Hindistan’da baraj karşıtı iki aktivist öldürüldü: Hindistan’ın kuzeyinde yer alan Tawang bölgesinde baraj yapımına karşı 2 Mayıs Pazartesi günü bir eylem gerçekleşti. Eylem sırasında polisin gerçek mermiler kullandığı saldırı sonucu 2 eylemci hayatını kaybetti. Uzun süredir barajların ekolojik yaşama etkileri nedeniyle kampanya yapan ve yasal mücadele de sürdüren grubun lideri Lobsang Gyatso birkaç gün önce tutuklanmıştı. Lobsang Gyatso’nın tutuklanmasını protesto eden gruba polisin ateş açması sonucu 2 kişi ölürken birçok kişi de yaralandı.
Global Witness 2014 yılında çevre mücadelesi veren aktivistlerin öldürülme oranlarını yayınlamıştı. Rapora göre aktivist cinayetleri 2010 yılından itibaren her yıl 100 civarı ya da daha yüksek sayıda gerçekleşiyor. Doğal varlıklar üzerindeki baskı küresel rekabet nedeniyle arttıkça ve bu varlıklar giderek azaldıkça çevre aktivistleri artan oranlarda suikastlere ve baskılara maruz kalıyor. Elbette bundan en fazla etkilenen aktivistler, insan hakları ihlallerinin yüksek olduğu “gelişmekte olan” ülkelerde mücadele edenler. Küresel sermayenin desteği ile neoliberal kalkınma yöntemlerini uygulayarak “gelişmiş” ülke olabileceğine inanan ülkeler, insan hakları ve demokrasi gibi kalkınmanın önündeki engelleri umursamıyor.
Kaynak: International Rivers
Dünya pirinç üretimi düşüyor: Asya kıtasını vuran aşırı kuraklık nedeniyle dünyanın önemli pirinç üreticisi ülkeleri arasında yeralan Hindistan, Vietnam, Tayland’da 2010 yılından sonra ilke kez üretimde düşüş yaşanıyor. Bir yandan su varlıkları azalırken bir yandan da Vietnam için son derece önemli olan Mekong barajına Çin’in yaptığı barajlar Güney Asya ülkelerine giden suyun miktarını azaltıyor. Pirinç üretimindeki düşüş pirinç fiyatlarını yükseltecek ve bundan en fazla etkilenenler pirinci temel besin maddesi olarak kullanan dar gelirli gruplar olacak.
Kaynak: Reuters
Kuzey buzullarındaki erime iklim mültecilerini arttıracak: 2015-2016 kış döneminin sıcak geçmesi nedeniyle buzullardaki artışın çok sınırlı olduğu geçen hafta Viyena’da yapılan bir konferansta bilim insanları tarafından açıklanmıştı. Bu yılın buzullaşma oranı uydu ile izlemenin başladığı 1979 yılından bu yana Mart ayında görülen en düşük oran. Sıcakların artmasıyla birlikte buzullarda erime dönemi de başladı. ABD hükümeti Kanadalı temsilcilerle birlikte buzullardaki erimenin yeni bir “iklim mültecileri” dalgası başlatacağı uyarısında bulundu. ABD’nin en kuzey eyaleti olan Alaska ve Kanada’nın kuzey bölgesi okyanuslardaki yükselmeden en fazla etkilenen bölgeler arasında olacak. Obama Alaska’yı ziyaret ederken okyanuslardaki yükselmeye dikkat çekti ve olumsuz etkilenecek kentlerin korunması ve taşınması için destek verilmesi gerektiğini söyledi. Ancak Cumhuriyetçi Parti buna karşı çıkıyor. Bilim insanları küresel ısınmadaki artış devam edecek olursa 2040 yılında buzulların en azından birkaç gün boyunca hiç görülmeyeceğini söylüyorlar. Şirketler ise şimdiye kadar ulaşılmamış bölgelerde olması muhtemel yeni fosil yakıt kaynakları ile ilgileniyor.
Kaynak: The Guardian