Kaynak: Radikal, 31 Ekim 2013
Manisa’nın Gördes ilçesi ve bağlı köylerde nikel madeni inşaatından kaynaklanan sudaki arsenik oranının halk sağlığını tehdit edecek boyutları aşmasına rağmen yaklaşık 3 yıldır herhangi bir önlem alınmadı.
İçme suyunda litre başına 10 mikrogram olması gereken arsenik oranı Gördes’te 274 mikrograma ulaştı. 30 binden fazla nüfusuyla önemli bir tarım alanı olan ilçe halka, yaklaşık 3 yıldır arsenikli su verildiği ve havaya yayılan kırmızı tozlar nedeni ile ekinlerin zarar gördüğü bildirilirdi.
TEHLİKELER ARSENİK İLE BAŞLADI
Birgün gazetesinden Gülsen Candemir’in haberine göre, Gördes Çevre Platformu (GÖR-ÇEV) Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Türkel, nikel madeni ile ilgili tüm bilgileri Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporunu okuduktan sonra edindiklerini, maden şirketi META’nın da ÇED raporunu “madenin zararlarını minimize ederek çalışma yapacağız” diyerek aldığını öne sürdü. Madene yakın tütünlerin ve meyve ağaçlarının tozla kaplanmaya başlandığını ifade eden Türkel, birkaç yıla kadar bölgede yetişen hiçbir ürünün alıcı bulamayacağını bunun da büyük göçlere neden olacağını söylüyor.
Bölgede çıkarılmaya başlanan toprakların üst üste konması ile toprakta çok miktarda bulunan arseniğin içme sularına karıştığını ifade eden GÖR-ÇEV yöneticisi, bu sorunun arıtma tesisleri ile çözülemeyeceğini, hayvanların içtiği ve tarım arazilerinde kullanılan suların da arsenikli olduğunu, sadece içme suyu için yapılacak arıtma tesislerinin yeterli olmayacağını aktardı.
HALKA ANLATMAK ZOR
Çevre örgütlerinin halka yaşananları anlatabilmesi ve ikna edebilmesi için sürekli su ile ilgili verileri paylaşması gerektiğini söyleyen Türkel, çevre örgütlerinin bölgedeki soruna ilgisizliğinden yakındı. Bölgede sadece GÖR-ÇEV’in kısıtlı imkânlar ile mücadeleyi sürdürdüğünü belirten Türkel, destek beklediklerini açıkladı.
MADENDE İŞLER AKSADI
Hasan Türkel madenin atık depolama sahasında işlerin durduğunu, yamaçlarda kayma, zeminde de çökmeler olduğunu ve atılan tonlarca betona rağmen zeminin sertleşemediğini belirterek, madenin bu yıl içinde faaliyete geçmesinin planlandığını ancak 2014’e sarktığını ve maliyetlerin gittikçe arttığını öğrendiklerini de söyledi.
Akhisar, Soma, Gördes ve Manisa’da konu ile ilgili paneller düzenlediklerini, halkı bilgilendirmeye ve madene karşı mücadele etmeleri için örgütlemeye çalıştıklarını anlatan Hasan Türkel, halkı bilgilendirmek için maden yetkililerini de davet ettiklerini fakat yetkililerin kendilerine, “Biz sizinle muhatap olmayız” dediklerini öne süren Türkel, halk ile karşı karşıya gelmekten çekindiklerini ifade etti.
‘İŞ BULAN SUSUYOR’
Sudaki arsenik değeri yüksek olan köylerden Kalemoğlu köyü sakini Mehmet Acar, madenden birinci derecede zarar göreceği belirtilen 7 köyden birinde yaşıyor. Köylülerin maden ile ilgili birçok şeye artık inansa da tepki göstermediğini söyleyen Acar, “Köyde kiminin eşi kiminin oğlu madende çalışıyor, bazılarının çocukları madenden burs alıyor, kiminin çocuğu Zorlu’nun fabrikasında çalışıyor. O nedenle madenin zararlarını bilmelerine rağmen seslerini çıkarmıyorlar. Ben de 2007 yılında madenin sondaj işinde 6 ay çalıştım. İş bitti, sonradan zararlarını öğrenince madenden çağırmalarına rağmen işe gitmedim. GÖR-ÇEV’e katıldım, işe girmemek ile ne kadar doğru bir şey yaptığımı daha iyi anladım. Asgari ücret ile her yerde iş bulunabilir ancak köylülerin çoğu ek gelir oluyor, sigortası yatıyor diye madene çalışmaya gidiyor” diyor. Kayacık kasabasından Enver Çetin ise, kasabalarında arsenik oranının yüksek olduğunu bildiklerini ve bu nedenle tedirginlik içinde yaşadıklarını belirtti. Çetin, belde oldukları için arıtma tesislerini kendilerinin yapmalarının gerektiğini, ancak onun da önünde engeller bulunduğunu ifade etti.
ARITMA TESİSİNE İZİN YOK
CHP ’li Kayacık Beldesi Belediye Başkanı Ramazan Koyunlu ise, beldelerinde 2-3 yıldır arsenikli su tüketildiğini, arıtma tesisi yapmak için İçişleri Bakanlığı’ndan izin istediklerinde ise bütçelerinin yetersiz olduğu söylenerek izin verilmediğini aktardı. Bakanlığa dava açtıklarını açıklayan başkan, Manisa İl Halk Sağlığı’ndan da beldelerinde yaşayan halka yönelik sağlık taraması istediklerini, şu an bunun yapılmasına uğraştıklarını belirtti. Geçmişe dönük sağlık taraması bilgilerinin olmadığını ancak bunu bundan sonrası için yapmaya çalıştıklarını söyleyen Koyunlu, Sağlık Bakanlığı’nın beldeye gelip çalışma yapmasını beklediklerini dile getirdi. Belediye başkanlarının ve muhtarların bu gibi durumlarda halka bilgi vermeleri gerektiğini, bunun yasal bir zorunluluk olduğunu ifade eden Koyunlu, ancak kendileri dışında hiçbir yerel yöneticinin bunu yapmadığını iddia etti. Şimdilik yedi köyün madenden zarar görmeye başladığını ancak sadece Kalemoğlu köyünde bir mücadele olduğunu söyleyen başkan Ramazan Koyunlu, mücadeleyi büyütmek için çaba sarf ettiklerine değindi. Yapılacak arıtma tesislerinin çare olmadığını söyleyen başkan, sadece içme suyunun temiz olmasının sorunun çözmeyeceğini, diğer suların da arsenikli olduğunu, madenin çalışmaya başlaması ile havaya karışacak sülfürik asitin yaşamı tehdit edeceğini ifade etti.
‘YAPTIM, OLDU’
Gördes halkından 93 yaşındaki Raşit Doruk da, madenin zararlı olduğunu, insanların bugüne ve yarına sahip çıkmak adına madene karşı durmaları gerektiğini ifade etti. “Ben yaptım oldu zihniyeti her yerde olduğu gibi buradaki nikel madeninde de kendini gösteriyor” diye eleştiride bulunan Doruk, ilçe halkının hatta Manisa’nın tamamının mücadelesine ihtiyaç olduğunu belirtti. Vatandaşın işsiz, aç olduğunu bundan dolayı da ne iş olsa bakmadan çalıştığını söyleyen Doruk, “İnsanlar çoluk çocuğuna bakmak için hangi iş olursa olsun çalışıyor. Mecbur bırakılıyorlar” dedi.
‘BİZ ÇOK YAŞAMAYIZ’
İlçenin pazarında görüştüğümüz Kalemoğlu Köyü’nden Kamil İlkaya ise, madende çalışan bir arkadaşının, “Biz çok yaşamayız” dediğini ancak mecbur kaldığı için çalıştığını belirtti. Kendisinin de yıllarca Soma’daki kömür madenlerinde çalıştığını ve her gün ölüme gider gibi gittiğini söyleyen İlkaya, ekmek parası için mecbur kaldıklarını ifade etti. İlçede çok fazla göç yaşandığını kalanların ise ne iş olsa yaptığını belirten İlkaya, insanların madenlerin zararlarını bilmesine rağmen iş umudu ile göz yumduğunu söyledi.
* Manisa Gördes’teki nikel madeninden birinci derecede zarar görecek köylerin isimleri şöyle: Akhisar’dan; Haydarpaşa, Dağdere, Yeğenoba köyü. Gördes’ten ise; Dutluca, Fundacık, Kabaksız, Kalemoğlu köyü ve Çiçekli beldesi. Köylerde yaklaşık 8 bine yakın insan yaşıyor.
* Maden inşaat alanında şimdilik sadece çökelti kazanları, nikel zenginleştirme kazanları, asit kazanları ve boru hatlarının yapımı sürüyor. Madenin çıkarılması için Kocamurat, Kurtburnu, Matal, Çakmaktaşı, Dişlik, Sefertaşı tepeleri kazılarak düzleştirme çalışmaları yapılacak, bu çalışmalarda binlerce ağaç kesilecek.