‘Ilısu Barajı ile altın yumurtlayan tavuk kesilecek’

Kaynak: Batman Postası, 24 Aralık 2011
Ilısu Baraj Projesi’ne karşı Diyarbakır İdare Mahkemesi’nde açılan dava dahilinde hazırlanan bilirkişi raporunda, barajın yıllık 300 milyon dolar gelir getireceği iddiasına yanıt olarak Doğa Derneği bilirkişilerin bölgenin kaybolacak potansiyel 100 milyonlarca dolarlık turizm gelirine neden dikkat çekmediğini sorguladı.

Doğa Derneği, Avrupa Birliği Türkiye İş Geliştirme Merkezleri Ağı (ABİGEM) raporuna göre Hasankeyf ile benzer özelliklere sahip Kapadokya’nın sadece 2007 yılında, 612 milyon dolarlık turizm geliri elde ettiğine dikkat cekti. Taraflı oldukları ve uzmanlıkları dışında görüş vermeleri nedeniyle geçtiğimiz Temmuz ayında itiraz edilen bilirkişi raporunda Ilısu Barajı’nın ülkeye 300 milyon dolar gelir getireceği hiç bir veriye dayanmadan iddia edilmişti.

KAPADOKYA İLE AYNI POTANSİYELE SAHİP

Türkiye’nin turizm gelirinde önemli bir yer tutan Kapadokya ile büyük benzerlikler gösteren ve aynı turizm potansiyelini taşıyan Hasankeyf ve Dicle Vadisi’nin en önemli ortak özelliklerinden birisi insan yerleşiminin 10 bin yıl öncesine (Paleolitik dönem) kadar uzanmasıdır. Bütün bu benzerliklerine rağmen Kapadokya yapılan yatırımlar sayesinde gelişirken 1981 yılında ?doğal koruma alanı’ ilan edilen Hasankeyf, Ilısu Baraj Projesi planı dahilinde yok edilmeye terk edildi.Diyarbakır, Batman ve Mardin havaalanlarının ortasında yer almasına, kültür ve doğa turizminin yanı sıra din ve kongre turizmi açısından büyük potansiyel taşımasına rağmen Hasankeyf Ilısu Baraj Projesi’nin gölgesinde on yıllardır giderek fakirleşmektedir.

ALTIN YUMURTLAYAN TAVUK KESİLİYOR

Hasankeyf’in, Ilısu barajıyla yok edilmek istenmesini altın yumurtlayan tavuğu kesmeye benzeten Doğa Derneği Hasankeyf Kampanya Koordinatörü Dicle Tuba Kılıç, şunları söyledi:

“Başta konaklama olmak üzere turizme yönelik hiçbir yatırımın yapılmasına izin verilmeyen Hasankeyf, ömrü ortalama 50 yıl olacak bir barajın getirisinden çok daha fazlasını bölge ve ülkemize kazandıracaktır. UNESCO Dünya Mirası ilan edilmesi halinde Hasankeyf ve Dicle Vadisi Kapadokya gibi yılda 100 milyonlarca dolara ulaşan bir turizm geliri getirecektir”.

Doğa Derneği mahkemenin bilirkişilerden ikisinin bakanlık çalışanı ve bir diğerinin ise İstanbul Sular İdaresi’nin yönetiminde olması nedeniyle tarafsız olmaması ve uzmanlıkları dışında görüş bildirmeleri nedeniyle itirazların kabul edileceğine inandığını belirterek, Başbakan Erdoğan’dan bu tarihi hatadan geri dönülmesini ve Hasankeyf’in UNESCO Dünya Mirasi Listesine dahil edilmesini talep etti.