Suyun özelleştirilmesine karşı Avrupa’da kampanya

suyunozellestirilmesinekarsikampanyaKaynak: ANF, Murat Kuseyri, 26 Aralık 2012
Avrupa’da kamu çalışanlarını örgütleyen 270 federasyonun üyesi olduğu EFPU suyun özelleştirilmesine karşı bir kampanya sürdürüyor. Hedef 1 milyon imza toplayarak Avrupa Komisyonu’nu suyun özelleştirmesini yasaklayan bir yasayı kabul etmeye zorlamak.

EFPU yöneticilerinden Pablo Sanchez, suyun arabalar gibi satılan bir ticaret malı olmadığını, korunması ve güçlendirilmesi gereken bir insan hakkı olduğunu söylüyor. 2 milyon Avrupalının temiz içme suyuna sahip olmadığını, bazı Avrupa ülkelerine dayatılan özelleştirmelerin bu sayıyı daha da arttıracağı uyarısında bulunuyor. Avrupa ülkelerinde yaşayan emekçilere suyun özelleştirmesini engellemek için başlatılan kampanyaya katılmaları çağrısı yapıyor.

Avrupa Birliği Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve IMF ekonomik kriz içinde bulunan Yunanistan, Portekiz, Ispanya, İrlanda ve İtalya gibi ülkelere borç vermesine karşılık olarak kemer sıkma politikaları uygulamalarını, aralarında suyun da bulunduğu pek çok kamu hizmetinin özelleştirilmesini dayatıyor. Geçmişte Dünya Bankası ve IMF’nin yoksul ülkelere dayattığı Temel Uyum ve Yoksulluğu Sınırlama gibi programlar bu kez kriz içindeki Avrupa ülkelerine dayatılıyor.

Ancak bu dayatma emekçi halkın ve sivil toplum örgütlerinin direnişiyle karşılaşıyor. Geçtiğimiz yıl İtalya’da “Italian Forum for Water Movements” suyun özelleştirmesine karşı 1,4 milyon imza toplayarak Hükümeti halk oylaması yapmak zorunda bıraktı. Oylamaya katılanların % 95’i suyun özelleştirilmesini engelleyecek yeni yasalar çıkarılması için oy kullandı.

Bu yılın Mayıs ayında da İspanya, Portekiz ve Yunanistan’da suyun ticarileştirilmesine karşı mücadele eden 21 örgüt Avrupa Birliği’nin ekonomik işlerinden sorumlu Komiseri olli Renh’e ortak bir mektup göndererek, ülkelere ekonomik yardım yapma şartının suyun da aralarında bulunduğu pek çok kamu hizmetinin özelleştirilmesine bağlanmasının insanların su kullanma hakkını ihlal ettiğini ve bu nedenle de kabul etmeyeceklerini belirttiler. Komisyon’un dayattığı özelleştirmelerin Avrupa ve Dünyanın diğer ülkelerinde olumsuz sonuçlar yarattığını somut örnekler vererek ifade ettiler.

1990’lı yıllarda Dünya Bankası ve IMF bir dizi ülkeyi su ve lahım şebekesini özelleştirmeye zorladı. İnsanların en doğal hakları olan su ticari bir metaya dönüştürüldü. Aşırı karlar elde eden tekeller su ihtiyacını tekellerden karşılamak zorunda kalan Dünya nüfusunun % 7’sinin 2015 yılında % 17’ye yükseleceği tahmininde bulundular.

Ancak gelişmeler tam tersi oldu. Aşırı kar kazanma hırsıyla hareket ederek su ücretlerini yükselten tekellere tepkiler büyüdü. ABD’de Atlanta, Filipinler’de Manila ve Latin Amerika’nın bazı ülkelerinde özelleştirilen su şebekesi yeniden kamulaştırıldı. Avrupa ülkelerinde de benzeri gelişmeler yaşandı. Paris’te su tesisleri Suez ve Veolia gibi büyük tekellerden geri alındı. Hollanda 2004 yılında suyun özelleştirilmesini yasaklayan yasayı kabul etmek zorunda kaldı. İsveç’in Malmö ve Lund illerinde suyun özelleştirilmesi engellendi. Berlin’de protesto gösterileri ve halk oylaması sonrası belediye yönetimi geri adım atmak ve suyun yeniden kamulaştırılacağını açıklamak zorunda kaldı.

Daha önce özelleştirilen şu şebekelerini yeniden kamulaştıran ülke ve belediyeleri belirleyen Corporate Europa Observatory adlı örgütlenmeden Oliver Hoedeman, pratikte zararları görüldüğü halde hala Dünya Baknası ile krizdeki ülkelere borç para veren ülkelerin suyun özelleştirilmesini dayatmalarını şizofrenik bir vaka olarak tanımlıyor. Hoedeman, “Daha önce suyu özelleştirenler bu uygulamadan vazgeçerken, bu konuda deneyimi olmayan ülke ve belediyeler özelleştirme hatasına düşüyorlar” diyor.

Hoedeman hata yapan ülkelere örnek olarak da Türkiye’yi gösteriyor. Türkiye’nin sadece şu şebekesini değil aynı zamanda nehir ve göllerini de özelleştirmeyi planlandığını belirterek şunları söylüyor: “Türkiye su şebekesi ve nehirleri özelleştirmek için 50 yıllık sözleşme imzalamaya hazırlanıyor. Bu pek çok ülkede tabu olarak kabul edilen özelleştirmenin en uç biçimidir.”

Suyun özelleştirilmesine karşı kampanya 2013 yılının Ekim ayı sonuna kadar devam edecek. Avrupa Birliği ülkelerinde yaşayanlar imza kampanyasına www.right2water.eu adresinden katılabilirler.