Bolivya’da yaşanan kuraklık nedeniyle barajlardaki su seviyelerinin radikal düşüşü devleti olağanüstü tedbirler almaya yöneltti. Bolivya Başkanı Evo Morales su krizi nedeniyle olağanüstü hal ilan ettiklerini açıkladı. Geçtiğimiz aylarda aynı sorun diğer Latin Amerika ülkesi Venezuella’da da yaşanmış orada da olağanüstü hal ilan edilmişti. Bir kaç ay boyunca çalışma günleri 4 güne düşürülmüş ve okullar tatil edilmişti.
Bolivya’da barajlardaki suyun neredeyse tamamen bitmiş olması sonucu La Paz gibi büyük kentlerde ciddi bir su krizi yaşanmaya başladı. Bazı yerlere üç günde bir su verilirken bazı yerlerde haftalardır su yok ve insanlar tankerlerden su alabilmek için uzun kuyruklarda bekliyorlar. İln edilen olağanüstü hal tedbirleri arasında okulların birkç hafta tataile çıkarılması da var.
Küresel ısınma etkisini artık dünyanın her köşesinde hissettirirken su krizinin Bolivya’yı vurmasının sembolik de bir önemi var çünkü dünyanın en büyük su mücadelesi 2000’lerin başında Bolivya’da gerçekleşmiş ve sonucunda sağ hükümet devrilmişti.
Bolivya’da 1990’ların sonunda suyun ticarileştirilmesi yönünde atılan adımlar 1997-2001 döneminde Dünya Bankası ile yapılan çeşitli anlaşmaların gereği olarak ülkede çeşitli özelleştirme uygulamalarını başlatmıştı. 1999’da ilk su özelleştirmesi Cochabamba kentinde uygulamaya konuldu. Hemen ardından kent içinde ciddi bir toplumsal muhalefet örgütlenmeye başladı. 2000 Nisan’ında yağmur sularını toplayan halkın bu hakkının bile yasadışı ilan edilmesi sonucu Cochabamba’da büyük bir isyan yaşanmıştı. İsyan tüm Bolivya’ya yayılarak büyümüştü. “Cochabamba Su Savaşları” olarak tarihe geçen bu isyan hükümetin devrilmesine giden bir süreci başlatmıştı. Cochabamba’daki su isyanı “Yağmuru Bile” başlıklı bir filme konu olmuş ve film 2011 yılında İspanya’nın Oskar adayı olmuştu. Su meselesinden başlayarak genişleyen toplumsal hareket 2006’da ülkenin ilk yerli başbakanı olan Evo Morales’i iktidara getirmişti.
Morales’in seçilmesinin ardından Boliva Anayasası’na ekolojik hakları içeren önemli değişiklikler yaşanmıştı. 2009 yılında Bolivya Anayasası’nına şöyle bir madde eklendi: “Herkes evrensel nitelikteki su hizmetlerine eşit olarak sahip olmalıdır. Su ve hıfzıssıhhaya erişim bir insan hakkıdır, imtiyaz veya özelleştirme konusu olamaz”. Morales yaşanan su krizi nedeniyle olağanüstü hal ilan ederken su krizinin küresel ısınma kaynakı olduğunu, ülkenin göllerinin, ırmaklarının giderek azaldığını söyledi.
Kaynak: BBC