Öne çıkanlar

Kuraklığın korkunç boyutlara ulaştığı California’da youtube, instagram, twitter gibi sosyal medya mecralarında yeni bir kampanya başlatıldı.

"Susuz Olmaz!" Kampanyası aktivistleri 25 Mayıs'ta bir araya geliyor.

19-28 Mart tarihlerinde gerçekleşen festivale yedi yerelde yaklaşık 200’den fazla kişi katıldı. Festivalde altı uzun, beş kısa metrajlı ve kısa kısalar dediğimiz belgeseller gösterdik. Su krizinin boyutlarını ve bu krize karşı kolektif çözüm önerilerinin konuşulduğu beş toplantı yapıldı. Su Hakkı’nın facebook ve tweeter hesaplarından festival afiş ve teaserlarını kullanarak çok sayıda duyuruda bulunduk ve bu duyurular sayesinde etkinlik bilgisi onbinlerce kişiye ulaştı, etkinlik bilgisi yüzlerce kişi tarafından paylaşıldı. Yine Festival sırasında kampanyamızın yayınlarından yüzlercesi katılımcılara ulaştırıldı.

Büyüyen bir su krizi ile karşı karşıya olduğumuz çok açık. Tüm canlıların en temel yaşam kaynaklarından biri olan suyun azalmasının ya da kirlenmesinin yaratacağı olumsuz etkiler, tahminlerimizin bile ötesinde olabilir. Bu durum İstanbul'da ve Türkiye'nin büyüyen kentlerinde büyüyen bir sorun olarak karşımızda duruyor. Yaşam İçin Su Festivali kapsamında yaptığımız bu panelde büyüyen kentleri ve büyüyen su sorununu ele alıyoruz. Toplantının videosunu aşağıda izleyebilirsiniz.

İran’ın en güneybatısında bulunan Huzistan Eyaleti kum fırtınaları, kurumuş nehirler ve tırmanan kirlilikle boğuşuyor.

Akgün İlhan ve Nuran Yüce'nin hazırlayıp sunduğu Su Hakkı programına konuk olan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir, tarımda su israfını ve nedenlerini anlattı.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş’ın 2 Mayıs 2015 tarihinde dile getirdiği desalinasyon sistemine karşı kampanyamızın yanıtı "Denizleri, kıyı ekosistemlerini tehlikeye atacak ve toplumu artan ekolojik ve ekonomik maliyetlerle baş başa bırakacak desalinasyon teknolojisini İstanbul’da istemiyoruz! İBB ve İSKİ’nin birincil görevi iklim değişikliğinden muzdarip ve üç dört senede bir kuraklık ve susuzlukla boğuşan bir şehirde su tasarrufunu sağlayıcı (gri su ve yağmur suyu) uygulamalarını hayata geçirmektir. Suyun tasarruflu kullanımı, su arzını artıran ve su varlıklarını yok eden projelerin durdurulması, yeterli miktarda içilebilir lezzette ve kalitedeki suyu şebeke sisteminden tüm vatandaşlarına bedava olarak verilmesi su krizini çözmede atılacak ilk adımlardır."

Akgün İlhan ve Nuran Yüce'nin hazırlayıp sunduğu Su Hakkı programına konuk olan Mediha Gök ve Pembe Bağlarbaşı, Kırklareli Vize'ye bağlı Kıyıköy beldesinde evlerine ön ödemeli su sayacı takılmasına karşı geldikleri için suları altı aydır kesik onlarca vatandaşlardan ikisi olarak yaşadiklarını anlattı.

Uluslararası toplumun BM’nin tanıdığı su hakkını kabul etmesi ve bu hakkın yasal olarak düzenlenmesi için gerekli çabayı göstermesini gönüllü olarak bekleyen bir adım. Bu nedenle Küresel Su Antlaşması için İtalyan Komitesi, uluslararası toplumu 2010 yılında Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan su hakkını yasal bağlayıcılığı olan bir araca dönüştürmek için zorlayacak bir “Ekonomik, Sosyal Ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin Su Ve Hıfzıssıhha Hakkı Konusundaki İkinci Protokol Seçeneği”ni oluşturdu.

Akgün İlhan ve Nuran Yüce'nin hazırlayıp sunduğu Su Hakkı programına konuk olan Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi, Su Hakkı Kampanyası ve Ekopotamya Ağı aktivisti Ercan...