Etiket: ekoloji

Çatak'ın Dalbastı (Xumar) köyünde yapılmak istenilen HES ve Narlı Barajı ile bölgede doğa katliamı yapılacağını belirten yurttaşlar, HES ve barajla sadece Botan Çayı'nda yaşayan su samurlarının neslinin tükeneceğini söyledi.

Politik Ekoloji Çalışma Grubu'nca hazırlanan Türkiye'nin 'Çevre Direnişi Atlası'nda, Taksim Meydanı düzenlemesi ve ODTÜ ormanının yanı sıra çoğu HES'ten oluşan 149 çevre ihtilafı yer aldı.

Su Hakkı'nda bu hafta dünya ve Türkiye'de başta kömürlü termik santralleri olmak üzere enerji üretiminin su varlıklarını, canlıları ve geleceğimizi nasıl olumsuz etkilediğini Greenpeace Akdeniz Yerel Yönetimler Koordinatörü Reşit Elçin ile ele aldık.

Gola Kültür Sanat ve Ekoloji Derneği aktivisti Refika Kadıoğlu'nun “Ortak varlıklarımızı ve su hakkımızı savunuyoruz” panelinde yaptığı "Doğu Karadeniz örneğinde tüm canlılar için suya erişimi engelleyen politikalar ve uygulamalar" başlıklı konuşmanın videosunu aşağıda bulabilirsiniz…

Su Hakkı'na konuk olan Armağan Köyü muhtarı Nahit Bulut, köylerini, bölgeyi, toprağı, suyu ve insanları olumsuz etkileyecek kalker ocağı projesini ve buna karşı başladıkları mücadeleyi anlatıyor.

Kopyala-yapıştır ÇED'lerden kopyala-yapıştır mahkeme kararlarına, Ahmetler Kanyonu'ndaki, Munzur Vadisi'ndeki HES karşıtı mücadelelere, Karadeniz'deki kara çekilmesinden 22 Aralık İstanbul Kent Mitingi'ne kadar, geçtiğimiz hafta su mücadelelerinin gündemine giren çeşitli konuları Su Hakkı'nda Akgün İlhan ve Nuran Yüce değerlendiriyor.

Aras Nehri’yle Iğdır Ovası’nın bir bölümünü, verimli tarım arazilerini, Iğdır-Kars otoyolunun 22 bir bölümü kapsayan 33 kilometrekarelik bir alanı sular altında bırakacak iki HES projesi planlanıyor.

İki farklı çevre davasında ehliyet yönünden ret kararı veren Mersin 1. İdare Mahkemesi, kopyala-yapıştır yöntemiyle iki davada da aynı karar metnini kullandı. Mahkemenin kopyala-yapıştır tekniği, karar metninde davaya konusunun yanlış yazılmasıyla ortaya çıktı.

22 Aralık Pazar günü yaşamımızın her alanına, kazanılmış haklarımıza ve insanca yaşama olanaklarımıza yönelik saldırılara karşı “Artık Yeter! İstanbul Bizimdir” diyeceğiz. Kâr uğruna havamızı, suyumuzu, ormanımızı ve parklarımızı yok eden projelere; sağımızı solumuzu, yeri göğü betonun ve TOMA’nın grisiyle soluksuz bırakan kent anlayışına dur demek için buluşacağız.

Kayagazı çıkarmak için kullanılan hidrolik kırılma yeraltı su varlıklarını, toprağı ve canlı yaşamı olumsuz yönde etkiliyor. Türkiye'de çalışmaları başlayan bu yeni enerji biçimini Su Hakkı programında Akgün İlhan ve Nuran Yüce ele alıyor.