Kaynak: Pirus Haber, 19 Ekikm 2012
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Çevre Komisyonu üyesi Cumhuriyet Halk Partili Milletvekilleri uzun yıllardır şikayet konusu haline gelen ve siyah rengin, içerdiği ağır metaller ve fabrika artıkları nedeniyle adeta açık bir kanalizasyon haline gelen Çorlu Deresinde incelemelerde bulundu.
Çorlu ve çevresinde incelemelerde bulunmak üzere 2 günlük bir program tertiplediklerini dile getiren CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü Çevre Komisyonu üyesi vekillerle birlikte Angus Çiftliği, Katı Atık Bertaraf Tesisi kurulması planlanan alanda incelemelerde bulunduklarını bunun dışında ikinci günde de Çorlu Deresi’ni incelemek üzere dere kenarına geldiklerini söyledi.
TEKİRDAĞ MİLLETVEKİLİ EMRE KÖPRÜLÜ: “TRAKYA`NIN DEĞİL TÜRKİYE’NİN KANAYAN YARASI”
Trakya’nın gerçekten kanayan bir yarası bir çevre felaketi Ergene Nehri’nin kıyısındayız diyen Köprülü, “Bununla ilgili birçok defa konuyu gündeme taşıdık, birçok defa bu konuda acil olarak önlem alınması noktasında girişimlerde bulunduk. Fakat konuya özellikle iktidar tarafından siyasi yaklaşılıyor. Konunun Ergene Nehri’nin kıyısında oturan insanların hangi partiye oy verdikleri şeklinde son derece çağ dışı bir yaklaşımla konu ele alınıyor. Burada felaketin boyutlarını son derece iyi yansıtan bir tablo var. Hükümet Ergene Havza Koruma Planı ile Ergene’de acil önlem alındığını ve işin çözülme noktasında, başarılma noktasında ilerlendiğini söylüyor. Ancak bugün yaşadığımız tablo ortada. Buraya baktığımız zaman 20 metre 30 metre ötede evler var insanlar yaşıyor ve insanların yaşadığı yerin ortasına bu nehir akıyor. Biz bugün CHP’li Çevre Komisyonu üyeleri olarak buraya geldik bu felaketi yerinde görmek hem de bahsedilen havza koruma planının ne aşamada olduğunu yerinde tespit etmek istedik. İşte büyük vaatlerle ortaya konulan Ergene’yi temizliyoruz denilen tablo bu. Ergene`yi temizleme iradesini biz hala daha göremiyoruz. Göremediğimiz için de Ergene hala daha böyle akmaya devam ediyor. Bizler özellikle iktidarı, Orman ve Su İşleri Bakanlığını bir kez daha uyarmak istiyoruz. Bu artık Trakya’nın değil, Türkiye’nin bir kanayan yarasıdır. Bu topraklara sahip çıkmak gerekir. Bu coğrafyaya sahip çıkmak gerekiyor. Dolayısıyla da bu işte sorumluluğu olan herkes evvela Ergene Nehri`nin temizlenmesi için acil önlemler almalı ve girişimlerde bulunmalıdır” diye konuştu.
ÇANAKKALE MİLLETVEKİLİ SERDAR SOYDAN: “BU BİR CİNAYETTİR”
Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan ise, uzun uzun bir şeyler anlatmaya gerek yok dere kendisini anlatıyor diyerek, “Kısacası bu bir cinayettir bu cinayeti izleyen de AKP Hükümetidir” dedi.
İSTANBUL MİLLETVEKİLİ MELDA ONUR: “DERE ANGUS ÇİFTLİKLERİNDEN BETER KOKUYOR”
TBMM Çevre Komisyonu üyesi İstanbul Milletvekili Melda Onur da, “Dere deyince sadece HES düşünen bir hükümet var. Dere gördüğü anda aklına HES geliyor. Oysa dere bir ıslahtır, dere bir yaşamdır. Bir de buradaki belediyelerin CHP belediyeleri olması nedeniyle oluşan yaklaşım son derece sığ bir yaklaşımdır. Biz bu partiye oy veren insanları döve döve HES yapılan derelerden geldik. Bu ülkenin bir akarsu politikası olmadığı için bir Gelinen noktada acı bir tabloya tanıklık ediyoruz. İnanın angus çiftliklerinden daha kötü koku var burada ve bu parti 10 yıldır iktidarda” şeklinde konuştu.
KOCAELİ MİLLETVEKİLİ MEHMET HİLAL KAPLAN: “EĞER BU SU İLE TARIM YAPILIYORSA TARIM BİTMİŞTİR”
Sanayi ve sanayi kirliliği denince akla hep Kocaeli gelir, Kocaeli Dilovası gelir diyen Kocaeli Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan ise, “Körfezi kirleten dil deresinin rengi böyle değil. Bu su Ergene Havzasına giden ve Ergene Nehri ile birleşen sulardan bir tanesidir. Eğer bu su ile tarım yapılıyorsa, tarımın bittiğinin, tarım ürünlerinin insanlar tarafından kullanılmaması gerektiğinin altını çizmek gerekir. Gerçekten tek kelimeyle cinayet. Bence bir an önce devletin siyasi parti ayırımı yapmaksızın herkesin burayı kurtarmak için bir gayret içerisinde olmasında yarar var” dedi.
EDİRNE MİLLETVEKİLİ KEMAL DEĞİRMENDERELİ: “İKTİDAR GÜRLÜYOR AMA YAĞMIYOR”
Edirne Milletvekili Kemal Değirmendereli ise, geçen yıl milletvekili seçimlerinin ardından milletvekili seçilince Ağustos ayında buraya geldiklerini anımsatarak, “Muratlı’da incelemeler yaptık, mecliste gündeme getirdik. Ayrıca Genel Başkanımız Ergene`ye verdiği önem nedeniyle iki Trakya milletvekilini de Çevre Komisyonunda görevlendirdi. Başbakan’ın Ergene’yi kurtarma planı vardı. Bakanlıkta yaptığımız görüşmelerde bu çalışmaların çok yoğun devam ettiği kirliliğin dördüncü seviyeden üçüncü seviyeye düştüğü bir yıl sonra da ikiye düşeceği yönünde çok tatlı laflar duyduk. Yoğun şekilde devlet su işlerinin Ergene’yi temizleme faaliyeti içerisinde olduğu Islah OSB’lerle birlikte hızla bu işin çözümleneceği ifade edildi. Bu doğrultuda 25 Ocak`ta İstanbul’da bütün Trakya vekilleri ve Valileri ile Ergene üstüne bir toplantı yaptık. Burada da sanayicilere de bu önlemleri daha hızlı almaları yönünde bir duyuru yapıldı. Ama bir yıllık süre içerisinde arpa boyu yol kat etmediğimizi görüyoruz maalesef. Eğer ki bu iktidar samimi olsa Ergene ile ilgili sağlıklı çalışmalar, sonuç alınacak çalışmalar olsa biz de kendilerini kutlasak. Ancak bir sürü alanda olduğu gibi iktidar gürlüyor ama yağmıyor. Ergene`de de bugün burada bu manzarayı görünce doğrusu daha umutla gelmiştim, daha iyi bir tablo göreceğimizi düşünmüştüm ama sükutu hayale uğradığımı düşünüyorum. Eğer iktidar samimi ise bu önlemleri hızla alma konusunda uyarma görevimize devam edeceğiz” diye konuştu.
ADIYAMAN MİLLETVEKİLİ SALİH FIRAT: “TÜRKİYE’NİN BÜTÜN NÜFUSUNA ZEHİR SAÇILIYOR”
Komisyonun üyelerinden Adıyaman Milletvekili Salih Fırat da, Çorlu Deresini ilk kez gördüğünü ifade ederek, “Burada en tezat durum bu mahallenin Sağlık Mahallesi diye isimlendirilmiş olmasıdır. Bence öncelikle bu mahallenin adının değiştirilmesi gerek Karantina Mahallesi olması gerekir. Burada hakikaten sağlıklı yaşamın olması mümkün değil. İnsanların sağlıkları tehdit altında, yaşam tehlikesi var. Hem çöplük olmuş hem de fabrika atık sularının aktığı dere haline gelmiş. Önceki debisine oranla 4 kat fazla su var. Demek ki bu dere 4 kat kirletilmiş durumda. Eskiden bizim atalarımız şunu derdi akan su helaldir, içilebilir, abdest alınabilir derdi. Burada abdest almaktan ziyade ayağını koyup temizleyemezsin. Ayağını koysan mikrop kapacaksın hasta olacaksın. Bölgeyi sulamada kullanılan bu can suyunun temizlenmesi gerekiyor. Formülü neyse, çünkü önemli olan çevrenin ve insan sağlığının korunmasıdır. Bu akan su resmen şuanda zehir ve insanlarımızı zehirliyor. Zehir akıyor akabinde tarlalar sulanıyor ürün elde ediliyor, piyasaya satılıyor. Bunu üreten çiftçiler Uzunköprü`de pirinç üreten çiftçiler kendi ürettiğimizi biz yemiyoruz diyorlar. Çünkü bu suyu görüyor ve yemiyor ama biz görmeyenler alıyor ve yiyoruz. Dolayısıyla Türkiye’nin bütün nüfusuna zehir saçılıyor. Hükümetin, yetkili herkesin bunun temizliği için ne gerekiyorsa, fabrika mı kapatılacak gerekirse kapatılacak bunun başka çaresi yok. Gerekirse o fabrikalar kapatılacak bu dere temizlenecek başka çaresi yok” dedi.
SAĞLIK MAHALLESİ MUHTARI ALİ RIZA AKPOLAT: “ÇORLU DERESİNİ VE SAĞLIK MAHALLESİNİ SAĞIR SULTAN BİLE DUYDU”
Milletvekillerine ziyaretlerinden ötürü teşekkür eden ve mahalle sakinlerinin sesini Türkiye`ye duyuracak olmalarından ötürü memnun olduğunu dile getiren Sağlık Mahallesi Muhtarı Ali Rıza Akpolat ise, “Üniversiteler açıklama yapıyor dere kanserojen madde içeriyor. Ayağını suya bassan mikrop kaparsın ama biz Sağlık Mahalleliler olarak burada yaşam mücadelesi veriyoruz. Mahallede ciddi derece özellikle hafta sonları ne hikmetse çok müthiş derece bir koku yayıyor. Dereyle ilgili iktidar, muhalefet diye değil insan olarak bakılmalı insana öyle değer verilmeli. Sürekli olarak dereyle ilgili şikayetler geliyor. Artık buradaki durumu sağır sultan bile duydu. Vatandaş evini satıp gidiyor. Lojmanlar var dere kıyısında olduğu için vatandaş oradan ev almıyor. 24 daireli blok öylece duruyor boşu boşuna duruyor. Vatandaş bu derenin temizlenmesini özellikle istiyor bizden” dedi.
Muhtar Akpolat, “Geceleri ve özellikle hafta sonları Angus çiftliğindeki kokunun aynısı Sağlık Mahallesinde var. Sağlık Mahallesine gelenler daha arabadan indiği gibi bu ne diyor. Dere boyundan E-5’ten geçerken araç kullanan herkes bu kokuyu hissediyor. Sağlık Mahallesinden geçen herkes bu kokudan muzdarip” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Çorlu Deresi kenarı ve çevresinde bir süre daha incelemelerde bulunan komisyon üyesi milletvekilleri derenin rengi ve kokusundan şikayet ettiler.