Artvin’de HES’e “çadırlı” direniş

Kaynak: Haberx, 11 Ağustos 2012
Artvin’in Arhavi İlçesi’ne bağlı Konaklı ve Kemerköprü Köylüleri, iki köyü birbirine bağlayan Sidere Deresi üzerinde yapılması planlanan HES projesine karşı dere kenarında “direniş çadırı” kurdu.
Köylülerin 25 gündür çadır nöbeti tuttuğu Sidere Deresi ziyaretçi akınına uğrarken HES mücadelesine ilişkin belgesel filmler izleniyor.
Karadeniz Bölgesi’nin çeşitli yerlerinde kurulması planlanan Hidroelektrik Santrali (HES) Projesi’ne bölge halkının itirazları eylemlerle devam ediyor. Artvin’in Arhavi İlçesi’ne bağlı Konaklı ve Kemerköprü Köylüleri, iki köyü birbirine bağlayan Sidere Deresi üzerinde yapılması planlanan HES’e karşı bu kez bölge halkı “çadır” kurarak nöbet tutmaya başladı.
Köylülerin daveti üzerine, Konaklı ve Kemerköprü Köyleri’nde kurulan direniş çadırını ziyaret ederek köylülere destek veren Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Şan, köylülerin soru yağmuru ile karşılaştı. Köylülere, Fındıklı’da HES mücadelesi veren ve HES’lere karşı dere kenarlarında nöbet tutan köylüler de destek verdi.

-YAŞAM ALANLARIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ-

Köylülerin hazırladığı program öncesinde HES’lerle ilgili belgesel gösterimi ve HES mücadelesine ilişkin sinevizyon gösterimi yapılırken, Hamdi Gökdeniz, “Bu hareket, başlangıçta çevreye duyarlı ve köyünü çok seven birkaç arkadaşla başlatıldı. Fakat kısa bir süre sonra civar köylerde yaşayan vatandaşlar tarafından bir onur ve mücadele kampı haline getirildi” dedi. DEKAP Sözcüsü Şan, köylülere HES’lerin kendileri için ne anlama geldiğini, HES’ler başta olmak üzere maden aramaları ve taşocaklarına karşı sürdürülen mücadeleleri hakkında bilgi veredi. Şan, “Suyuna, toprağına, tarihine, geçmişine, sosyal ve kültürel değerlerine sahip çıkan insanlar artık “vatan sevmez’ olarak nitelendiriliyor. Yargı kararları, bilimsel raporlar, hukuk, yasalar, akıl ve izan ortada. Bizi bu suçlamalarla yıldıramazlar. Tamamen bağımsız, yerel bir halk hareketi olarak mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” dedi. DEKAP Sözcüsü Şan, enerji ve yatırım karşıtı olmadıklarını belirterek, yaşam alanlarının ellerinden alınmasına karşı durduklarını ifade etti. Şan, “Yaşam alanımızın başka bir alternatifi yok. Bunu anlatmaya çalışıyoruz. Görmeyen gözler, duymayan kulaklar bizden alternatif bekliyor. Bizim böyle bir lüksümüz veya sorumluluğumuz yok. Bu sorumluluk, bu projeleri bizlere dayatanlarındır” diye konuştu.

-AHVARİ’DEN SU VERMEYECEĞİZ-

HES Projeleriyle suların ticarileştirilerek, bir meta gibi görülmek istendiğini savunan Şan, rant çevrelerinin içilecek suya bile göz diktiğini belirtti. Şan, “HES’lere karşı verdiğimiz hukuksal mücadelelerde elde ettiğimiz kazanımlar görmezden gelinerek, projeler adeta dikte ettirilmeye, kolluk gücüyle yaptırılmaya çalışılmaktadır” diye konuştu.
Şan, HES’lerdeki asıl hedefin elektrik enerjisi üretmek olmadığını, temelde suların kontrol altına alınarak el konulmasının hedeflendiğini savunarak, sözlerine şöyle devam etti:
“Bakın, ülkemizin Enerji Bakanı çıkıyor, “elektrikte açığımız yok, fazlamız var’ diyor. Orman ve Su Bakanı ise tam tersini söylüyor. Projelere baktığımızda neredeyse su dahi olmayan, 15-20 yıl öncesine göre neredeyse can suyu seviyesinde olan derelerde kurulduğunu görüyoruz. Birkaç dere birleştirilmek isteniyor, taşıma suyla HES döndürecekler. Hiç kimse boşuna heveslenmesin, Arhavi’den de, diğer vadilerimizden de onların bu projelerine içmek için dahi su vermeyeceğiz.”