40 ülkenin bilim insanları tarafından gerçekleştirilen bir araştırmanın sonuçları her yıl kirlilikten dolayı 9 milyon insanın yaşamını kaybettiğini ortaya koydu. Ölümlerden en fazla etkilenenler ise elbette yoksullar.
Kirlilik kaynaklı ölümlerin %92’si alt ve orta gelirli ülkelerde yaşanıyor. Hindistan, Çin, Pakistan, Bangladeş, Madagaskar gibi sanayileşmenin hızla arttığı ve aynı zamanda gelir adaletsizliğine bağlı sınıfsal eşitsizliklerin daha da arttığı ülkelerdeki işçi ve yoksullar bu durumdan en fazla etkileniyorlar.
9 milyon ölümün 6,5 milyonu hava kirliliğinden kaynaklanıyor. Su kirliliği ise 1,8 milyon insanın ölümüne yol açan ikinci büyük ölümcül neden. Su kirliliği kolera gibi salgınların yayılmasına yol açarak ölümlere neden oluyor.
Su kıtlığı ve kirliliğine bağlı ölümlerin en son ve en büyüklerinden birisi geçtiğimiz yaz aylarında Somali ve Yemen’de yaşanmıştı.
Tarihin en büyük kuraklık dönemlerinden birini yaşayan Somali’de aşırı kuraklık milyonlarca insanın suya erişimini engellediği gibi su varlıklarının da kirli olması kolera gibi salgınların su yoluyla hızla bulaşmasına neden olmuştu. Kirli suların içilmesi veya yemeklerde kullanılması salgının yayılmasına neden olurken temiz suya erişilememesi de hijyenik koşulların sağlanamamasından ötürü tedaviyi zorlaştırıyor. 700 kişinin bir kaç hafta içerisinde ölümüne neden olan salgın nedeniyle Somali’de “ulusal felaket” ilan edilmişti.
Yine aynı dönemde iç savaşın sürdüğü Yemen’de kolera salgını yaşanmıştı. UNICEF yaz döneminde 260 binin üzerinde muhtemel kolera vakasının tespit edildiği, bin 600’den fazla kişinin ise hayatını kaybettiği belirtmişti. Muhtemel kolera vakalarının yarısını, hayatını kaybedenlerin dörtte birini de çocuklar teşkil ediyordu.
Kaynaklar: Reuters, BM Enformasyon Merkezi Ankara, NTV