Kaynak: Birgün, Serbay Mansuroğlu, 16 Kasım 2012
Karabük merkeze bağlı Bolkuş Köyü yakınında Filyos Çayı üzerinde inşa edilen Suçatı HES’te ölüm tehlikesi belirdi. Karabük Enerji A.Ş. yönetim kuruluna ayrı ayrı elektronik posta ileten şirketin genel müdürü Deniz Ulutaş ile proje müdürü Hasan Ulusoy, HES inşaatının durduğunu iddia etti. Müdürler Ulutaş ve Ulusoy HES inşaatının yarıda kalmasının yaklaşan kış mevsiminde olası su baskınlarında yıkılabileceğini ve köylülerin olası can kaybına neden olabileceği uyarısı yaptı.
‘EVLER SU ALTINDA KALIR’
Şirketin Genel Müdürü Deniz Ulutaş, Karabük Enerji Elektrik üretim A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı’na yazdığı elektronik postada sahadaki inşaatın fiilen durduğunu açıkladı. “Ancak bugün itibari ile proje çok kritik bir aşamaya gelmiştir” değerlendirmesi yapan Ulutaş, HES Projesi’nde regülatör inşaatının yıkılması durumunda oluşacak sel felaketine dikkat çekerek meydana gelecek zararı açıkladı: “Sol sahilde bulunan demiryolu hattı su altında kalacaktır. Oluşacak maddi hasar bir yana, bu olay anında hattın o bölgesinden geçen bir tren olursa, tren raydan çıkarak oluşan göle düşecek ve korkunç boyutta bir facia yaşanacaktır. Membamızda bulunan Bolkuş köyünün alçak kottaki evlerini su basacaktır. Böyle bir durum gece vaktine denk gelirse can kaybı da kaçınılmaz olacaktır. Yine membamızda bulunan Yalnızca HES santral binası su altında kalacak, büyük bir maddi kaybın yanı sıra can kaybı tehlikesi de hasıl olacaktır.”
‘NEHİR YATAĞI ESKİ HALİNE GETİRİLMELİ’
Deniz Ulutaş şirketin genel müdürü sıfatı ile yönetim kuruluna üç yol önerdiğini belirtti. HES’in tamamlanması ya da inşaatın yıkılarak nehrin akışının tekrar eski düzene sokulmasını istediğini belirten Ulutaş, bunların mümkün olmaması durumunda yetkililere gerekli bilgilerin verilmesini istedi. “EPDK, DSİ, TCDD, Enerji İşleri Genel Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Karabük Valiliğine yönetim kurulu olarak başvurulmalı, durum kendilerine izah edilmeli ve bu sayede olası bir felaketin önlenebilmesi adına devlet kurumlarının olaya el koyması sağlanarak nehir yatağına acilen müdahale edilmesi imkanı yaratılmalıdır.” diyen Ulutaş, “Böyle bir uygulamanın olağanüstü yıkıcı bir mali külfet yaratacağı aşikar olmakla beraber, bunun gözardı edilmesi hayati önem taşımaktadır. Önümüzdeki süreçte, yukarıda zikredilen yollardan birine gidilmez ve yönetim kurulunuzca hiçbir girişimde bulunulmaz ise bahsi geçen kurumların tarafımca bilgilendirileceğinin bilinmesini isterim.” dedi.
‘BUNDAN SONRA SORUMLULUK KABUL ETMEYİZ’
Proje müdürü olan Hasan Ulusoy ise benzer ifadeler kullandığı yazısının sonunda, “Proje müdürü olarak şahsımın ve yönetimimdeki şantiye teknik kadrolarının artık yapabileceği bir şey kalmamıştır. Şu ana kadar sahada yapılmış olan imalatların yıkılması ve membada gerçekleşmesi muhtemel can ve mal kayıplarından dolayı hiçbir sorumluluk kabul etmeyeceğimizi ihtaren bildiririz.” sözlerine yer verdi.
TCDD: Onay alınmadan projeye başlandı
TCDD Karabük Yol Bakım Onarım Şefi Salih Pamuk, Karabük Valiliği ve Karabük Jandarma Komutanlığı’na 10 Eylül tarihinde yazdığı yazıda proje için TCDD tarafından onay çıkmadığı halde projeye başlandığı belirtildi. Pamuk, “TCDD’ye onay ve görüş alınmak üzere proje sunulmuş ise de TCDD’ce bölgede yapılan çalışmalara ait bölgede jeolojik inceleme ve proje onayı yapılmadan firma çalışmaların devam etmiş…” ifadelerine yer verdi. “Bu çalışmaların devam etmesi durumunda tünelin çökme tehlikesi mevcut olup, seyrüsefer güvenliği tehdit altındadır” görüşünü paylaşan Pamuk, TCDD tarafından gerekli çalışmaların yapılması için projenin durdurulması emrinin verilmesini istedi.
Zekeriya İnce istifa etti.
BirGün, 29 Ekim’de Suçatı HES Projesi Mesul Müdürü Zekariya İnce’nin can kaybı kaygısıyla istifasını duyurmuştu. İnce, Karabük Enerji Elektrik Üretim A.Ş.’ye gönderdiği ihtarnamede istifa gerekçesini “önümüzdeki dönemde yaşanacak bir taşkında mevcut inşaat yapılarının yıkılarak nehir yatağını tamamen kapatması ve membada su baskınlarının yaşanacak olması muhakkaktır. Böyle bir durumda can kayıpları olması da yüksek olasılık dahilindedir.” diye açıklamıştı.
Prof Üstün: Yaşamı önemsemiyorlar
Prof. Dr. Beyza Üstün, HES’lere ilişkin değerlendirmesinde şirketlerin kâr hırsına dikkat çekerek, doğanın ve hayatın sistemine önem vermediklerini belirtti. Prof. Üstün, “Suyun sahibi olarak onu metalaştırmak ve paraya çevirmek dışında önemsedikleri bir şey yok. Bahsi geçen HES projesinde ölüm olup olmaması ilgilendikleri bir durum değil. Bu nedenle bu tip sıkıntılarda bile HES’i geri döndürmeyi değil, tamamlama yolunu seçiyorlar” dedi.