“Baraj yapılsa bile durduracağız”Osman Baydemir, Avusturyalı Yönetmene Hasankeyf sözü verdi
Avusturyalı Yönetmen Ulrich Eichelmann doğa tahribatları ve barajlar içeren “İklim Suçları” adlı belgesel için geldiği Diyarbakır’da, Belediye Başkanı Osman Baydemir’i makamında ziyaret etti. Baydemir, “Hasankeyf’te baraj yapılsa bile durduracağız” dedi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Dicle Nehri’nin bir kolu olan Batman Çayı üzerinde yapılacak ve Hasankeyf İlçesi’ni sular altına bırakacak Ilısu Barajı Projesine tepki gösterdi. Barajın altında 12 bin yıllık tarihi olan Hasankeyf’in sular altında kalacağını hatırlatan Baydemir, “Bir barajın ömrü 60 yıldır. 12 bin yıllık tarih 60 yıla kurban ediliyor. Hasankeyf’te turizm potansiyeli açığa çıkartılırsa daha verimli olur. Dünya büyük felaketlerle uğraşıyor. Doğanın alacağı intikam büyük olacaktır. Güneş ve rüzgar enerjisi gibi doğaya zarar vermeyen enerji politikalarının üretilmesi gerekir. Vahşi ve doyumsuz tüketim politikalarından vazgeçmek gerekir” şeklinde konuştu.
“MUTLAKA DURDURACAĞIZ”Hükümetin insanların yoksulluğundan istifade ettiğini iddia eden Baydemir, “Çünkü başka işleri yoktur. Dolayısıyla esas suç bu politikaları dayatan hükümetlerin suçudur. Baraj inşaatları devam ettiği müddetçe; hatta son saniyesine kadar barajlara karşı güçlü bir biçimde duracağız. İnşaat bitse dahi suyun barajda tutulmaması için çaba sarf edeceğiz. Çünkü suyun dolması demek büyük kayıplar demektir. Basra Körfezi’ni besleyen iki önemli nehrin üzerine kurulan barajlar gelecekte Ortadoğu’daki halklar arasında su savaşlarına neden olacaktır. Barajların oluşturacağı göletler sudaki yaşamı öldürür ve pek çok canlının nesli tükenir. Göletler yerleşik halkın göç etmesine sebep olur” diye konuştu.
”BU BİR KÜLTÜREL SOYKIRIMDIR”Ilısu Barajı’nı inşa edenlerin insan öldürmeye tam teşebbüs suçunu işlediğini ileri süren Baydemir, “Hasankeyf boğuluyor. Bu bir kültürel soykırımdır. Bu politikanın mimarlarının ruh hali bir insanı öldüren kişinin ruh haliyle aynı olmalıdır ve bu ruh hali karşı duruşumuzla kendilerine yaşatılmadır” dedi.
“Baraj yapılsa bile durduracağız”
Kaynak: Haberturk, 13 Mayıs 2011
Avusturyalı Yönetmen Ulrich Eichelmann doğa tahribatları ve barajlar içeren “İklim Suçları” adlı belgesel için geldiği Diyarbakır’da, Belediye Başkanı Osman Baydemir’i makamında ziyaret etti. Baydemir, “Hasankeyf’te baraj yapılsa bile durduracağız” dedi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Dicle Nehri’nin bir kolu olan Batman Çayı üzerinde yapılacak ve Hasankeyf İlçesi’ni sular altına bırakacak Ilısu Barajı Projesine tepki gösterdi. Barajın altında 12 bin yıllık tarihi olan Hasankeyf’in sular altında kalacağını hatırlatan Baydemir, “Bir barajın ömrü 60 yıldır. 12 bin yıllık tarih 60 yıla kurban ediliyor. Hasankeyf’te turizm potansiyeli açığa çıkartılırsa daha verimli olur. Dünya büyük felaketlerle uğraşıyor. Doğanın alacağı intikam büyük olacaktır. Güneş ve rüzgar enerjisi gibi doğaya zarar vermeyen enerji politikalarının üretilmesi gerekir. Vahşi ve doyumsuz tüketim politikalarından vazgeçmek gerekir” şeklinde konuştu.
“MUTLAKA DURDURACAĞIZ”
Hükümetin insanların yoksulluğundan istifade ettiğini iddia eden Baydemir, “Çünkü başka işleri yoktur. Dolayısıyla esas suç bu politikaları dayatan hükümetlerin suçudur. Baraj inşaatları devam ettiği müddetçe; hatta son saniyesine kadar barajlara karşı güçlü bir biçimde duracağız. İnşaat bitse dahi suyun barajda tutulmaması için çaba sarf edeceğiz. Çünkü suyun dolması demek büyük kayıplar demektir. Basra Körfezi’ni besleyen iki önemli nehrin üzerine kurulan barajlar gelecekte Ortadoğu’daki halklar arasında su savaşlarına neden olacaktır. Barajların oluşturacağı göletler sudaki yaşamı öldürür ve pek çok canlının nesli tükenir. Göletler yerleşik halkın göç etmesine sebep olur” diye konuştu.
”BU BİR KÜLTÜREL SOYKIRIMDIR”
Ilısu Barajı’nı inşa edenlerin insan öldürmeye tam teşebbüs suçunu işlediğini ileri süren Baydemir, “Hasankeyf boğuluyor. Bu bir kültürel soykırımdır. Bu politikanın mimarlarının ruh hali bir insanı öldüren kişinin ruh haliyle aynı olmalıdır ve bu ruh hali karşı duruşumuzla kendilerine yaşatılmadır” dedi.