda Taraf Devletler’in, bu Protokol’de tanınan bütün hakların sağlanması için alınacak önlemleri süresiz olarak erteleme hakkına sahip oldukları şeklinde yorumlanamaz. Taraf Devletler, uygun kaynakları maksimum düzeyde kullanarak mümkün olan en hızlı ve etkili şekilde bu hakların tam olarak gerçekleştirilmesi yönünde hareket etmelidirler.
4. Su ve hıfzıssıhha hakkının tedrici olarak uygulanması sürdürülebilir olmalıdır, yani bu hakkın mevcut ve gelecek kuşaklar tarafından da kullanılmasını sağlamalıdır.
5. Kaynakların çok sınırlı olduğu yerde bile Taraf Devletler en fazla risk altında olanları hedefleyen programları kabul etmelidir.
Madde 8 – Hassas Gruplar İçin Özel Önlemler
1. Taraf Devletler, kadınlar, çocuklar, yaşlılar, mahkûmlar ve gözaltında bulunanlar, yerli halklar, kırsal bölgelerde ve kentlerin yoksun bölgelerinde yaşayanlar, göçebeler ve seyyah topluluklar, mülteciler, sığınma talebinde bulunanlar, ülke içi mülteciler ve diğer gruplar da dâhil olmak üzere hassas ya da su ve hıfzıssıhha haklarını kullanma konusunda zorluk yaşayan grupların ve bireylerin ihtiyaçlarına özel olarak dikkat edeceklerdir.
2. Taraf Devletler, okullar, hastaneler, cezaevleri ve mülteci kampları gibi hassas gruplara hizmet veren kurumlara su ve hıfzıssıhha hizmeti sağlamaya öncelik vereceklerdir.
3. Taraf Devletler, kişilerin kırsal bölgelerdeki geleneksel su kaynaklarına erişimini koruyacak yasaları çıkaracaklar ve uygulayacaklardır.
Madde 9 – Müdahalelerden Kaçınma Yükümlülüğü
1. Taraf Devletler, su ve hıfzıssıhha hakkının kullanılmasına gereksiz yere, doğrudan ya da dolaylı olarak müdahale etmekten kaçınacaklardır.
2. Taraf Devletler özellikle şunlardan kaçınacaklardır:
(a) yeterli miktarda suya eşit erişime izin vermeyen ya da bu erişimi sınırlayan herhangi bir uygulama ya da faaliyet;
(b) alışılmış ya da geleneksel su dağıtma düzenlemelerine keyfi olarak müdahale etmek;
(c) suyu, devletin sahipliğindeki tesislerden kaynaklanan atıklar ya da silah kullanımları ve denemeleri yoluyla kanunsuz bir şekilde azaltmak ya da kirletmek;
(d) silahlı çatışmaların yaşandığı durumlar da dâhil olmak üzere, su hizmetlerine ve altyapıya erişimi yok etmek, sınırlamak ya da bunlara zarar vermek;
(e) uygun kısıtlamalar ve kontroller olmadan doğal ve mineral su kaynaklarının sömürülmesi için imtiyazlar vermek.
3. Taraf Devletler, hidrolik kırılma ya da baraj yapımı gibi yeterli miktarda suya ve hıfzısıhaya eşit erişimi engelleyen ya da sınırlayan su tutma uygulamalarını ve faaliyetlerini çevre etki ölçümüne tabi tutacaklar ve bu tür uygulamalardan vazgeçilmesini sağlayacaklardır.
4. Taraf Devletler, bireyler, gruplar ya da şirketler de dâhil olmak üzere üçüncü tarafların su ve hıfzıssıhha hakkının kullanılmasına müdahale etmesini engelleyeceklerdir.
5. Devletin su ve hıfzıssıhha hakkını garantileme konusundaki sorumluluğundan dolayı, su hizmetlerinin üçüncü varlıklar tarafından verildiği yerde, Taraf Devletler bu varlıkların yeterli miktarda, güvenilir ve kabul edilebilir fiyatta su ve hıfzıssıhhaya eşit, ucuz ve fiziksel erişimden taviz vermelerini önleyecektir.
Madde 10 – Su Kalite Standartları
1. Taraf Devletler, Dünya Sağlık Örgütü’nün ilkeleri temelinde, 1992 Çevre ve Kalkınma Hakkında Rio Deklarasyonu İlke 15’de belirlendiği gibi ihtiyatlı bir yaklaşımla ve aynı zamanda hassas grupların ihtiyaçlarını dikkate alarak ve kullanıcılara danışarak su kalite standartları oluşturacaklardır.
2. Su kalite standartları, eldeki kullanılabilir kaynaklar içinde hemen erişilemeyecek olan bir dizi yüksek kalite eşikleri belirlemek yerine, belirli bir ülkede ya da bağlamda sağlık üzerinde en önemli etkiye sahip kirleticilerin yok edilmesine öncelik verecektir. Bu standartlar, mevcut parametrik değerler temelinde periyodik olarak gözden geçirilecek ve tedrici olarak yükseltilecektir.
3. Taraf Devletler, su kaynaklarının hem kamu, hem de özel olmak üzere bütün kişiler ve kuruluşlar tarafından kirletilmesini denetlemek için, gözetim, caydırıcı önlemler, kirletme cezaları ve bu düzenlemelere riayet etme konusunda yardım da dahil olmak üzere düzenlemeler yapacak ve politikalar belirleyeceklerdir.
4. Taraf Devletler, su havzalarının ve akuatik ekosistemlerin, insan sağlığına zarar veren bakteriyel patojenler ve kimyasal kirleticiler gibi maddeler tarafından kirletilmesini önleyecek, denetleyecek ve tedrici olarak azaltacaklardır. Taraf Devletler, rezervlerdeki ve su dağıtım sistemlerindeki suyun kalitesini izleyeceklerdir.
5. Taraf Devletler, küçük çaplı su kaynaklarına bağımlı olan ve özellikle düşük gelirli ülkelerde yaşayan topluluklara, bilgi ve eğitim de dâhil olmak üzere, mali ve teknik yardım sağlayacaklardır.
Madde 11 – Toplumsal Farkındalık, Eğitim, Yetiştirme, Araştırma ve Gelişme
1. Bu Protokol’e Taraf Devletler, aşağıdakilerle ilgili olarak, halkın bütün kesimlerinin farkındalığını artırmak üzere tasarlanmış adımları atacaklardır:
(a) su ve hıfzıssıhha hakkında bu Protokol’de ifade edilen prensipleri somutlaştıran ve uygulayan ulusal bir politikaya sahip olmanın önemi;
(b) su yönetimi ve kamu sağlığı arasındaki yakın ilişki;
(c) kamu sektörü ya da özel sektördeki doğal ve yasal kişiler ve kurumlarla ilgili özel ve kamu hukuku altında su hakları ve salahiyetleri ve bunlara karşılık gelen yükümlülükler ve ayrıca bu kişilerin ve kurumların su çevresini koruma ve su kaynaklarını muhafaza etme konusunda sahip oldukları ahlaki yükümlülükler.
2. Taraf Devletler şunları destekleyeceklerdir:
(a) su yönetimi, su kaynağı ve hıfzıssıhhadan sorumlu kişilerin yaptıkları işin kamu sağlığı ile ilgili yönlerinin anlaşılması; ve (b) su yönetimi, su kaynağı ve hıfzıssıhhanın temel prensiplerinin kamu sağlığından sorumlu olanlar tarafından anlaşılması.
3. Taraf Devletler, su kaynaklarının yönetimi ve su kaynağı ve hıfzıssıhha işletme sistemleri için ihtiyaç duyulan profesyonel ve teknik personelin eğitimini ve yetiştirilmesini ve bu personelin bilgisinin ve yeteneklerinin geliştirilmesi ve iyileştirilmesini teşvik edeceklerdir. Bu eğitim ve yetiştirme kamu sağlığının ilgili yönlerini de kapsayacaktır.
4. Taraf Devletler şunları teşvik edeceklerdir:
(a) su yoluyla bulaşan hastalıkların önlenmesi, kontrol edilmesi ve azaltılması için uygun maliyetli araçların ve tekniklerin geliştirilmesi ve bu alanda araştırmalar yapılması;
(b) su ve sağlık alanında uzun vadeli eğilimler, güncel kaygılar ve geçmişteki sorunlar ve bunlara yönelik başarılı çözümler hakkında bilgi edinebilmek ve uzman yetkililere bu tür bilgiler sağlayabilmek için entegre edilmiş bilgi sistemlerinin geliştirilmesi.
Madde 12 – Fiyatlandırma Politikaları
1. Taraf Devletler, uygun yasal ve düzenleyici önlemler yoluyla kişi başına günde minimum 50 litre su sağlamanın acz halindeki kişiler için de geçerli olmasını sağlayacaklardır.
2. Taraf Devletler, esnek ödeme planları ve yüksek gelirli kullanıcılardan düşük gelirli kullanıcılara doğru çapraz sübvansiyonlar gibi uygulamalar da dâhil olmak üzere, uygun su ve hıfzıssıhha fiyatlandırma politikasına sahip olmalarını garanti edeceklerdir.
3. Taraf Devletler, bu tür hizmetlere erişim güvencesi sağlayan araçlardan yoksun olan düşük gelirli hanelere ve yoksul bölgelere verilen su ve hıfzıssıhha hizmetlerini sübvansiyonla destekleyeceklerdir. Sübvansiyonlar genellikle su dağıtım ağlarını birbirine bağlamak ya da kuyu, sondaj ve tuvalet gibi küçük çaplı su kaynağı ve hıfzıssıhha tesisi yapımı ve bakımı için kullanılmalıdır.
4. Taraf Devletler, ücretini ödeyemediği için kişinin su ve hıfzıssıhha hizmetlerine erişimini kısıtlamadan önce, kişinin ödeme yeteneğinin göz önünde bulundurulmasını garanti edecektir. Hiç kimse minimum miktarda temel içme suyundan ya da temel hıfzıssıhha tesislerine erişimden mahrum bırakılamaz.
5. Kamu kaynaklarının herkes için yüksek kalitede hizmeti garanti altına alamadığı yerde Taraf Devletler, düşük gelirli hanelerin uygun fiyatlı erişimini teşvik etmek için ucuz teknoloji seçeneklerini içeren bir hizmet yelpazesi sunacaklardır.
Madde 13 – Karar Verme Süreçlerinde Bilgi ve Katılım
1. Herkese su, hıfzıssıhha ve kendi çevresi hakkında kamu otoriteleri ve üçüncü taraflar tarafından sahip olunan bilgiye eşit şekilde, tam ve şeffaf erişim olanağı verilecektir.
2.Herkesin su ve hıfzıssıhha haklarını etkileyen karar alma süreçlerine katılma hakkı vardır. Toplulukların, hassas grupların ve nüfusun marjinalleştirilmiş kesimlerinin, özellikle kadınların, karar alma süreçlerinde eşit şekilde temsil edilmesini sağlamak için özel çaba harcanmalıdır.
3. Taraf Devletler, hizmet sağlamanın delege edilip edilmeyeceğine dair kararın demokratik ve katılımcı bir süreç içinde alınmasını sağlayacaklardır. Bununla ilgili herkesin bütün sürece katılımı ve olası insan hakları ihlallerini izlemesi, değerlendirmesi ve rapor etmesi sağlanmalıdır. Katılım aktif, özgür ve anlamlı olmalıdır ve karar vermeyi gerçek anlamda etkileme fırsatı sağlamalıdır.
4. Toplulukların ne tür su ve hıfzıssıhha hizmetleri talep ettiklerini ve bu servislerin nasıl yönetileceğini belirleme ve mümkün olan yerlerde, Devlet yardımıyla kendi hizmetlerini seçme ve yönetme hakları vardır.
Madde 14 – Etkili Yurt İçi Çareler 1. Taraf Devletler, herkesin, bir kişi ya da kamusal ya da özel kurum tarafından gerçekleştirilen ve su ve hıfzıssıhha hakkını çiğneyen faaliyetler ya da ihlâller ile ilgili şikâyette bulunmak amacıyla idari ya da hukuki prosedürlere erişim hakkının sağlanması için gerekli bütün önlemleri alacaktır.
2. Taraf Devletler, ulusal insan hakları komisyonları ya da düzenleyici ajanslar gibi bağımsız kuruluşlar oluşturarak ya da bu kuruluşlara yetki vererek, tam şeffaflık ve hesap verebilirliği sağlayacak şekilde izleme faaliyetleri yürüterek su ve hıfzıssıhha hakkı ile ilgili yükümlülüklerin yerine getirilmesini izleyeceklerdir.
Madde 15 – Tazminat Hakkı ve Diğer Onarım Araçları
1. Taraf Devletler yasal sistemlerinde, su ve hıfzıssıhha hakları ihlâli mağdurlarının onarım hakkına ve hızlı, adil ve yeterli tazminat alma hakkına sahip olmalarını sağlayacaklardır.
2. Paragraf 1’de bahsedilen onarım hakkı aşağıdaki gibi maddi ve manevi zararları ve diğer tazminat biçimlerini kapsamaktadır:
(a) geri verme;
(b) rehabilitasyon;
(c) memnuniyet; ve
(d) yeniden tekrarlanmamasını garanti etme.
Madde 16 – Yaptırımlar
Taraf Devletler, yurt içi kanunlarında, atık, kirlilik, suya erişimin sınırlandırılması ve aynı zamanda su hizmetlerinin, altyapıların ve genel olarak su havzalarının tahribatı ve zarar görmesinin önlenmesi için yaptırımlar koyacaklardır.
BÖLÜM III – ULUSLAR ARASI İŞBİRLİĞİ
Madde 17 – Su ve _Hıfzıssıhha Hakkının Garantiye Alınması İçin Uluslararası İşbirliği
1. Taraf Devletler, başka bir Devlet’te su ve hıfzıssıhha hakkının kullanılmasına engel olan eylemlerden kaçınacaklardır ve kendi yetki alanları içindeki bireylerin ve şirketlerin bu tür eylemlerde bulunmasını önleyeceklerdir.
2. Taraf Devletler her zaman başka bir Devlet’e, o devletin su kaynağına ve aynı zamanda su hakkını garantiye alan mallara ve hizmetlere ulaşmasını engelleyen ambargo ya da benzeri önlemler uygulamaktan kaçınacaktır.
3. Gelişmiş ülkeler, herkesin mümkün olan en hızlı şekilde en azından temel su ve hıfzıssıhha hizmetlerine erişimini garantiye almak fikriyle, kaynakların uygunluğuna bağlı olarak, gelişmekte olan ülkelerin kaynaklarını tamamlamak için yeterli mali ve teknik yardımda bulunacaklardır. Birleşmiş Milletler Milenyum Deklerasyonu’nda ve su ve hıfzıssıhhaya erişim ile ilgili olarak düzenlenen Sürdürülebilir Kalkınma Hakkında Dünya Zirvesi’nde kabul edilen Johannesburg Uygulama Planı’nda belirtilen hedeflere ulaşmak için, Gelişmiş Taraf Devletler, gayri safi yurt içi hasılalarına orantılı olarak yapmaları gereken resmi kalkınma yardımının bir bölümünü paylaştırmayı üstleneceklerdir.
4. Bir öncelik meselesi olarak, kendi halkları için su ve hıfzıssıhha hakkının temel gerekliliklerini gerçekleştiremeyen Devletler’e su ve hıfzıssıhha sektörü için tek taraflı ve çok taraflı yardım yöneltilecektir. Böyle bir yardım, su ve hıfzıssıhhaya temel erişimi olmayanlara maddi yardım götürmeye odaklanacaktır.
5. Taraf Devletler, bu haklar üzerinde bir etkisi olan uluslar arası anlaşmaları görüşürken ve uygularken su ve hıfzıssıhha hakkını dikkate alacaklardır.
6. Taraf Devletler, ticaret ya da hizmetleri liberalleştirmek ile ilgili anlaşmaların, bir Devletin su ve hıfzıssıhha hakkının tam olarak kullanılmasını garanti altına alma kapasitesini kısıtlamamasını ya da engellememesini garantiye alacaklardır.
7. Diğerlerine ilaveten, gelişmekte olan ülkelerde su ve hıfzıssıhha insan hakkını garantiye alan projelere mali kaynak sağlayan bir Uluslararası Su ve Hıfzıssıhha Hakkı Fonu’nun oluşturulmasının koşullarını ve olabilirliğini değerlendirmek için bu Protokol’ün yürürlüğe girmesinden iki yıl sonra bir Taraf Devletler Konferansı yapılacaktır.
Madde 18 – Sınır Ötesi Sular İle İlgili İşbirliği
Taraf Devletler’in aynı sınır ötesi sulara sınırının bulunduğu yerde bu devletler, Madde 12 altındaki yükümlülüklerini tamamlayıcı şekilde işbirliği yapacaklardır ve su vasıtasıyla bulaşan hastalıkların sınır ötesi etkilerini önlemek, denetlemek ve azaltmak ve su ve hıfzıssıhha insan hakkını genel olarak Madde 2 altında kabul edildiği gibi garanti altına almak için uygun görüldüğü şekilde birbirlerine yardım edeceklerdir. Özellikle şunları yapacaklardır:
(a) sınır ötesi sular ve bu suların aynı sulara sınırı bulunan diğer Taraflar’a yönelik olarak oluşturduğu problemler ve riskler hakkında bilgi alış verişi ve paylaşımında bulunmak;
(b) aynı sınır ötesi sulara sınırı bulunan diğer Taraf Devletler ile ortak ya da koordineli su yönetimi planları ve erken uyarı sistemleri ve acil durum planları yapmak için çaba harcamak;
(c) Bu Protokol’ün temel prensipleri ile herhangi bir çelişkiyi ortadan kaldırmak ve bu Protokol’ün amacı ve hedefleri ile ilgili karşılıklı ilişkilerini tanımlamak ve yürütmek için, eşitlik ve karşılıklılık temelinde, diğer Taraf Devletler’in sınır ötesi sular ile ilgili anlaşmalarını ve diğer düzenlemelerini uyarlamak.
BÖLÜM IV – KOMİTENİN YETKİLERİ
Madde 19 – Raporlar
1. Bir Taraf Devlet, bu Protokol’ün yürürlüğe girmesini izleyen iki yıl içinde Komite’ye, bu Protokol’ün şartlarını yerine getirmek için aldığı önlemler hakkında kapsamlı bilgi veren bir rapor sunacaktır.
2. Taraf Devletler, paragraf 1’de belirtilen kapsamlı raporu sunduktan sonra, Komite’ye sundukları raporlarda, Sözleşme’deki Madde 17’ye uygun olarak, Protokol’ün uygulanması ile ilgili ek bilgileri içereceklerdir.
3. Komite Taraf Devletler’den bu Protokol’ün uygulanması ile ilgili olarak ek bilgi talep edebilir.
Madde 20 – Dostane Çözüm
Komite, bu Protokol’ün yorumlanması ve uygulanması ile ilgili anlaşmazlıkların, bu Protokol’de ileri sürülen yükümlülüklere saygı temelinde dostane bir çözüme ulaşması fikriyle arabuluculuğunu Taraf Devletlerin kullanımına sunacaktır.
Madde 21 – Ülke Ziyaretleri
1. Eğer Komite, bir Taraf Devlet’in bu Protokol’ün şartlarını ihlal ettiğine dair yeterli güvenilir bilgiye ulaşırsa, ilgili Taraf Devlet ile görüştükten sonra, bir ya da daha fazla sayıda üyesinden söz konusu Taraf Devlet’e bir ziyarette bulunmalarını ve gecikmeden rapor vermelerini talep edebilir.
2. Komite ilgili Taraf Devlet’i, ziyareti düzenleme niyeti hakkında yazılı olarak bilgilendirecek ve delegasyonun kompozisyonunu ve ziyaretin amacını belirtecektir. Taraf Devlet, tebligattan sonra üç ay içinde Komite’yi ziyareti kabul edip etmediği hakkında bilgilendirecektir.
3. Eğer Taraf Devlet ziyareti kabul ederse, Komite ve ilgili Taraf Devlet ziyaretin yöntemlerini belirlemek için beraber çalışacaklardır.
4. İlgili Taraf Devlet Komite’ye ziyaretin başarılı bir şekilde gerçekleşmesi için gereken bütün kolaylıkları sağlayacaktır.
5. Komite ziyaretinin ardından, gözlemleri ve önerileri ile ilgili olarak Taraf Devlet ile iletişime geçecektir.
Madde 22 – Genel Kurula Bilgi
Eğer Komite bir Taraf Devlet’in, kendi yetki alanı içinde olan bölgede su ve hıfzıssıhha hakkını yaygın şekilde ve sistematik olarak ihlâl ettiğine dair sağlam belirtiler içeren bir bilgi alırsa, Taraf Devlet’ten durum hakkındaki bütün bilgileri istedikten sonra, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri yoluyla konuyu Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun dikkatine sunabilir.
Madde 23 – Bireysel ve Devletlerarası Haberleşmeler
1. Sözleşme’nin Birinci Protokolü Opsiyonu’na Taraf Devletler, bu Protokol ile ilgili herhangi bir konuda Komite’nin yetkilerini tanırlar.
2. Sözleşme’nin Birinci Protokol Opsiyonu’na Taraf olmayan bir Devlet, Protokol Opsiyonu’nda Madde 1’den 10’a kadar olan maddeler altında belirtildiği gibi, herhangi bir zamanda ve bu Protokol ile ilgili herhangi bir konuda Komitenin, bireysel ve devletlerarası haberleşmeleri alma ve göz önünde bulundurma yetkisini tanıdığını ilan edebilir.
Madde 24 – Dağıtım ve Bilgi
Bir Taraf Devlet mevcut Protokol’ü geniş çaplı olarak bilinir kılmayı ve yaymayı ve özellikle o devletin dahil olduğu konularda Komite’nin görüşlerine ve önerilerine erişimi kolaylaştırmayı ve bunu engelli kişilerin erişebileceği formatlarda da yapmayı taahhüt eder.
BÖLÜM V – NİHAİ HÜKÜMLER
Madde 25 – İmza, Onay ve Katılım
1. Mevcut Protokol [TARİHİNDEN] [TARİHİNE] kadar Sözleşme’yi imzalayan, onaylayan ve Sözleşmeye katılan her bir devletin imzasına açıktır.
2. Mevcut Protokol, Sözleşme’yi onaylayan ya da Sözleşme’ye katılan her devletin onayına tabidir.
3. Mevcut Protokol, Sözleşme’yi onaylayan ya da Sözleşme’ye katılan her devletin katılımına açık olacaktır.
4. Onay ya da katılım dokümanları Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tarafından tevdi edilecektir.
Madde 26 – Protokolün Yürürlüğe Girmesi
1. Mevcut Protokol, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin onaylamanın ya da katılmanın onuncu dokümanını tevdi ettiği tarihten üç ay sonra yürürlüğe girecektir.
2. Mevcut Protokolü onaylayan ya da bu Protokole katılan her bir Devlet için, onuncu onay ve katılım dokümanının tevdi edilmesinden sonra, bu Protokol, onaylama ve katılım dokümanının tevdi edildiği tarihten üç ay sonra yürürlüğe girecektir.
Madde 27 – En İyi Koruma
Protokol içindeki hiçbir şey su ve hıfzıssıhha hakkının korunmasına yardımcı olan ve aşağıdakiler içinde bulunan şartları etkilemeyecektir:
(a) bir Taraf Devletin yasaları;
(b) uluslar arası hukukun yürürlükteki kuralları.
Madde 28 – Değişiklikler
1. Her devlet mevcut Protokol’de değişiklik yapılmasını önerebilir ve değişiklik önerisini Birleşmiş Genel Sekreterliği’ne sunabilir. Genel Sekreterlik önerilen her değişikliği, önerilerin dikkate alınması ve haklarında karar verilmesi amacıyla Taraf Devletler’in toplanmasını uygun bulup bulmadıklarını bildirmeleri talebiyleTaraf Devletler’e iletecektir. Böyle bir iletimin ardından dört ay içinde Taraf Devletler’in en az üçte birinin böyle bir toplantıyı uygun bulması durumunda Genel Sekreter, Birleşmiş Milletler’in gözetimi altında bir toplantı çağrısı yapacaktır. Mevcut Taraf Devletler’in üçte ikisi tarafından kabul edilen her değişiklik ve oylama Genel Sekreter tarafından bütün Taraf Devletler’in onayına sunulacaktır.
2. Mevcut maddedeki paragraf 1’e uygun olarak kabul edilen ve onaylanan bir değişiklik, tevdi edilen bazı kabul dokümanlarının, değişikliğin kabul edildiği tarihte Taraf Devletler’in üçte ikisine ulaştığı tarihten sonraki otuzuncu günde yürürlüğe girecektir. Bundan sonra, değişiklik her Taraf Devlet için, kendi kabul dokümanının tevdi edildiği tarihten sonraki otuzuncu günde yürürlüğe girecektir. Yapılan bir değişiklik sadece bu değişikliği kabul eden Taraf Devletler için bağlayıcı olacaktır.
Madde 29 – Suç Duyurusunda Bulunma
Her Taraf Devlet mevcut Protokol hakkında herhangi bir zamanda, Birleşmiş Genel Sekreterliği’ne seslenen yazılı bir bildirim yoluyla suç duyurusunda bulunabilir. Suç duyurusu, yazılı bildirimin Genel Sekreter tarafından alındığı tarihten sonra on iki ay geçerli olacaktır.
Madde 30 – Genel Sekreter’in Bildirimi
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sözleşme’de Madde 26, paragraf 1’de bahsedilen bütün Devletler’i aşağıdaki ayrıntılar konusunda bilgilendirecektir:
(a) mevcut Protokol altındaki imzalar, onaylar ve katılımlar;
(b) mevcut Protokolün ve madde 28 altındaki her değişikliğin yürürlüğe girme tarihi;
(c) madde 29 altında bulunulan her suç duyurusu.
Madde 31 – Çekinceler
Mevcut Protokol ile ilgili herhangi bir çekinceye izin verilmemektedir.
Madde 32 – Resmi Diller
1. Arapça, Çince, İngilizce, Fransızca, Rusça ve İspanyolca metinlerin eşit olarak özgün şekilde kullanıldığı mevcut Protokol Birleşmiş Milletler’in arşivlerinde saklanacaktır.
2. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri mevcut Protokol’ün onaylı kopyalarını Sözleşme’deki Madde 26 altında bahsedilen bütün Devletler’e iletecektir.
[YER] ve [TARİHTE] YAPILDI