Gezegenin Geleceği – Uygar Özesmi

Kaynak: Açık Radyo, 23 Şubat 2012
Masa başında hazırlanan HES projeleriyle ilgili iptal kararları artıyor. Artvin Şavşat’taki Papart Vadisi’ne yapılmak istenen 4 HES ile ilgili Danıştay tarafından ’projenin iptali’ kararı verildi.

Merhaba, çevre davaları sürüyor. Taşköprü Belde Belediye Başkanı Şaban Ertan ve Meclis üyelerinin ‘kaçak termik santral’ davasında 4.celse görüldü. Yalova’da İçişleri Bakanlığı’nın açtığı soruşturma sonrasında yargılanmalarına izin verilen Belediye Başkanı ve meclis üyeleri AKSA Akrilik AŞ tarafından Taşköprü’de yapı ruhsatı olmadan 2009 sonunda kömürlü termik santral inşaatına göz yumulduğu için görevi kötüye kullanmak ile suçlanıyorlar. Geçen yıl başlayan davanın 4.celsesinde mahkemeye ulaşan bilirkişi raporu davayı takip eden Yalovalıların tepkisine neden oldu. Kömürlü termik santrallerin yapımını Yalova genelinde kısıtlayan plan değişikliği kararının raporda sanki kömürlü termik santrali onaylayan bir imar değişikliğiymiş gibi yazıldığını iddia eden Taşköprü Eski Belediye Başkanı Bahar Doğan itiraz edeceğini söyledi. Mahkeme sanık avukatlarının mazeret bildirmesi nedeniyle Nisan ayına ertelendi. Davaların bu kadar uzun sürmesi bütün davalılar için adaletin zamanlıca oluşması ve toplumsal ve hukuki davranış biçimlerinin yerleşmesi açısından sakınca doğuruyor.

Masa başında hazırlanan HES projeleriyle ilgili iptal kararları artıyor. Artvin Şavşat’taki Papart Vadisi’ne yapılmak istenen 4 HES ile ilgili Danıştay tarafından ’projenin iptali’ kararı verildi. Papart Vadisi’ne kurulmak istenen Cüneyt 1-2-3-4 HES’leri, bugüne kadar hakkında çıkan çokça ’yürütmeyi durdurma’ ve ’iptal’ kararlarına karşın itirazlarla sürmüştü. Ancak projeler ile ilgili son kararı Danıştay söyledi. Danıştay 14. Daire, Rize İdare Mahkemesi’nin kararını doğru bularak şirketin temyiz davasını reddetti. Böylece 4 HES projesi kesin olarak iptal edilmiş oldu. Mahkeme kararının ardından Meydancık Belediye Başkanı Nihat Acar, Papart Vadisi’nin bal sertifikası alan özel bir vadi olduğunu belirterek, verilen mücadelenin haklılığının bir kez daha kanıtlandığını söyledi.

Bir başka HES haberi ile devam edelim. Elazığ’da Yarımca Beldesi’nde bulunan Etikrom Fabrikası’na kurulmak istenen HES’e bölge halkı sert tepki gösterdi. Yarımca Beldesi’ndeki özel bir holdinge ait Etikrom Fabrikası’nda HES kurulacağının açıklanmasının ardından beldeye giden fabrika yetkilileri ile Çevre ve Şehircilik Müdür Yardımcısı Veysel Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu bazı görevliler, köy kahvesinde kendilerini bekleyen köylülere HES hakkında bilgi vermek istedi. HES yapımına karşı olduklarını belirten belde sakinleri ile görevliler arasında çıkan tartışma ise yumruklu, taşlı kavgaya dönüştü. Ardından Kovancılar Kaymakamı Selçuk Aslan’a HES istemediklerini söyleyen belde sakinlerine Yarımca Belde Belediye Başkanı Mehmet Ali Sertdemir de katılarak santral yapımına karşı olacaklarını belirtti.

Mücadeleler sürüyor. İzmir’de yapılmak istenen Aliağa termik santrallarına karşı başlatılan 1 Milyon İzmirli kampanyası radyomuz Açık Yeşil programındaydı. İzmirli Çevre Avukatı, Arif Ali Çangı’nın telefonla katılarak konuk olduğu programda, Aliağa’da 7 kömürlü termik santral yapılmak istendiğini, bunların Aliağa’nın zaten kirlilik kaynağı olan sanayi tesislerine enerji sağlamayı amaçladığını söyledi. Çangı’nın verdiği bilgiye göre termik santrallardan İzdemir tarafından yapılan birincisinin inşaatı Çevre Bakanlığı’nın verdiği ÇED izni ve Aliağa Belediyesi’nin verdiği inşaat ruhsatının ardından başlamış durumda. ENKA tarafından yapılacak ikinci santral için de izin alınmış. Av. Arif Ali Çangı, termik santrallerin yapılması halinde bölgede yapılan tarım ve turizmin çok ciddi biçimde etkileneceğini, Aliağa termik santrallarını durdurmak için 6 Mayıs’ta büyük bir eylem organize edeceklerini belirtti. Programı dinlemek isteyenler podcast olarak acikradyo.com.tr sitemizde dinleyebilirler.

Balıkesir Burhaniye’de köylülerin çağrısı üzerine, GÜMÇED Edremit Körfez ve Burhaniye Şubelerine üye çevre mücadelecileri, Kuyumcu-Çamobası köyüne giderek, köylülerle birlikte taşocağını yerinde inceleyerek değerlendirmelerde bulundu. GÜMÇED üyeleri, taşocağının hem köylünün en önemli geçim kaynağı olan zeytinlere 100 metreden daha az mesafede bulunduğunu, bölgenin önemli su kaynaklarından birinin üzerinde yer aldığını ve tescilli tarihi mağaralara zarar verecek kadar yakın olduğunu kaydetti. Zeytin yasası çerçevesinde yöre sakinleri haklarını savunma şansına sahipler. Ancak her mücadele emek, zaman ve kaynakları gerektiriyor. Temeldeki sorun halkın bu mücadeleye zorunlu bırakılması. Artan mücadeleler geçim kaynaklarına karşı hükümet politikaları ile desteklenen tehditlere işaret ediyor.

Son olarak kıtalar arası bir mücadeleden bahsedelim. Avrupa Birliği’nin kendi sınırları içinde sera gazlarını azaltmak için hazırlıklarını sürdürdüğü Yakıt Kalitesi Yönetmeliği, Kanada’dan sert eleştirilere sebep oldu. Kanada’nın katran kumlarından üreteceği akaryakıtların AB’ye ithaline engel oluşturduğu gerekçesiyle yönetmelik taslağını tepkiyle karşılayan Kanada, gerekirse konuyu Dünya Ticaret Örgütü’ne taşıyacağını bildirdi. Katran kumlarından akaryakıt üretimi, neredeyse tamamen Kanada’nın Alberta bölgesinde yapılıyor ve çok büyük bir enerji ve su tüketimine sebep oluyor, bu da çevre ve iklim değişikliği için kötü haber. Kanada’nın bu davranışı ve Dünya Ticaret Örgütünü ise bir tehdit olarak kullanması küresel düzeyde de gezegenimizi korumak için ne kadar acıklı durumda olduğumuzun göstergesi.

Yeşil ve barış dolu bir gelecek diliyorum. Esen kalın.