Kaynak: Sabah, 30 Temmuz 2013
Türkiye’nin en çok yağış alan bölgesi olan Doğu Karadeniz’de son yıllarda meydana gelen susuzlukla ilgili Giresun’da Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Fikri Bilge, önemli tespitlerde bulundu.
Kışın yeterince kar yağmadığından taban suyunun oluşmadığını ve önlem alınmazsa gelecek yıllarda daha ciddi kuraklık yaşanacağını belirten Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Bilge, Hidroelektrik Santrallerinin susuzlukta etkisi olduğuna dikkat çekti. Bilge ‘Son yıllarda iklimlerde ciddi değişiklikler yaşanıyor. Bunlardan en önemlisi kışın kar yağmamasıdır. Kışın kar yağmayınca taban suyu oluşmuyor. Diğer taraftan yaz aylarında önceki yıllara nazaran daha çok kuraklık olması da susuzluğu etkiliyor. Susuzluğu etkileyen en büyük faktörlerden birisi de HES’lerin bilinçsizce yapılmasıdır. DSİ Genel Müdürlüğü tarafından bir dere için bir veya en çok iki HES ön görülürken bir bakıyorsunuz bir dere üzerine sekiz dokuz tane HES yapılıyor. HES’lere cebren taşınılan su, taşınma esnasında çatlaklar ve buharlaşma neticesi azalıyor’ dedi. Sondaj suyunun pahallı ve verimsiz olduğunu da belirten Bilge, dere yataklarındaki keson kuyuların nispeten daha verimliği olduğunu ancak bunların da yüklü elektrik maliyeti getirdiğini belirtti.
‘ÖNLEM İÇİN ACELE ETMELİYIZ’
Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Fikri Bilge sondaj çalışmaları nedeniyle de doğal dengenin bozulduğunu, titreşimler ve çatlaklar meydana geldiğini, bunun da mevcut suların daha da derine gitmesine etkili olduğunu belirterek, ‘ Buna örnek olarak Konya Ovası’nı gösterebiliriz. Daha önce sondaj ile yirmi metrelerden çıkan su, sondaj çalışmalarının olumsuz etkisiyle iki yüz metrelere kadar gitmiş durumdadır. Karadeniz Bölgesi’nde sondaj çalışmaları yerine, doğal kaynaklardan bilimsel çalışmalar ile alınacak sular daha verimli olacaktır. Doğal su kaynakları büyük projelerle 4-5 ilçe ve daha çok yerleşim yerlerine verilmesi durumunda hem susuzluğa önemli ölçüde çözüm bulmuş olunur, hem de maliyet azalmış olur. Diğer en önemli konu ise HES’lerin olması gereken sayıya çekilmesidir. HES’lere asla karşı değiliz, ama bilimsel verilere uygun, doğal dengeler bozmadan yapılması gerekir. Eğer bu çalışmalar başta olmak üzere gerekli tedbirler alınmazsa her geçen yıl kuraklık ve buna paralel olarak susuzlukta artacaktır’ diye konuştu.