Kaynak: Kastamonu Postası, 9 Ağustos 2012
Almanya 2010 yılında 7.400 MW, 2011 yılında da 7.500 MW kurulu güce sahip güneş enerjisini devreye soktu. (Güneş panelleri evlerin, fabrikaların çatılarına ve boş arazilere yerleştirildi. Tek bir dere kurumadı, tek bir balık boğulmadı…
– Trabzon Uzungöl`de toplanan vatandaşlar yapımı devam eden hidroelektrik santrallerini (HES) protesto etti. Gösteriye katılanlar darağacına asılan alabalık için cenaze namazı kıldı.- Göksu Irmağı üzerindeki bir HES inşaatında baraj kapağının patlaması sonucu, 12 işçi sele kapıldı, bunlardan sadece ikisi kurtulabildi.
– Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Köprülü Kanyon’daki rafting parkurunun HES inşaatı başladığı andan itibaren hiçbir şart öne sürülmeksizin terk edilmesi gerektiği bildirdi.
– Erzurum’un Bağbaşı Beldesi’ndeki HES inşaatını engelledikleri gerekçesiyle aralarında 70`lik ninelerinde bulunduğu 16 kişiye dava açıldı.
– Bağbaşı Belediye Başkanı Karabey Eroğlu, Tortum AKP İlçe Başkanlığı`na bir dilekçe yazarak partisinden istifa ettiğini açıkladı. Eroğlu dilekçesinde “Bağbaşı HES projesi karşısında bizim sorunlarımızı paylaşan partili bulamadığımdan dolayı AKP`den istifa ediyorum” dedi.
– 2 tane HES projesi yapılan Cimil-Başköy’de İl Çevre ve Orman Müdürlüğü tarafından konulan uyarıcı tabelalarda ‘Kaçkar Dağları Milli Parkı içerisinde avlanmak, ateş yakmak, balık tutmak yasaktır’ deniliyor. HES yapmak serbest, balık tutmak yasaktır…
– Alakır Vadisi`ndeki HES`e verilen 3 ÇED raporu da iptal edildi ancak inşaat durmadı. Gerekçe: Yeni ÇED raporu aldık, onunla ilgili yargı kararı yok.
– Güneysu’daki HES inşaatında patlatılan dinamitler evlere zarar verdi, mezarları yıktı. Mahalleli savcılığa suç duyurusunda bulundu.Şirket ise tünel inşaatı girişine ‘Çevreye verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz’ tabelasını astı.
– Rize’de, İspanyollar tarafından yapılan hidroelektrik santrali (HES) Ambarlık köylülerinin arasını açtı.
– Eski imam olan Kazım Delal Cennetin derelerin üzerinde olduğunu ifade ederek “ kur’an’ın emirleri ortadadır. Bu dünyanın malı mülkü Allah’ındır. Allah bizleri yaratırken yaşanabilir bir doğayı da bize verdi. Bu doğayı korumak Allahın emirlerini yerine getirmek demektir. Allah’ın bu cennetini para uğruna mahvetmeye kimsenin hakkı yoktur.”
– ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararını ineğini satarak iptal ettiren yurttaş Kazım, Bakanlığın aynı proje için verdiği ‘ÇED Olumlu Raporu’na karşı bankadan kredi çekip yeni bir dava açtı.
– Dava süreci devam eden Cevizlik HES projesinin açılışını başbakan Erdoğan yaptı.
– İkizdere Vadisi`ndeki ilk hidroelektrik santral (HES) deneme üretimine geçti, derenin 8.5 kilometrelik kısmı kurudu. Dereye 26 tane daha HES kurulması planlanıyor.
– Küre Dağları’nda dört köyün sakinleri, HES ve A tipi taşocağı yapılması planlanan alanda tam üç aydır, 24 saat nöbet tutuyor.
– DSİ Trabzon 22. Bölge Müdürü, “Firmalar dereleri hoyratça kullandı. Ama artık HES’leri denetim altına alıyoruz” dedi.
– Mersin`de HES için kesilen dev ağaçları gören halk gözyaşlarına hakim olamadı.
(Özetlersek; 5.300 MW gücünde 1.215 HES yapacağız diye Allah yaratmış demeden kepçe, dozer, dinamit Allah ne verdiyse bütün derelere daldık, yol hat geçireceğiz diye ormanlara dalıp ağaçları kesip indirdik, hafriyat yapacağız diye dereleri doldurduk, su tutacağız diye dereleri içindeki balıkları ile birlikte kuruttuk, lazımdır deyip taş ocakları ve kırma eleme tesisleri kurduk, etrafı gürültüye toza dumana boğduk, bu yapılanlar yanlıştır deyip yollara düştük, %10 can suyu kimsede can bırakmaz dedik, kilometrelerce yol gittik, protesto ettik, şantiyelere kamp kurduk, oralarda yattık kalktık, jandarmalarla (kendi çocuklarımızla) boğuştuk, biber gazı ve coptan nimetlendik, karakollara mahkemelere düştük, inek satıp dava açtık, bilirkişiler tuttuk, binlerce sayfalık raporlar yazdırdık, davaları kazandık kaybettik tekrar temyiz ettik, mahkeme kararlarını kaale almadık, uyduruk mütalaalar yazdık, baktık olmuyor kanunları değiştirdik, bedava kırtasiye malzemesi dağıttık, nutuk çektik, 70’lik ninelere bile dava açtık, beğenlere tıkladık, kızdık, küfrettik, mesaimizi enerjimizi tükettik… Bunların hepsini ve çok daha fazlasını bu toprakların eşref-i mahlukatı olarak bizler yaptık., hala daha yapıyoruz. Huzur dersen hiç birimizde kalmadı bitti, uyku dersen çoktan terketti gitti. Onca yılda belki bir arpa boyu gittik. )
Und jetzt nachrichten…
(Ve şimdi haberler – Almanya)
– Almanya 2010 yılında 7.400 MW, 2011 yılında da 7.500 MW kurulu güce sahip güneş enerjisini devreye soktu. (Güneş panelleri evlerin, fabrikaların çatılarına ve boş arazilere yerleştirildi. Tek bir dere kurumadı, tek bir balık boğulmadı…)
– Almanya’nın güneş enerjisi sistemi, 26 Mayıs 2012 Cumartesi günü öğle saatlerinde dünya rekoru kırarak 22.000 megawat elektrik üretti. Almanya’nın tükettiği elektriğin yarısı güneş enerjisinden karşılandı.
– Almanya’nın en fazla güneş alan bölgesi Bavyera Eyaleti, Karadeniz Bölgesi kadar güneş ışığı alıyor. İki ülke karşılaştırıldığında Almanya, Türkiye’nin yüzde 40’ı oranında güneş ışığı alıyor.
– Almanlar Şanlıurfa`da güneşin peşine düştü.Yıllık 3.000 saat güneş gören Şanlıurfa, Alman Kanzleı Horfmann firmasının yakın takibine girdi.
And now the news…
(Ve şimdi haberler – ABD)
– 1980’li yıllarda güneşten 1 watt elektrik elde etmek 30 dolara mal oluyorken bugün bu maliyet 75 sente geriledi. 2012 yılı sonunda 50 sente düşmesi bekleniyor.
– Güneşten elde edilen elektrik daha şimdiden nükleer enerjiden daha ucuz, kömürden elde edilen elektrik maliyetleri ile neredeyse eşitlenmek üzere. Kısa bir süre içerisinde kömürden elektrik üretmek daha pahalı hale gelecek.
(Akçay Deresi’ni çok büyük oranda tahrip edecek olan 8 MW gücündeki Yunuslar HES’in proje maliyeti 21.633.222 TL. 100 dolardan satılan 100 Wattlık güneş panelleri ile 8 MW gücünde bir güneş santralının panellerini 14.400.000 TL’ye hemen şimdi almak mümkün. Artan 7.263.222 TL santral kurulumuna harcanır, gerekirse devlet desteği sağlanabilir. Güneşten kavrulmuş çorak araziler bu şirketlerin kullanımına ücretsiz tahsis edilebilinir. Güneş fakiri Almanya bu işi yapabiliyorsa, Türkiye çok daha iyisini bugün şimdi yapabilir. Yapmalıdır. Mümkünse gavurun biri ”Güneş yakar, Türk bakar!” gibi bir laf etmeden önce!)
Esen kalın…
Selçuk Yılmazer