Grönland buzulları hızla eriyor: Geophysical Research Letters isimli dergide yayınlanan son araştırma sonuçlarına göre Grönland’daki buzullar her gün 110 milyon Olimpik havuzu dolduracak miktarda buzul eriyor. 2011-2014 yılları boyunca uydu aracılığıyla buzulların kalınlığındaki değişimi inceleyen bilim insanları yılda 270 gigatonluk buzulun eridiğini gösteriyor. Buzulların erimesindeki ana nedenin küresel ısınma olduğunu belirten bilim insanları acil önlem alınmazsa okyanus seviyelerinin yükselmeye devam edeceğini ve Miami gibi okyanus kıyısı şehirlerin bundan büyük zarar göreceğini belirtiyor.
Kaynak: The Guardian
Dünyanın su varlıklarındaki radikal değişim: Dünyanın su varlıklarındaki değişimi göstermek için Hollanda’da faaliyet gösteren Deltares Research Institute tarafından yapılan araştırmanın sonuçları Nature Climate Change dergisinde yayınlandı. Araştırma için uydu yardımıyla dünya yüzeyindeki son 30 yılda yaşanan değişim tarandı. Buna göre 30 yıl öncesinde toprak olarak görülen yerlerin 115,000 km karesi su varlıkları ile kaplanırken, 30 yıl önce sudan oluşan bölgelerin 173,000 km karesi kurudu veya dolduruldu. En büyük değişim Tibet Platosu ve Aral Gölü’nde yaşandı. Dağlardaki buzulların küresel ısınma nedeniyle eridiği Tibet Platosu su alanlarının en fazla arttığı bölge olurken, eskiden dünyanın dördüncü büyük gölü olan Aral Gölü aşırı su kullanımı ile %90 oranda kuruyarak en fazla kuraklaşan bölge oldu.
Artan su alanlarının önemli bir kısmını son 30 yılda onlarca kat artan baraj suları oluşturuyor. Amazonlarda sayısı 250’yi aşan barajlar bu durumun en iyi örneği olarak gösteriliyor. Araştırmanın en ilginç sonuçlarından biri sahil bölgelerindeki değişime ait. Su seviyelerindeki artış nedeniyle kaybedilen topraklar 20,100 km kare olarak gözükürken, kıyıların doldurulması sonucu 33,700 km kare toprak kazanıldığı ortaya çıkıyor. Yani küresel ısınma sonucu kaybedilen topraktan daha fazlası kıyıların doldurulması sonucu elde ediliyor. Ancak doldurulan bu alanlar da su seviyeleri arttıkça büyük oranda yeniden sular altında kalacak. Bilim insanları Dubai’deki deniz kıyısına yapılan inşaatları ve Çin’in Sarı Nehir’den Hong Kong’a kadar yaptığı yapılaşmayı bu duruma örnek olarak gösteriyorlar.
Kaynak: BBC
Hindistan’da sel felaketleri yüzbinleri etkiliyor: Hindistan El Nino nedeniyle son birkaç on yılın en kurak dönemini yaşarken Temmuz ayında başlayan Muson yağmurları nedeniyle şimdi de sel felaketleri ile boğuşuyor. Küresel ısınmanın ikili etkisi bir yanda aşırı kuraklık öbür yanda ise kısa zamanda düşen aşırı yağışlar. Hindistan’da geçtiğimiz günlerde gerçekleşen sel felaketinde 300 kişi yaşamını yitirirken 100 binden fazla kişi de evlerinden tahliye edilerek kamplara yerleştirildi. Tarım arazileri sular altında kaldı, evler yıkıldı, hayvanlar telef oldu, iletişim ve elektrik hatları kesildi. Milyonlarca insan sel felaketinden olumsuz etkilendi. Muson yağmurları aslında Hindistan için hayati öneme sahip çünkü Temmuz-Eylül aylarındaki yağışlar sayesinde tarım arazileri sulanabiliyor. 1,3 milyar insanı istihdam eden tarım sektörü aynı zamanda ülke GSYH’nın %18’ine denk geliyor. Ancak Muson yağmurlarının kısa zamanda aşırı yağmur bırakması, kentleşme ve doğa tahribatı bu yağmurları halk için bir felakete dönüştürmüş durumda.
Kaynak: Reuter