Kaynak: Yusuf Yavuz, Açık Gazete, 10 Aralık 2011
Isparta’nın Sütçüler, Antalya’nın ise Manavgat ilçelerini kapsayacak olan Kasımlar Barajı ve Hidroelektrik Santrali (HES) projesine ilişkin halkı bilgilendirmeyi amaçlayan ÇED toplantısı 22 ve 23 Aralık tarihlerinde yapılacak.
Barajın suları altında kalması beklenen Darıbükü köyü muhtarı Mehmet Avcu, kendilerinin muhatap alınmadığını öne sürerek “bir kuşun yuvasını bozmaya bile kıyılamazken buradaki insanların yuvaları bozulacak. Bu hangi vicdana sığar” dedi.
İLK TOPLANTI 22 ARALIK’TA DEĞİRMENÖZÜ’NDE
Ana gövdesi Isparta’nın Sütçüler ilçesine bağlı Kasımlar beldesi yakınlarında inşa edilmesi planlanan Kasımlar Barajı ve HES ile İbişler Regülatörü’nün yanı sıra projelere ait malzeme ocağı, hazır beton santrali ve kırma eleme tesislerine ilişkin bölge halkını bilgilendirmeyi amaçlayan toplantıların ilkinin 22 Aralık tarihinde Manavgat’ın Değirmenözü köyünde yapılacağı öğrenildi. Saat 14:30’da başlayacağı belirtilen toplantının Değirmenözü İlköğretim Okulu’nda gerçekleştirileceği açıklandı.
10 KİLOMETRELİK TÜNEL AÇILACAK
Özel bir şirket tarafından projelendirilen 99.336 MW toplam kurulu güce sahip baraj hakkında, ÇED Yönetmeliğinin 9. maddesi gereği halkın yatırımla ilgili bilgilendirilmesi kapsamındaki toplantıların ikincisinin ise Isparta’nın Sütçüler ilçesine bağlı Kasımlar beldesinde gerçekleştirileceği belirtiliyor. 43 milyon 400 bin metreküp depolama hacmine sahip olacağı belirtilen Kasımlar Barajı için yaklaşık 5 kilometrelik iletim kanalıyla 10 kilometrelik tünel inşa edilecek.
MUHTAR AVCU: ‘BU HANGİ VİCDANA SIĞAR?’
Büyük bölümü barajının suları altında kalması beklenen Darıbükü Muhtarı Mehmet Avcu, köylerinde çoğunlukla yaşlı insanların bulunduğunu belirterek ÇED toplantısının kendi köylerinde yapılması gerektiğini söyledi. Barajın adının ‘Kasımlar’ olmasına karşın Darıbükü köyünün su altında kalacağını vurgulayan Avcu, “bir kuşun yuvasını bozmaya bile kıyılamazken, buradaki yaşlı insanlar evlerinden olacak. Yuvaları bozulacak. Bu hangi vicdana sığar? Kimse bu konuda bizi muhatap almıyor. Projeden en çok etkilenecek, mağdur olacak olan bizim insanımız. Köyümüzün yaşlıları nasıl gidecek bu toplantıya bunu düşünen yok” diye konuştu.
‘KÖYLÜLER DOKTORA BİLE GİDEMİYOR’
Yukarı Köprüçay Koruma Platformu Sözcüsü Mahmut Leventoğlu ise yaşam alanlarına telafisi olanaksız hasarlar veren projelerle ilgili ÇED toplantılarının günümüzde yasak savma türünden bir işleve büründürüldüğünü savunarak, “bu toplantıların amacı halkı kendi bölgesini ve yaşam alanını etkileyecek projeler hakkında bilgilendirmek olarak açıklanıyor ancak uygulamada bu pek de böyle olmuyor. Hastalandığında doktora, hastaneye gidecek bir ulaşım aracına bile sahip olmayan bölge köylülerinin bu toplantılara katılmaları mümkün değildir. Kaldı ki katılsa bile halkın talepleri dikkate alınmıyor. Bir anlamda ben yaptım, sen kabul et deniliyor” dedi.
SOSYAL DEVLET ANLAYIŞINA SIĞMIYOR
Bölgenin gerçekleri ve hassasiyetlerinin yeterince dikkate alınmadığı değerlendirmesinde bulunan Leventoğlu, ÇED Yönetmeliği’nin 9. maddesinde yer verilen, ‘Toplantı için projeden en çok etkilenmesi beklenen yöre halkının kolaylıkla ulaşabileceği merkezi bir yerin seçilmesine özen gösterilir’ ifadelerini anımsatarak; hem yetkililerin hem de proje uygulayıcılarının sosyal devlet ve demokrasi anlayışına sığmayan uygulamalardan kaçınmaları çağrısında bulundu.