Kaynak: Milliyet, 12 Temmuz 2015
Mezopotamya Ekoloji Hareketi Amed Ekoloji Meclisi’nce, başta Diyarbakır’ın Silvan ilçesi ile aynı adı taşıyan Silvan Barajı yapımını protesto etmek amacıyla 14 Temmuz Salı günü geniş katılımlı yürüyüş düzenlenecek.
Mezopotamya Ekoloji Hareketi Amed Ekoloji Meclisi’nin, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde, ilçe ile aynı adı taşıyan Silvan Barajı’nı protesto etmek amacıyla Salı günü yapacağı eyleme ilişkin basın toplantısı yapıldı. Mimarlar Odası Diyarbakır Şube binasında yapılan toplantıda, Amed Ekoloji Meclisi’nce, Silvan Barajı’nın Goderne Vadisi üzerinde bırakacağı olumsuz etkiyi belgelemek adına oluşturulan bilim kurulunun yaptığı inceleme ve tespitlerinden derlenen kısa bir film gösterimi yapıldı. Daha sonra basın açıklaması yapan Amed Ekoloji Meclisi Eş Sözcüsü Gültekin Aydeniz, doğa, tarih ve kültüre yönelik talan ve imha politikaları ile HES ve güvenlik barajlarıyla devam eden güvenlikçi siyaset anlayışının bölge halkını göçe zorladığını belirtti.
“GODERNE VADİSİ YOK EDİLECEK”
Çok çeşitli yaşam alanlarına sahip flora ve faunasıyla onlarca medeniyete ev sahipliği yapmasıyla ekolojik ve tarihi öneme sahip Goderne Vadisi ile 50’ye yakın köy ve yerleşim yerinin Silvan güvenlik barajı ile sular altına gömülmek istendiğini ifade eden Aydeniz, “Goderne Vadisi Amed’in kuzeydoğusu ile Serhat bölgesi arasında bir geçiş noktası olup, meşelikleri, geniş kumulları, şelaleleri ve mağaralarıyla doğanın bütün cömertliğini sergilediği çok çeşitli yaşam alanlarına sahip bir kanyondur. Vadi, biyolojik çeşitlilik açısından endemik ve nadir pek çok bitki ve hayvan türünü barındırmaktadır. Endemik bitkilerden, guni, Mardin geveni, yerküre üzerinde sadece Diyarbakır, Silvan, Mardin ve Siirt çevresinde yetişir. Hiro yani hatmi, sadece Silvan ile Kurtalan’da var olan yerel, endemik türlerdir. Bunlar dışında; guni, salep, orkide, peygamber çiçeği, köksor bu vadide yetişen endemik bitki türleridir. Kulp ve Hazro’dan başlayıp Silvan sınırına kadar yapılmış ve planlanmış onlarca HES projesiyle pek çok yerleşim yerinin suya erişim hakkı engellenmiş, nehir, çay ve derelerin Silvan barajında toplanmasıyla başta balık türleri olmak üzere sudaki yaşam da kısmen yok olmuştur. Canlı türlerinin yaşamı birbirine bağlıdır. Bir türün yok olması diğer canlı türlerinin yok oluşunu beraberinde getirir. Yüzlerce kuş türünün yuvalandığı bir göç yolu olan vadi Silvan güvenlik barajıyla yok edilecektir” dedi.
“GEÇMİŞE YOLCUĞUN BAŞLANGIÇ YERİ”
Goderne Vadisi’nin, insanlığın ilk yerleşim alanlarının izlerini taşıyan tarihi yapılarla dolu olduğuna da dikkat çeken Aydeniz, “Mağaralar, suyolları, su depoları, kaya kiliseler, kaleler, su değirmenleri ve saray kalıntılarıyla, Mervaniler gibi değişik zamanlarda hüküm sürmüş uygarlıklara ait yönetim merkezi olmasıyla bu vadi, tüm insanlık tarihinin ortak mirasıdır. Vadiye bağlı Hevika ve Kanika’da, yine vadinin devamı Kele’de bulunan kaya mezarlar ve anıt mezarlar toplumsal hafızamızın parçası olarak tarihi birer öneme sahiptir. Goderne ilkel toplulukların savunma amaçlı ve yerleşik yaşamı kurumsallaştırmak için seçtikleri bir alandır. Munzur Dersim için, Hasankeyf Botan için ne ise Goderne de Amed için odur. İki bin yıldır Kürtlerin ve Ermenilerin iç içe, barışçıl biçimde yaşamı paylaştıkları Goderne bir tarih ve kültür mirası olmanın ötesinde halkların bir değeridir. İnsanlığın geçmişine dair yeni bir yolculuğun başlangıç yeridir. Geçmişe dair yeni izlere, bilgilere bu yolculukta ulaşılabilir” diye konuştu.
Mezopotamya Ekoloji Hareketi’nin Amed Ekoloji Meclisi olarak halklara çağrıda bulunduklarını kaydeden Aydeniz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Doğamıza, tarihimize, kültürümüze ve geleceğimize karşı HES’ler ve güvenlik barajlarıyla yürütülen bilinçli saldırılara ve köksüzleştirmeyi dayatan bu anlayışa karşı, 14 Temmuz 2015’te Silvan’da ‘Silvan Barajı’na hayır!’, ‘Goderne Vadisi’ni yok etmenize izin vermeyeceğiz’ demek için on binlerle bir araya geliyoruz.”