Kaynak: Gerçek Gündem, 25 Eylül 2012
Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu TV8’de Erkan Tan’ın konuğu oldu. Bakanlığın çalışmalarına yönelik konuşan Eroğlu muhalefetin; ‘Bir çivi bile çakmıyorlar’ sözü üzerine ‘Çivi çakmıyoruz, baraj yapıyoruz!’ dedi.
“Muhalefet haklı; çivi çakmıyoruz, baraj yapıyoruz!”
“Muhalefet bir bakımdan haklı. Çivi çakmıyoruz biz. Baraj yapıyoruz, okul yapıyoruz, bütün şehirlere içme suyu getiriyoruz, çorak arazileri suluyoruz, çıplak dağları ağaçlandırıyoruz, yolları, hastane avlularını, mezarlıkları ağaçlandırıyoruz. 103 tane ‘Bal Ormanı’ kurduk. Ceviz, badem eylem planı hazırladık.”
“HES karşıtlığını yabancı kuruluşlar tahrik ediyor!”
“Solaklı Vadisi’nin HES’lerden önceki fotoğraflarını çektik. HES’lerden sonra Solaklı Vadisine bir düzenleme yapıyoruz. Peyzaj düzenlemesi. Lütfen HES’ten sonra gelip bir baksınlar. Enerji pastasından pay alanlar var. Tabii bizim yenilebilir temiz enerji kaynağı devreye girdikçe pastadan paylar azalıyor. HES karşıtlığını yabancı kuruluşlar tahrik ediyor. Bu yabancı kuruluşlar, HES’lerden çıkan su zehirlidir, sizin çay bahçelerinizi kurutur, bundan sonra siz bu dereden su alamazsınız firmalar suları para ile satacak diyorlar. Bunlar kuyruklu yalan.”
“İktidarımızdan önce bütün şehirler susuzdu!”
“İktidarımızdan önce bütün şehirler susuzdu. Önümüzdeki 1-2 yılın suyu varsa bile biz o şehre susuz şehir diyoruz. Su var demek 30-40 yıl sonrasının hesap etmek demektir. Yaklaşık 49 şehrimizin su meselesini kökünden çözdük!”
“9 yılda 1128 adet tesis açtık, 206’sı baraj!”
“Bizden önceki hükümet 3,5 yılda, DSİ’de bugünkü para ile 8 milyar TL harcamış. Biz 9 yılda tam 1128 tane tesis açtık. Bunun 206 tanesi baraj. Fidan yok diyorlardı, şu anda biz 700 milyon fidan üretiyoruz. Nereden nereye? Bunlara bakmak lazım. Geçmişte bir tesisi açmak için neredeyse Bakanlar Kurulu giderdi şu anda Başbakanımız temel atma merasimlerine gelmiyor. Çok baraj açıldığı için… Sayın Başbakan’ın vakti yok.”
“Sadece ihalesi yapılmış ama temeli atılmamış tesisleri hızla bitirdik!”
“Türkiye’de hizmet götürmediğimiz il, ilçe, belde yok. Öncekiler 41 yıllık ihaleyi yapıp gitmişler. Dolayısı ile birçok tesisin temeli bile atılmamıştı. Unutulmuştu. Bunların hepsini biz bitirdik. Bütün projeleri teker teker bizzat yerine giderek fazla ödemeleri geri almak sureti ile hızla bitirdik. 3.2 kat trilyonu geri aldık.”
“Cari açığımızın tamamı enerji ithalatından kaynaklanıyor!”
“Bizim hidroelektrik enerji potansiyelimiz 186 milyar kilovat saat. 2003 yılına kadar DSİ’nin geliştirebildiği enerji potansiyeli 26 milyar kilovat saat. Şu anda cari açığın tamamı enerji ithalatından kaynaklanıyor. Doğalgaz, ithal kömür, petrol ithal ediyoruz. Neticede bu sene 60 milyar dolarlık bir ithalat olacak. İşte o da cari açık!”
“Türkiye’de keyif için değil, zaruretten baraj yapıyoruz!”
“Barajlara karşı çıkmak yanlıştır. Türkiye’de su meselesini bilen herkes bilir. Keyif için barajlar yapılmıyor. Mecburiyetten yapılıyor. Bizde su sıkıntısı çekilir. Çünkü derelerimizin %90’nı yazın kurur. Barajlar yapılmadan sulama suyu, içme suyu, sanayi suyu veremeyiz, taşkınları kontrol edemeyiz. HES üretimi yapamayız! Bu yüzden barajları yapmaya devam edeceğiz.”
“Derelerin satılması söz konusu değil, sadece suyun gücünün kullanımına izin veriyoruz!”
“Derelerin satılması veya derelerin suyunun başka firma tarafından başka kişilere satılması söz konusu değil. Sadece onlara suyun kullanımını müsaade ediyoruz. Bunu da özel sektörün gücünü de devreye sokmak istedik. ‘Su Kullanma Anlaşması’ diye bir yönetmelik çıkardık. Üretime bakarsak yaklaşık 110 ile 120 milyar kilovat saatlik potansiyeli özel sektör devr alacak ve 60 milyar dolar para harcayacak. Özel sektör bunları işletecek ve cari açıkta da azalma olacak. Bu ülkenin menfaatinedir. Çevre ile ilgili bir tahribat yoktur.”