ABD’de Michigan eyaletinin Flint şehrinde başlayan su krizi tüm ülkede içme sularının güvenilirliğini tartışma konusu haline getirmişti. Hem devlet kurumları hem çeşitli üniversiteler şehirlerdeki su altyapılarını ve içme suyu kalitesini inceleyen araştırmalar gerçekleştirmeye başlamıştı.
ABD basınında sık sık su sistemleri altyapısının eskidiği ve ülke çapında planlanarak yenilenmesi gerektiği üzerine yazılar giderek artıyor. Bu altyapı yenilenmesi için ülke bütçesinin sadece %0,3’ünün kullanılması gerekirken yine de milyarlarca doların gelir getirmeyen bir işe yatırılacak olması politikacıların ilgisini çekmiyor. Öte yandan temiz su ve su hakkı talepleri giderek güçlenen yeni bir sivil haklar hareketine dönüşüyor.
Ülke çapında su meselesi üzerinden tartışma sürerken su şirketleri krizi fırsata çeviriyor. Flint şehrinde musluklardan hala temiz su akmıyor olması nedeniyle ülke çapında başlayan kampanyalarda şehir halkına ücretsiz ambalajlanmış su gönderilmeye devam ediliyor. Bu durum su şirketlerinin ambalajlanmış suyun musluk sularından daha güvenilir olduğu algısını yayması için elverişli bir durum oluşturdu.
San Francisko Chronicle’da çıkan bir yazı ülkede özellikle ilköğretim okullarında ve liselerde ambalajlanmış sular ve hatta pahalı ve gösterişli musluk filtrelerinin yayılmaya başladığını yazdı. Yazıda içilebilir temizlikte musluk suyunun olduğu okullarda bile bu uygulamanın yayıldığını ve bunun tehlikeli bir gelişme olduğu anlatılıyor. Bu gelişme musluk sularının temizliğinin ölçülmeden pahalı filtre uygulamalarına ve ambalajlanmış su kullanımına geçişi hızlandırıyor. Ayrıca filtreleme sistemlerinin de temizlik sürecinde suyun bir kısmını harcadığı ve ambalajlanmış su kullanımı teşvikinin öğrenciler arasındaki sınıfsal farklılıklardan dolayı eşitsizliği arttırdığı da yazıdaki eleştiri konuları arasında.
Okullara yılda 200 $ maliyeti olan filtre sistemini kuran şirketlerden biri olan FloWater şirketinin yöneticisi Rich Razgaitis “Vizyonumuz suyun Nespresso’su, Tesla’sı, iPhone’u olabilmek. Çözüm önerimiz musluk suyunu almak, filtreler sayesinde bu muhteşem deneyimi eğlenceli ve cool hale getirmek ve harika bir tada ulaşmasını sağlamak.”
Yazıda ilginç de bir örneğe yer veriliyor. San Mateo Lisesi’nde öğle arasında öğrencilerin çok azı mataralarına çeşmeden su dolduruyor. Büyük kısmı mavi su box’tan soğuk ve 7 ayrı filtre sisteminden geçen suyu alıyor. Öğrenciler ise musluk suyu ile arasında fazla bir fark görmemekle birlikte makineden aldıkları suyun soğuk olduğu için hoşlarına gittiğini söylüyorlar.
Pediatri uzmanı Dr. Anisha Patel ise bu tür sistemlerin çocuklarda hem musluk sularının içilemeyeceği gibi bir yanlış izlenim yarattığını ve ayrıca kontrol edilmediği takdirde filtreleme sistemlerindeki kirlenmenin yol açacağı tehlikelerin de oldukça büyük olabileceğini söylüyor. Bu temizlik işlemleri de ekstra maliyetli işlemler.
Flint’le başlayan ve diğer şehirlere yayılan su krizinin kökeninde su hizmetlerine bir kamusal hizmet olarak bakılmaması ve gereken yatırımların yapılmaması olmasına rağmen bu krizi su şirketleri fırsata çevirmeye çalışıyor. Oysa yapılması gereken musluk sularının temizliklerinin ölçülmesi ve bir kamu hizmeti olarak içilebilir nitelikte suyun bir insan hakkı olarak sağlanması ve bunun için gerekli yatırımların kamu kaynaklarıyla yapılmasıdır.
Kaynak: San Francisko Chronicle