Kaynak: sondakika.com, 20 Ocak 2012
Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) İzin ve Denetim Genel Müdürü Mustafa Satılmış, DPT tarafından onaylanan projeyle ÇED raporunun artık e-izin şeklinde tamamıyla elektronik ortama taşınacağını ve bu yıl sonuna kadar da uygulamaya geçileceğini söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ve Türkiye Çevre Koruma Vakfı işbirliği ile ‘ÇED ve Madencilik Sempozyumu’, Antalya’daki Rixos Downtown Hotel’de başladı. İki gün sürecek sempozyumun açılışına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bakan Yardımcısı Muhammet Balta, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Mustafa Akaydın, TOBB Madencilik Konsey Başkanı İsmet Kasapoğlu, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürü Hamdi Yıldırım, ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürü Mustafa Satılmış ile madencilik sektörü temsilcileri katıldı.
Çevrenin herkesin ortak değeri olduğunu belirten ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürü Mustafa Satılmış, çevrenin artık uluslararası boyuta taşındığını söyledi. Türkiye’de oy birliği ile karar alınan ÇED dışında başka bir mekanizmanın olmadığına değinen Satılmış, ÇED’in çevre yönetiminin en etkin aracı olduğunu kaydetti. Yatırımcının ÇED konusunda yaşanan gecikmeye ilişkin siyasilere kendilerini şikayet etmesinden de yakınan Satılmış, bu gecikmeye Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı veya DSİ’nin neden olduğunu ve bu yüzden yapılan şikayet ve eleştirileri haksız bulduklarını söyledi.
Yatırımcıların ÇED raporu ve proje tanıtım raporlarında neyi taahhüt ettiklerini bilmediklerini de belirten Mustafa Satılmış, çevre cezalarının gerçekten çok ağır olduğunu ve yatırımcının neyi taahhüt ettiğini bilip ona göre hareket etmesi gerektiği uyarısında bulundu. Satılmış, yatırımcıların ÇED toplantılarına bizzat katılmaları, vekalet vermemelerini istedi.
ÇED raporunun e-izin şeklindeki düzenlenmesi için DPT’ye sundukları projenin kabul edildiğini belirten Satılmış, ÇED sürecinin tamamen elektronik ortama taşınarak, kağıt, posta, ilan gibi giderlerden kurtulmanın yanı sıra bu tür işlerden dolayı harcanan 180 işgününü bulan işlemlerin de 60 güne düşeceğini söyledi. Satılmış, e-izin ÇED sisteminin bu yıl sonuna kadar hizmete gireceğini de dile getirdi.
‘MADENCİLERİ POTANSİYEL SUÇLU GÖRMÜYORUZ’
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta, bir maden mühendisi olarak daha objektif ve mantıklı değerlendirmeler yapabildiklerini söyleyerek hükümet ve bakanlık olarak madencilere potansiyel suçlu olarak bakmadıklarını kaydetti. Madencileri bu ülkenin kalkınmasındaki temel taşlar olarak gördüklerini anlatan Balta, “Ancak gelecek nesillere yaşanabilir çevre, kentler, köyler, meralar bırakmak içinde elbette önlem almak durumundayız” dedi. Eskiden ‘Su akar Türk bakar’ şeklinde bir söz olduğundan bahseden Balta, “Artık Türkler bakmıyorlar. 2 milyar dolar üzerinde HES yatırımları ile elektrik enerjisi üretiliyor” yorumunu yaptı.
CARI AÇIK ARTIŞI GÖZLERİ MADENCİLİĞE ÇEVİRDİ
Türkiye’de madenciliğe ‘tu kaka’ diye bakılırken cari açığın artışı ile ‘ya şu madenciliğe bir bakalım’ algısının ortaya çıktığını belirten Maden İşleri Genel Müdürü Hamdi Yıldırım ise bir ülkenin kalkınmasının ana dinamiklerinden birinin madencilik ve tabi kaynaklar olduğunu söyledi. ÇED izin sürecinin uzunluğunun en büyük sıkıntıları olduğunu da dile getiren Yıldırım, başka bir izne gerek kalmaksızın tüm izinlerin ÇED içinde yer alabileceği bir sistem istenildiğini dile getirdi.
Çevre ve madenciliğin bazı kesimlerce birbiri ile çatıştırıldığına değinen TOBB Madencilik Konseyi Başkanı İsmet Kasapoğlu, dünya uygulamalarında ‘o bölge yasak, bu bölge yasak’ gibi uygulamalar olmadığını söyledi. 10 milyonlarca dolar değerindeki madenlerin 5- 10 zeytin ağacı var diye üretime alınamadığını ifade eden Kasapoğlu, bu ülkede bu değerlerinden istifade etmesi gerektiğini kaydetti