Kaynak: Anadolu Ajansı, 26 Mart 2013
Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, HES’lerin ormanları tahrip etmediğini belirterek, ”HES’lerle ilgili ormandan verilen izinler, taş ocakları izinlerinin yüzde 1’i bile değil” dedi.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, TBMM Genel Kurulu’nda milletvekillerinin daha önce verdiği sözlü soru önergelerini yanıtladı.
Bazı illere bağlı köylerdeki içme suyu sorununun il özel idarelerinin görev alanında olduğunu kaydeden Eroğlu, sulama ve bazı HES projelerinin ne aşamada olduğuna ilişkin bilgi verdi.
Türkiye’de 21 bin 380 orman köyü olduğunu belirten Eroğlu, nüfus hareketleri ve yerel yönetimlerle ilgili yasal düzenlemeler nedeniyle son 10 yılda bin 124 orman köyünün niteliğinin değiştiğini söyledi. Eroğlu, son 10 yılda orman köylerine yönelik toplam 461 milyon 756 bin 321 lira maddi yardım, 1 milyar 762 milyon 395 bin lira sübvansiyon yapıldığını kaydetti.
2-B alanı 410 bin hektar
Eroğlu, 2002-2012 yılları arasında Türkiye’de toplam 22 bin 189 orman yangını sonucu 94 bin 92 hektar orman alanının yandığını, 2 milyon 420 bin hektar alanda ağaçlandırma çalışması yapıldığını bildirdi.
Orman vasfını yitirmiş 2-B alanının toplam 410 bin hektar olduğunun altını çizen Eroğlu, bu alanların satışından Maliye Bakanlığı’nın sorumlu olduğunu ifade etti.
HES projelerinin doğaya verdiği zarar
Bakan Eroğlu, hidroelektrik santrallerin (HES) denetimi konusunda ve bunların havza bazında incelenmesi konusunda komisyon kurduklarına işaret ederek, ”Eğer attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değmeyecekse bunlara müsaade etmiyoruz” dedi.
HES projelerinin çok büyük alanı tahrip ettiğine dair yanlış bir algı olduğunun altını çizen Eroğlu, ”HES’lerle ilgili ormandan verilen izinler, taş ocakları için verilen izinlerin yüzde 1’i bile değil. On binde 1,5 gibi bir alan. Yani HES’ler aslında ormanları tahrip etmiyor, onu özetle vurgulamak istiyorum” diye konuştu.