Kaynak: Gerçek Gündem, 22 Mart 2012
Erzurum’un Bağbaşı köyünde, DSİ, uygulama projesinin yanlış olduğunu tespit ederek, Bağbaşı HES Projesi inşaatını durdurdu. DSİ kağıt üzerindeki projenin gerçekleşme aşamasında çevre tahribatı yarattığını kabul etmiş oldu.
ERZURUM Tortum’un Bağbaşı beldesinde yaklaşık 3 yıldır verilen HES mücadelesi sonunda nihayet müjdeli bir haber geldi. Çevre ve doğa tahribatı yapıldığı gerekçesi ile DSİ Bağbaşı HES projesi inşaatını durdurdu. Geçtiğimiz sene, Bağbaşı yöre halkı HES projesi için gelen inşaat makinalarının geçişine direnmiş, kolluk güçleri ve jandarmayla arbede yaşanmıştı. Protestolara rağmen çalışmalar devam etmiş, yöre halkı inşaatı gözyaşlarıyla izlemişti.
Hukuk alanında devam eden mücadelede ise, geçtiğimiz yıl Erzurum 2’nci İdare Mahkemesi’ne çalışmanın engellenmesi için açılan davaya ret kararı çıkmış, mahkeme üçüncü kez bilirkişi raporunu beklerken bilinmeyen nedenlerle bu kararından vazgeçmişti. En son, kararın temyizi için Danıştay’a başvurulmuştu. Dosya hala Danştay’da. Öte yandan, HES projesine karşı protesto eylemleri yüzünden bütün beldeye açılan yargı süreçleri devam ediyor.
Bu arada Bağbaşı köylülerinin projenin çevreyi tahrip ettiğine yönelik suç duyurusu sonucunda, DSİ’den yürütmeyi durdurma kararı geldi. DSİ, inşaat ile ilgili hukuka aykırı faaliyet yürütüldüğünü tespit etti. Projeyi yürüten şirketin verdiği taahhütlere uymadığını belirtti. Böylece proje tanıtım dosyasının gerçeklikten uzak, bilirkişi raporunun da eksik ve hatalı olduğu ortaya çıktı.
Konuyla ilgili olarak, CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur’un, Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu’na HES’lere ilişkin geçen sene Ekim ayında verdiği soru önergesine cevap geldi. Soru önergesine verilen cevaplar, Bakanlığın yalnızca Tortum değil, Türkiye’nin bütün su havzalarındaki HES’ler konusunda özensiz bir yaklaşımla çalışmalarını yürüttüğünü gösteriyor. HES projelerinin olduğu yerlerde bölgenin tarım, turizm ve sosyolojik özelliklerinin dikkate alınmadığı, Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarının prosedüre uygun bir şekilde masa başında yapıldığı Bakanlığın yanıtlarından da anlaşılıyor.