Kaynak: Batman Çağdaş, 14 Haziran 2012
Yıllardır ülkemizde asli görevi olan ormanları korumak için çalışmalar yapacağına, AKP yandaşlarına rant kazandırmayı hedeflediğine inandığım HES (Hidro Elektrik Santralleri) projeleri için mesai harcayan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Gaziantep’te ilginç açıklamalar yapmış. Hoş görünüz ama Sayın Bakan’ın gerçekçi bulmadığım açıklamaları için ‘Bakan Eroğlu’dan İnciler’ ifadesini kullanacağım…
Eğer yapacağım değerlendirme sonrasında bana hak vermeyenler çıkarsa, köşem yapacakları açıklamalara açık olacaktır. O sözü veriyorum. Vallahi babamın düşmanı bile olsa kimseye haksızlık yapmak istemem. Bakan Eroğlu için de söyleyeceklerimin dayanağını ortaya koyacağım inşallah…
Eroğlu, daha önce Çevre ve Orman Bakanı kimliğiyle toplumun karşısındaydı. Bu köşede bölgemizdeki ormanların korunması adına kaleme aldığım sayısız yazıyı hatırlatmak istiyorum. Belgelerimi ve dayanaklarımı ortaya koyarak onun döneminde bölgemizdeki orman yangınlarına müdahale edilmediğini ispatlamışımdır.
Bakan Eroğlu, çevremizden ve doğamızdan sorumlu bir üst düzey devlet yöneticisi iken görevini yapmamış ve bölgemizdeki orman yangınlarına seyirci kalmıştır. Gaziantep’te yaptığı konuşmayı okuduğumda inanmak istemedim…
DÜNYA SU KÖNSEYİ YÖNETİCİSİYMİŞ…
Suç aslında Bakan Eroğlu’nun değil. O, üniversitede edebiyat fakültesi tarih bölümünü okuyarak mezun olmuş. Şimdilerde evrensel miras olan tarihi yok etmeye çalışmaktadır…
Kendi alanıyla ilgilenmeyen Bakanı, önce İSKİ’de genel müdür yapmışlar. Sonra terfi ederek DSİ Genel Müdürlüğü’ne atamışlar…
AKP yandaşlarına para kazandıran HES’ler için dayatmacı kişiliği olan Eroğlu, Çevre ve Orman Bakanı olduğunda bölgemizdeki ormanlar cayır cayır yanıyordu…
Buradan avazım çıktığı kadar orman yangınlarına dikkat çektiğimde, sesimizi duymayan yöneticiydi…
Bölgede cayır cayır yanan, yakılan ormanları korumak için çareler üreteceğine, Ilısu Barajı karşıtlarına ‘vatan haini’ damgası vuracak demeçlerle vaktini geçiriyordu…
Nedense Sayın Eroğlu, ‘Dünya Su Konseyi’ yöneticisi de olmuştur. Halbuki izlediği politika ile asırlık çeşmeler, dereler kurumaktadır…
Ilıman iklime neden olan barajlar yüzünden bölgemizde kar yağışı olmamakta, bunun tabii sonucu olarak da yeraltındaki su kaynaklarımız çekilmektedir.
Dünya Su Konseyi yöneticisi Eroğlu ise, bu durumu daha da olumsuzluğa götürecek politikaları dayatmaktadır…
Evet, meselemize gelelim. Bakan Eroğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’le birlikte katıldığı Gaziantep’teki partisinin ‘İl Koordinasyon Toplantısı’nda beni oldukça düşündüren bir konuşma yapmıştır. Bir gazetecinin “Orman yangınlarına müdahalede gerekli tedbirler alındı mı?” şeklindeki sorusuna cevap verirken yaptığı açıklamaları bilginize sunmak, sonra değerlendirmemi yapmak istiyorum.
AMERİKA’YA TEKNOLOJİK DESTEK VERİYORLARMIŞ!..
İşte Bakan’ın o incileri:
”Orman yangınlarına müdahalede büyük konuşmak doğru değil ama en hızlı hareket eden ekip bizim ekibimiz. Bırakın komşu ülkeleri bu konuda (orman yangınlarına müdahale) Amerika’ya teknolojik destek vermek için kolları sıvadık. Biz Avustralya, Yeni Zellanda, İsrail, Rusya, komşu ülkeler Gürcistan’dan Suriye’ye kadar Yunanistan, Makedonya bu bölgelerin hepsine destek veriyoruz. 49 tane havadan yangınla mücadele uçağı hem de yangınla mücadele helikopterimiz var. Bunun dışında kara ekiplerimiz var. 5 bin tane kara ekibimiz hazır. 11 bin tane yetişmiş elemanla yangına karşı mücadele ediyoruz. Güneydoğu’nun bir bölümü, Akdeniz Bölgesi ile Ege ve Marmara’nın büyük bir kısmı yangına karşı hassas bölgelerdir. Buralarda gerekli tedbirleri aldık. Teknolojimiz çok iyi. Yani ben odamdan dahi takip ediyorum. Bir yangında, yangını takip edip görebiliyorum. Oradaki orman örtüsünün durumunu… Hatta helikopterin veya uçağın, arozözün o andaki koordinatlarını kaç kilometre saat hızla gittiğini, kaç dakika sonra oraya ulaşacağını görecek büyük bir teknolojiye sahibiz. Hatta geçen sene bu e-Türkiye ödülü kazandı. Kamerayla takip sistemimiz var. Kameralar belli kritik noktalarda 360 derece dönerek tarıyor. Bir duman gördüğü zaman en yakın müfrezeye alarm işareti gönderiyor. Daha sonra bölgesi Ankara’ya kadar, Ankara’da uzay üssü gibi yangın hareket merkezimiz var. Oradan bütün yangınları kontrol ediyoruz. Bir yangın çıksa, bütün ekibi oraya sevk ederiz. Dolayısıyla biz yangınla mücadeledeki bütün ekipleri eğitmek maksadıyla Antalya’da en modern, en ileri teknolojiyle donatılmış, yangınla mücadele eğitim merkezi kurduk. Bunu da bu sene faaliyete başlatıyoruz.”
Bu açıklamaları okuduğumda, bu köşede yaptığım çağrıları hatırladım. Batman, Siirt ve Şırnak illerinin yangınlara müdahale için tek arasöz’e sahip olduğunu, bu aracın da genelde çalışmadığını, yöremizdeki orman yangınlarının söndürülmesi için devlet eliyle hiçbir müdahalenin olmadığı yolundaki bilgileri düşündüm…
Sizce büyük konuşmadı mı? Amerika’ya teknolojik destek veren Bakan, bölgemizdeki orman yangınlarının söndürülmesi için hangi çareler üretmiş veya ne yapmış? Bir hizmetini duydunuz mu?
Orman ve Su İşleri Bakanı olarak böyle bir demeç veren Bakan Eroğlu’ya sormak isterim: orman yangınlarına müdahale konusunda Amerika’ya teknolojik destek veren biri olarak, bölgemizdeki orman yangınlarına seyirci kalmadınız mı? Batman, Siirt ve Şırnak, düne kadar tek müdürlükle idare ediliyordu. Batman ve Şırnak’ta birer küçük orman işletme şefliği vardı. Üç kentin kırsalındaki bütün orman yangınları için sadece bir arasöz aracının bulunduğunu Bakan Eroğlu biliyor mu? Bölgemizdeki hangi orman yangınına müdahale edildiğini defalarca sordum; cevap veren çıkmamıştı.
Bu köşede ısrarla, “Toplumumuz farkında değil ama ormanların yanması biyolojik çeşitlilik ve ekolojik sistem için de çok büyük tehdittir. Hayvan türlerinin azalması veya bazı hayvan nesillerinin yok olmasının uzun vadedeki zararlarını para ile değerlendirmek mümkün değildir” diye uyarılar yaptım, bir gün olsun ormanlarımızın korunmasına yönelik bir çalışmanın devlet eliyle yapıldığına tanık olmadım. Belgelerle konuşmak istiyorum. İnşallah yarın.
Devamı yarın