Kaynak: Haberfx, 05 Ekim 2012
İnşaat Mühendisleri Odası öğrenci örgütlenmesi olan Genç-İMO, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Anfisi’nde Hidro Elektrik Santrallerle ilgili olarak çalıştay düzenliyor. Hidroelektrik Santrallerin doğru ve yanlışlarının konuşulacağı çalıştay, Türkiye genelinden 50 üniversiteyi temsilen gelen öğrencilerin de katılımıyla KTÜ Mühenislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği anfisinde başladı. 3 gün sürecek olan çalıştayın açılış gününde KTÜ İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Basri Ertaş, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alemdar Bayraktar, İnşaat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Mustafa Yaylalı birlikte katılırken bölüm öğrencileri geniş katılım gösterdi. Çalıştayın ilk gününde İnşaat Mühendisleri Odası Su Kurulu Başkanı Murat Gökdemir ve Araştırmacı Yazar Metin Yeğin, “Suyun Ticarileşmesi ve Dünya Su Hakları Mücadelesi” konularında sunumlarını gerçekleştirdiler.
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan İnşaat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Mustafa Yaylalı, “Mezunu olmakla sürekli iftihar ettiğim KTÜ’ nün ev sahipliğinde bu organizasyonu gerçekleştiren Genç-İMO temsilcilerini kutluyorum. Bu çalıştayı şube olarak çok önemsiyoruz. Ama çalıştay içerisinde şubemizin etkisi neredeyse yok denecek kadar azdır. Bir çok genç arkadaşımızın emeği var. Bu tür santrallerin değerlendirilmesinde biz bilimsel açından doğru neyse onu söylemek zorundayız. Ülkemizin gerçeklerini mutlaka bilimsel verilerle değerlendirerek mühendisliğe yakışacak şekilde doğru kararları hep birlikte vermek zorundayız diye düşünüyorum. Bu çalışmanın da ciddi sonuçlar doğuracağını, hepimize katkıları olacağını düşünüyorum. Şubemiz adına tüm katılımcılara başarılar diliyorum” dedi.
Konuşmacılardan, Araştırmacı Yazar Metin Yeğin ise doğal su kaynaklarının özelleştirilerek yok edildiğini daha sonra ise insanlara tasarruf adı altında su kullanımını azaltmalarının önerilmesinin saçma olduğunu ifade etti. Yeğin, “Ben baraj ve hes çalışmalarını Western filmlerine benzetirim. O flimlerde hep bir kötü adam vardır ve iyi adamın eline bir kazma vererek kendi mezarını kazmasını söyler. İşte ne yazık ki şu anda İnşaat Mühendislerine bunu yaptırmak istiyorlar. Sizin dahil olduğunuz ve sorumluluklar üslendiğiniz HES’lerle ve barajlarla torunlarını bile değil çocuklarınızın geleceğini yok edecek mezarların kazılmasında görev almış oluyorsunuz. Sen belki de bu HES’in bütün toplumsal yapıyı ortadan kaldırabileceğinin farkında olacaksın ama senin kafana o filmdeki silah gibi dayanan maaş diretmesi ile zorunlu kalacaksın. Bize verilen diplomalar bütün toplumsal yaşamı yok etmek için bir neden mi olacak. Biz mühendisten önce insanız. Bu dünyada yaptığımız şleyleri sorgulamak zorundayız, eğer sorgulamazsanız cehennemde biri sizin yakanıza yapışıp ‘Benim suyuma ne yaptınız’ demeyecek mi zannediyorsunuz” diye konuştu.
‘Su akar Türk bakar’ sözünün yalan olduğunu dile getiren Yeğin, “Su akıp hiçbir yere gitmiyor, o su geliyor aktığı zaman çevresindeki köyler alıp tarımda kullanıyor ve içiyorlar. O su yer altı suyu oluyor bütün o havzadaki insanlar o suyu kullanıyor. O su geliyor oradaki bütün böcekler ve hayvanlar ondan hayatını sürdürüyor. Sizin baraj yaptığınız yerde iklim 1-2 derece yükselir. Bu durum ya kuraklık ya da sel demektir. Sellerin olması tesadüf değildir. Ne seller ne de küresel ısınmalar tesadüftür. Hemen o sırada bize dayatırlar ‘Su azalıyor tasarruf yapın’ diye. Her musluk damlası binlerce ton su kaybıymış, ben değilim senin sorumlun. Sorumlu büyük endüstriyel yapılar ve HES’ler inşa ederek suyun yapısını bozanlardır. Bunu topluma yayarak ‘Hepimiz suçluyuz, sen bulaşığı elinde yıkarsan daha az su harcarız’ demek koca bir yalandır” şeklinde konuştu.