ABD’nin Michigan eyaletine bağlı Flint şehrinde 2016 yılında büyük bir su krizi başlamıştı. Su Hakkı Kampanyası sayfalarında bu krize dair çok sayıda haber yayınlamıştık. Dünyanın en zengin ülkesinde yaşanan su krizinin sonuçları yeni yeni ortaya çıkmaya başladı.
Flint şehrinde şebeke suyundaki kirlilik nedeniyle yaşanan krizin aslında bir yıl öncesinden tespit edildiği ortaya çıktı. Michigan’da krizden 12 ay önce su kirliliğinin neden olduğu Lejyoner bakteri hastalığının şehrin su kaynağının Flint Nehri’ne çevrildiği 2014 yılı ve 2015 yılında 12 kişinin ölümüne sebep olduğu belirlendi. Eğer bu hastalıklar ciddiye alınarak araştırılsaydı binlerce insanı olumsuz etkileyen su krizi erken bir aşamada önlenebilirdi.
Geçtiğimiz haftalarda yayınlanan bir raporda ise 2014-2016 yıllarında Flint halkının kullanmaya devam ettiği kirli suyun hamilelik oranlarında azalmaya ve düşüklerin artmasına neden olduğu ortaya çıktı.
Kansas ve Batı Virjinya Üniversitelerinin gerçekleştirdiği araştırma sonuçlarına göre kurşunlu suların kullanılmasının bir sonucu olarak 2014 Nisan ayından bu yana hamilelik oranlarında %12 azalış ve düşük oranlarında %58 oranında artış yaşanmış durumda. Araştırmacılar Michigan Eylati’ndeki 15 şehirde 2008-2015 yılları arasındaki değişime bakarak bu sonuca vardılar. Flint haricindeki şehirlerde hamilelik ve düşük oranlarında herhangi bir değişim yaşanmazken Flint’teki değişim çarpıcı boyutta. Bu dönem aralığında Flint’te doğan bebeklerin diğer şehirlerde doğan bebeklere oranlar ortalama 150 gr hafif olduğu, bir hafta erken doğduğu ve haftada 5 gr daha az kilo aldıkları görüldü.
Kurşunun hem doğurganlık üzerinde hem de sinir sistemi ve beyinde olumsuz etkide bulunduğu biliniyor. Kurşuna maruz kalan çocuklarda zeka geriliği gibi sorunlar yaşanması da oldukça yüksek bir ihtimal. Tehlikesiz oranda kurşun seviyesi diye bir seviye olmadığını belirten bilim insanları kurşunun neden olduğu hasarların da tedavi edilemeyeceğini söylüyorlar.
Flint’te ne olmuştu
Michigan eyaletinin ekonomik olarak son birkaç yılda gerileyen ve çoğunluğunu siyahların oluşturduğu Flint şehrinin yerel yönetimi su hizmetlerinin neden olduğu masrafları azaltmak için Flint’in su kaynağını değiştirdi. Daha önce Detroit’ten tedarik edilen suyu Flint Nehri’ne çevirdi.
Daha önce, Detroit’ten getirilen sulara fosforik asit tuzu (ortofosfat) atılıyordu. Ortofosfat, kurşun ya da demir boruların suyun içerisine bulaşmasını engelliyordu. Flint Nehri’ne geçişle birlikte, ortofosfat kullanımından vazgeçildi. Oysa Flint’teki su boruları, ucuz ve dayanıklı olduğu için vakti zamanında kurşundan yapılmıştı!
6 ayın sonunda, Flint’teki yerel GM fabrikası Flint Nehri’nden gelen suyu kullanmayı bıraktı. Nedeni, suyun fazla aşındırıcı (corrosive) olmasıydı; su, motor parçalarına zarar veriyordu. Ancak GM kent yöneticilerini rahatlatmak için şunları söylüyordu: “Su belki içmek için güvenli olabilir, ancak motorlar için değil.” GM’ye göre sudaki klorür seviyesi fazlaydı.
CNN’de yer alan bir haberde daha büyük bir skandala da işaret ediliyordu. Uzmanlar, ortofosfat eklenmesinin durdurulmasının sorunların yüzde 90’ının kaynağı olduğunu belirtiyor ve bu kimyasalın günlük ancak 100 dolara mal olacağını kaydediyorlardı.
2015 Eylül ayında yapılan bir çalışma, su kaynağı değiştikten sonra bebek ve çocukların kanındaki kurşun oranının iki katına çıktığını gösteriyordu.
Başka bir çalışma, Flint Nehri’nin suyunun aşındırıcı olduğunu tespit ediyor ve kurşun kirlenmesinin yaşandığını doğruluyordu. Bu çalışmada, Flint’teki evlerin en az dörtte birinde federal sınırın üstünde kurşun olduğu belirtiliyordu.
Daha sonra, su kaynaklı olduğu tahmin edilen Lejyoner hastalığı (klima hastalığı diye de bilinir) vakaları görülmeye başlandı
Toplamda 9 bin çocuğun kirlilikten etkilendiği tahmin ediliyor. Çocuklukta fazla kurşuna maruz kalmak düşük IQ, böbrek yetmezliği gibi hastalıklara neden olabiliyor. Üstelik, kurşuna maruz kalan çocukların çocukları, hatta torunları dahi bunun izini taşıyabiliyor.
Kaynak: AP News, Chicago Tribune