Kaynak: Milliyet, 6 Haziran 2012
TBMM Çevre Komisyonu’nda kabul edilen koruma alanlarına ilişkin maddeler çevrecilerin tepkisine neden oldu. Çevrecilere göre bugüne dek elde edilen kazanımlar kaybediliyor.
Greenpeace, Doğa Derneği, WWF Türkiye’nin de arasında bulunduğu 74 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek oluşturduğu Tabiat Kanunu İzleme Girişimi, TBMM Çevre Komisyonu’nda görüşülen Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı’na tepki gösterdi. Tasarının 14 maddesinin 31 Mayıs’ta komisyonda kabul edildiğine dikkat çeken çevreciler, “Bu tasarıyla doğal zenginlik açısından öne çıkmış koruma altındaki milli parklarımız, doğal sitlerimiz, yaban hayatı koruma sahalarımız ve sulak alanlarımız yatırımcıların arazi edinme ve işletme taleplerine karşılık elden çıkarılabilecek. Öte yandan, bilim insanları, uzmanlar, sivil toplum kuruluşları veya yöre haklı bundan böyle herhangi bir alanın koruma altına alınması sürecinde söz sahibi olamayacaklar” açıklamasını yaptı. Tasarıya tepkiler şöyle:
Engin Yılmaz (Doğa Derneği Genel Müdürü): Cumhuriyet tarihimizde doğa koruma adına ne kadar kazanım varsa tümünü kaybediyoruz. Taraf olduğumuz tüm uluslararası sözleşmeleri ihlal ediyor.
Hüsrev Kara (Tabiat Kanunu İzleme Girişimi Sözcüsü): Bu yasanın temel öznesi ‘Koruma alanlarını nasıl kullanıma açarız’. Korunan alanlarda HES, turizm yatırımları, maden ocağı, taş ocağı, çöp depolama alanları yapılmasının önünü açacak.
Özgül Erdemli Mutlu (TEMA Vakfı Çevre Politikaları Bölüm Başkanı): Komisyona sunulan ve kabul edilen 14 madde Türkiye’yi çok geriye götürüyor. Hayal kırıklığına uğradık. Korunan alanların arttırılmasını beklerken kaybedeceğimiz bir yasa tasarısıyla karşılaştık.“
Ömer Şan (Derelerin Kardeşliği Platformu Sözcüsü): Yasa doğal sit alanlarını tehdit ediyor. Fırtına Vadisi, İkizdere gibi HES yapılmak istenen ancak mahkeme kararlarıyla sit alanı ilan edilen alanlara yönelik karşı bir atak yapıldı.”
GÜRKAN AKGÜNEŞ