Kaynak: Çaykara Gazetesi, 19 Haziran 2012
Gündemden hiç düşmeyen HES’lerde bu sefer de enerji nakil hattı etütleri problem olmaya başladı.
HES’lerde üretilecek enerjinin nakli için düşünülen enerji nakil hatları Soğanlı ve Akdoğan köylülerinin tepkisine sebep oldu. Köylerin üzerinden geçecek olan enerji nakil hattı için köylüler; “Önce kadastro geldi tapulu yerlerimizi elimizden aldı. Şimdi de HES’ler direklerin dikilmesini bahane ederek ormanlarda gelişi güzel yollar yapıyor. Binbir güçlükle büyüttüğümüz ormanları katlediyor. Bir ağaç yüzünden beş yıl mahkeme gören komşularımız var. Biz o ormanları sermaye babaları nemalansınlar diye mi büyüttük? Biz yakmadık yıkmadık, yakanlar yıkanlar toprak sahibi oldu bize de böylesi mi reva görüldü?” dediler.
Soğanlı köyü sakinleri “Orman içinde yapılmakta olan yollar tamamen keyfidir. Ağaçlara yazık. Bölgemizden daha önce de enerji nakil hatları (Yüksek Gerilim Hatları) geçti. Direkler ya insan gücü ile ya da hayvan gücünden faydalanılarak taşındı. Böyle bir kırım yapılmadı. Çaykara Çaykara olalı böyle bir eziyet böyle bir keyfilik görmedi. Eskilerin bir sözü vardır ya Mal Allah’ın Kul Allah’ın işte aynen öyle. Sit alanları mücavir alanlar doğal ortamlar hepsi HES’ler için feda edildi. Galeri atışlarında binlerce ton gübre dereye aktı. Bir balık avlamanın cezası 350 TL den başlarken bütün balıklar öldürüldü. Böcekler öldü, doğa öldü şimdi sıra insanlarda mı? Enerji nakil hatlarının yaydığı radyasyonu bilmeyen mi var. Yayılacak olan radyasyon insanları ne kadar etkileyecek. Bu insanlar çayırlarına bayırlarına gidebilecek mi? Bölgede yayılmaya başlayan arıcılık hayal mi olacak. Ormanlar meyveler yayılan radyasyondan nasıl etkilenecek. Şirketler bölge insanını sigortalayacak mı?. Yoksa ölen ölür kalan sağlar bizimdir mi denilecek. Sorular çok cevap veren yok” dediler.
Bazı vatandaşlarda Venedik şehrine motorlu araçlar girmiyor. Halbuki HES’ler bir tek yatak odamıza girmedi. Hani Avrupa normları. Hani insan hakları.” Diyerek tepkilerini dile getirdiler. Köy haklı da son olarak doğal ortamın katledilmemesini ve devletin kendilerine sahip çıkmasını istediler.