Trabzon’da faaliyet gösteren özel bir şirkete ait bakır madeninin siyanür karışımı kimyasal atıkları kamyonlar aracılığıyla beldedeki çöp depolama alanına döküldü. Olayı gören yöre sakinleri, bahse konu atıkların madenden alınarak çöp depolama alanına boşaltılma anını cep telefonu kamarasıyla kayda aldı. Vatandaşlar görüntüleri yetkili mercilere ileterek konunun incelenmesini istedi. Kimyasal atıkların döküldüğü çöp depolama tesisi bölgedeki su ihtiyacının karşılandığı su kuyularının bulunduğu alanda yer alıyor.
Çavuşlu Belde Belediye Başkanı Hüseyin Arslan, Doğan Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada belde halkının sağlığı için endişe duyduklarını belirterek bahse konu çöp depolama alanının açılmaması için geçmişte mücadele verdiklerini ancak itirazlara rağmen çöp depolama alanının faaliyete geçtiğini ifade etti.
Arslan şöyle konuştu: “2017 yılından bu yana, bu alan için büyük bir mücadele verdik. Burası karayolları tarafından Karadeniz Sahil Yolu yapılırken kullanılan bir taş ocağıydı. Bu alana bir katı atık tesisi yapımına karar verilince, biz buna karşı çıktık. Bu olayı yargıya taşıdık. İki kez mahkemeyi kazandığımız halde, çöp tesisini mühürlememize rağmen çalışmalar hala devam ediyor. Biz buraya eski parayla 3,5 trilyon ceza yazdık. Bu cezayı da Bölge İdare Mahkemesi iptal etti. Bu atık tesisinin yanında bir dere akıyor ve bu dere üzerinde bizim içme su kuyularımız var. Yağmurlu havalarda çöp sızıntıları derenin suyuna karışıyor ve bu dereden belediyenin içme suyu kuyularına geliyor. Biz bu kuyulardan 7 tane mahalleye 70 kilometre hattan su veriyoruz. Ben yetkili mülki amirlerimizden halkın sıhhatini ve selametini düşünerek bu konuyla ilgilenmelerini bekliyorum. Bize gelen şikâyetlerde bu maden cürufu içerisinde kanserojen madde olduğu söyleniyor. Biz de bu konuda gerekli incelemeyi yaparak bazı raporlar tuttuk. Gerekli yerlere müracaatımızı yaptık. Daha önce de bu maddeyi Şebinkarahisar’da bir alana döküyorlarmış, oradaki vatandaşlar isyan edince, şimdi bizim buraya getiriyorlar. Şimdi de bizi zehirliyorlar.” diyen Arslan konuyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da mektup yazıklarını söyledi.
Belde sakini Rıza Keskin de Trabzon’da bir madenden çıkan atıkların, çöp depolama alanına döküldüğünü iddia ederek şöyle konuştu Burası mahkeme tarafından iki kere mühürlenmiş bir tesis. Burası katı atık tesisi olarak geçiyor, ama buraya her şey dökülüyor. Buraya kimyasal, tıbbi atık ve cüruf bile dökülüyor. Buraya bir bakır madenin cürufu dökülüyor ve bu maddenin içinde kanserojen madde olan siyanür olduğunu öğrendik. Bununla ilgili araştırmayı da belde sakinleri olarak biz yapıyoruz. Trabzon’da bir madenden çıkan ve özel idareye ait kamyonlarla getirilen bu cürufun Çavuşlu beldemizdeki bu çöp depolama alanına döküldüğünü tespit ettik. Buraya zehir döküyorlar. Daha önceleri yetkililer tıbbı atıkları da dökmedik demişlerdi, biz tespit ettik, döküyorlar. Bu maden cürufunu da dökmüyoruz dediler, döküyorlar. Eğer siyanür iddiaları doğruysa, resmen burada yaşayan insanları zehirliyorlar. Biz de bu olayı ispatlamak için belde sakinleri olarak var gücümüzle olayın üzerine gidiyoruz.”
Rıza Keskin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a konu hakkında hazırlayacakları dosyayı ileteceklerini söylüyor: “Bizim en büyük endişemiz bu çöp depolama alanı yanından gecen derenin üzerinde bulunan, belediyeye ait içme suyu kuyuları. Bu kuyulardan binlerce kişi su içiyor. Bu cürufun suyu dereyle birlikte su kuyularımıza gidiyor, bu bizi çok endişelendiriyor. Bazı yetkililer buradan gelip numune aldılar, biz o numuneleri nereden adlıklarını merak ediyoruz. Biz bağımsız denetçilerin gelip burayla ilgili tespit yapmasını istiyoruz. Yaptığımız araştırmada bu cürufu Giresun ili Çavuşlu beldesinden başka bir yerin almadığını öğrendik. Bu da bizi daha tedirgin etti. Burada tesisin altına boru döşendi ve bu borular dereye bırakıldı. Bir de buradaki pis su havuzundan bir boru döşenerek pis suyun direkt denize döküldüğünü de tespit ettik. Biz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na da ulaştık ve gördük ki burayla ilgili onların eline ulaşan bir bilgi yok. Dolaysıyla Ankara’daki yetkililerin buraya cüruf döküldüğünden haberi yok, Cumhurbaşkanın da haberi yok. Biz kendisine bir dosya sunup konuyu ileteceğiz.”
Giresun Valiliği konuya ilişkin bir açıklama yaptı ve atıkların zararlı olmadığını iddia etti: “Bahse konu serbest toprak siyanür içermediği gibi, dere kenarında herhangi bir yerde stoklanmadığından, sızdırma da söz konusu değildir.”
Giresun Valiliği’nin yaptığı açıklama şöyle:
“Çavuşlu beldesinde bulunan katı atık bertaraf tesisinde düzenli depolanmakta olan katı atıkların koku yaymaması amacıyla günlük olarak üzerinin toprakla örtülmesi gerektiğinden ve tesisin civarının tamamen taş ocağı olmasından dolayı bu toprak temin edilememektedir. Bu olumsuzluğun giderilmesi ve katı atıkların üzerinin toprakla örtülmesi amacıyla, katı atık birliğine hiçbir maliyeti olmadan Trabzon ilinden serbest toprak getirilmektedir. Bahsedildiği gibi bu topraklar siyanür içermeyen serbest topraklardır. Siyanür genellikle altın madenlerinde, altın madeninin zenginleştirilmesinde kullanılmaktadır. Bölgemizde ise en yakın altın madeni Gümüşhane ilinde bulunmaktadır. Bahse konu serbest toprak siyanür içermediği gibi, dere kenarında herhangi bir yerde stoklanmadığından, sızdırma da söz konusu değildir.”
İçme suyundaki kirlilik dünya çapında giderek artan bir sorun ve doğrudan su hakkını ihlal eden bir yanı olması nedeniyle su tedarikini yapan kurumlar için kritik bir mesele. Maalesef birçok alanda olduğu gibi içme suyu varlıkları da kapitalizmin kendisini 1980’lerde neoliberal politikalarla yeniden düzenlemesinden beri büyük bir hızla metalaştırılma ve ticarileştirilmeden kaynaklanan baskının altında. Bu sosyo-ekonomik yıkıma karşı ancak Giresun’da olduğu gibi yerel halkın mücadele yürütmesi su hakkını tekrar geri kazanmamızı ve içilebilir suya ulaşmamızı sağlayabilir.