İzmir neden hazır değildi?

İzmir-sel- felaketi-2013Kaynak: Yeni Asır, 26 Kasım 2013
İzmir’de günler öncesinden yapılan uyarılara rağmen göz göre göre gelen sel felaketi Türkiye’nin gündemine otururken, kentte alınan önlemlerin yetersiz olduğunu da ortaya koydu. Önceki gün öğleden sonra ve dün sel sonrası bataklık haline gelen cadde ve sokaklarda temizlik çalışmaları sürerken İzmirliler, Büyükşehir Belediyesi’nin uyarılara rağmen gerekli hazırlıkları yapmamasına, hatta kendi itfaiye ve acil kurtarma araçlarının da sel suları altında kalmasını önleyememesine isyan etti. Öte yandan halk sağlığı uzmanları, taşan ve çevreye yayılan kanalizasyon sularının ciddi enfeksiyon tehlikesi içerdiği uyarısında bulunarak vatandaşları hijyen kuralları konusunda daha dikkatli olmaya çağırdı. Bu arada selin en çok vurduğu Konak 19 Mayıs Mahallesi sakinleri de önlem alınmamasına isyan ederken, Büyükşehir Belediyesi’nden kendileri gibi sürekli tehlike altında olan yerleşim yerlerindeki altyapıyı iyileştirme talebinde bulundu.

YETKİLİLER NE DEDİ?
Bu görev ihmalidir cezasız kalmamalıdır
Büyükşehir Belediye eski Başkanı Yüksel Çakmur
Yaşanan olay İzmir’e gerçekten yakışmadı. Bu bana göre bir görev ihmalidir ve cezasız kalmamalıdır. Fakat bunu söylerken sadece Sayın Başkana yönelik olarak konuşmuyorum geriye dönük olarak altyapı eksikliğinden dolayı kimin ihmali varsa cezalandırılmalı. İzmir’de bugüne kadar sağlam bir altyapı çalışması yapılsaydı bunların hiçbiri yaşanmazdı. Ayrıca Büyük Kanal Projesi kapsamında İzmir’in her yerine 80 santimetrelik borular döşeniyor ve bu boruların içine yağmur suları da kanalizasyon da evsel atıklar da akıtılıyor. Bu çok yanlış. Bunların hepsinin ayrı ayrı yerlere akıtılması lazım. Ayrıca dere yatakları da ayrı bir sorun. Dere yataklarının bulunduğu yerlere evlerin ve caddelerin yapılması bu durumu kaçınılmaz kılıyor. Bu olayların bir daha yaşanmaması için yönetici kimse, kim sorumluysa ceza almalı.

Büyükşehir Belediyesi başaramadı
Büyükşehir Belediye eski Başkanı Burhan Özfatura:
“İzmir’deki bu sıkıntının nedeni koordinasyon eksikliği ve Sayın Başkanın konusunda uzman ekibinin olmamasıdır. Maalesef İzmir’de Büyükşehir Belediyesi başarılı bir ekip çalışması yapamadı ve konusunda belirli düzeyde uzman insanlara görev verilemedi. Kaldı ki günler öncesinden bu uyarının yapıldı, hatta benim kendi cep telefonuma bile her gün meteorolojik uyarı geldi. Ben başkanlığım dönemimde en küçük bir meteorolojik uyarıda hemen kriz merkezi oluştururdum. Ayrıca uyarı yapıldığında yağmur başlamadan önce bütün derelerin ve kritik noktaların bulunduğu yerlere bütün ekipman ve iş makinelerimiz konuşlandırılırdı. Şimdi bunlar yine var ama ekip olmadığı için koordinasyon sıkıntısı var. Kaldı ki Karayolları, Devlet Su İşleri ve Ege Ordu Komutanlığı ile de irtibat halinde olurduk bu konuda onlarda her türlü desteği verirdi. Ama tüm bunları Büyükşehir Belediye Başkanı olan kişinin yapması gerekiyor. Yoksa denizin yükselmesi ciddi bir risktir ama önceden önlem alınsaydı bu manzara yaşanmazdı.”

Teknik altyapıya daha fazla önem verilmeli
Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Nehir Yüksel:
Hazırlıkların yetersiz olduğu görüldü. İzmir şehrinin buna daha fazla hazırlıklı olması lazımdı. Hazırlık yapılmamıştır demiyorum, ama yetersiz olduğunu anlıyoruz. İzmir’in bu tür afetler için daha kapsayıcı bir stratejik planı olması gerekiyor. Teknik altyapıya daha fazla önem verilmesi gerektiğini anlıyoruz. Tam anlamıyla yeterli değiliz ki bu sıkıntıyı yaşıyoruz.

Hazırlığın yetersiz olduğu ortada
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Ferdan Çiftçi:
Daha üst seviyeye çalışma yapılması gerekiyor. Çok şiddetli bir yağmur yaşandı ve normalin üzerinde yağış düştü. Ama bu durum bazı eksiklikleri de gündeme getirdi. İzmir’in bir sahil kenti olduğu ve denizin zaman zaman yükseldiği bilinen bir şey. Daha üst seviyeye çalışma yapılması gerekiyor. Ayrıca bu çalışmaların uzun soluklu bir planlama ile yapılması gerekiyor. Kısa vadeli çözümler yeterli olmayacaktır. İZSU’nun da bu uzun vadeli planların ne olması gerektiğini gündemine alması gerekir. Anlık ve çok miktarda düşen yağış elbette etkili olmuştur, ama hazırlığın yetersiz olduğu da ortadadır.

Yaşanan selden ders çıkarılmalı
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil Kınay:
Küresel iklim değişikliğinin etkisiyle tüm dünyada doğal dengeler değişmekte. Kentlerimizi yönetenlerin de bu değişimleri doğru takip etmesi gerekiyor. Bu anlamda yeterince hazırlıklı olunmadığını anlıyoruz. Yaşanan selden ders çıkararak kentsel yönetim politikalarının uzun vadeli planlanmasının önemini bir kez daha gördük.

Son 10 belediye başkanın hepsi sorumlu
BASİFED Başkanı Sıtkı Şükürer:
Büyük afetlerde insanlar ve belediyeler aciz kalır. Kentin altyapısı çok önceden iyi planlanmış olsa durum böyle olmazdı. Dolayısıyla yaşanan bu tablodan son 10 belediye başkanının hepsi sorumludur.

VATANDAŞ NE DEDİ?
* Ali – Tamam Turna: Sel felaketiyle hayatımız kabusa döndü. Hastalık mikrop kol geziyor. Her yer battı. Bütün kanalizasyon suları evlere doldu. Eşyalarımız evlerimiz kullanılamaz hale geldi. Ama bunun sebebi yağmurdan çok önlem almayan yetkililerdir.
* Münevver – Aslı Turan: Çoluk çocuk perişan haldeyiz. Çocuklarımızın hastalanmasından korkuyoruz. Bu konuda hiçbir önlem alınmıyor.
* Ayşe Akıncı: Her yer mikrop yuvası oldu. Evlerimiz eşyalarımızın hepsi kullanılamaz hale geldi. Hastalık kapmaktan korkuyoruz. Çünkü bütün sular evlerimizin içine girdi. Hiçbir ilaçlama yapılmıyor
* Özcan Özdemir: Belediye bize çorba yemek dağıtacağına zararımızı karşılasın. Ayrıca burada bir kişi hastalıktan ölse bunun hesabını kim verecek. Her yer mikrop yuvası haline geldi.
* Atilla Şeker: Evlerimizdeki tüm eşyalar kullanılamaz hale geldi. Kızımın çeyizi bile gitti. Büyük maddi zararımız var. Ayrıca hastalık kapma riski yaşıyoruz. Mahallenin komple ilaçlanması gerekiyor
* Zübeyde Özkanlı: Kullandığımız bütün eşyalar hurdaya gitti. Büyük mağduriyet yaşıyoruz. Yetkililerin yardım elini uzatmasını bekliyoruz.
* Ayfer Esmer: Evlerimiz kullanılamaz hale geldi. İçeriye giremiyoruz. Heryer pislik içinde. Hastalık kapmaktan korkuyoruz. Belediye burayı acilen ilaçlasın.
* Ahmet Özdemir: Belediyenin ekipleri burada yetersiz. Kendi işimizi kendimiz yapıyoruz. Sanki bunun sorumlusu bizmişiz gibi. Yeterli ekip yok. Yardımlar yetersiz. Hastalık kol geziyor. Yetkililer sesimizi duysunlar.
* Yaşar Usluer: 15 yıldır Güzel İzmir’imizi bu zihniyet yönetiyor. Şimdiki itfaiyenin olduğu yeri de bu zihniyet yapmadı mı? Madem yoldan 2 metre aşağı yaptın, herhangi bir yağmur da su tahliyesini düşünen bir tek görevliniz yok muydu? Ya da itfaiyeyi çukura yapmak kimin zeka ürünü? Karayolları’nın Osman Kibar meydanının altına yaptığı tüneli, yapıldığı günden beri bir kere pompa arızalandığı için su bastı. Belediyenin dal/çık tünellerini ise her yağmurda su basıyor!? Denize kıyısı olan bir kentin su basması, yağmurun çok yağmasından değil, itfaiye merkezini bile 2 metre aşağı yapan zihniyetin hatasıdır?

SALGIN TEHLİKESİ
İzmir’de önceki gün hayatı felç eden selin ardından uzmanlar enfeksiyon uyarısında bulundu. Ege Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa, yağmur suyu ile kanalizosyon suyunun böyle durumlarda karıştığını ve kirli suyun temas yüzeylerinden uzak durulması gerektiğini söyledi. İzmir’de dört saat süren ve hayatı durma noktasına getiren şiddetli yağmur ve sel, kentin sokaklarını göle çevirdi. Yağmur suyunun kanalizasyon suyuyla birlikte şehrin sokaklarına akması ise halk sağlığı açısından ciddi riskleri beraberinde getiriyor. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa, vatandaşın kanalizasyon sularının sokaklardaki temas yüzeylerinden kaçınması gerektiğini söyledi.

“Baştan önlenmesi lazım”
Karababa, “Kanalizasyonun içinde bulunan insan atıklarının olası enfeksiyon hastalıklarına yol açma riski söz konusu. Suyun temas ettiği yüzeylere dikkat edilmesi gerekiyor. Bu riskin baştan önlenmesi lazım. Türkiye’nin kentlerinde yağmur suyu ile kanalizasyon aynı kanaldan akar. Bunların ayrı kanallardan akacak şekilde düzenlenmesi gerek” dedi. Karababa, sel suyuna temas eden vatandaşların ise vakit kaybetmeden yıkanarak hijyenlerini sağlaması gerektiğinin altını çizdi. Henüz görülmese de fare gibi kemiricilerin de sel durumlarında ortaya çıkabildiğini belirten Karababa, “Bu kemiricilerin ortada olması da risk oluşturacaktır. 1990’larda böyle bir durum söz konusu olmuştu” diye konuştu.

Yaralar sarılmaya çalışıldı
İzmir’in yağışlı havanın etkisine girmesiyle birlikte İzmir Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü uyarılara devam ederken, kuvvetli sağanak yağışın yol açtığı su baskınları nedeniyle pek çok semtte hayat adeta felç oldu. Meles Deresi’nin taşması sonucu ev ve işyerleri su basan vatandaşlar duruma tepki gösterirken, sualtında kalan İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ve AKS 110 Merkezi’nde temizlik çalışmaları başladı.
Kemer Alt Geçidi’nde biriken tonlarca su, ekiplerin saatler süren yoğun çalışmalarının ardından tahliye edilirken, sular altında kalan 3 araç da çıkarıldı. Basmane Tren Garı’nda da biriken sularda İZSU ekipleri ve gar personeli tarafından tahliye edildi. Evleri su basan vatandaşlara belediye ekipleri yardımcı olmaya çalışırken, yapılan hasar tespit çalışmalarının ardından kullanılmaz hale gelen eşyalar kamyonlarla taşındı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanvekili Sırrı Aydoğan, Zarar Tespit Komisyonu Raporu’na göre kentteki sağanak yağıştan etkilenen 128 ev ve işyerinde su baskınına müdahale edildiğini, 15 adreste de çalışmaların sürdüğünü bildirdi.

Yağışlar ne kadar sürecek?
Kentte yaşamı felç eden yağışların hafta ortasına kadar aralıksız süreceği ifade edilirken, İzmir, Aydın, Manisa ve Balıkesir’de metrekareye 20 ile 50 kilogram yağış beklendiği vurgulandı. Meteoroloji 2. Bölge Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre, İzmir, Aydın, Manisa, Denizli ile Balıkesir’de yaşamı olumsuz etkileyen sağanağın bugün öğle saatlerine kadar kuvvetli şekilde devam edeceği, daha sonra sağanak yağışın yarın bölgeyi terk edeceği vurgulandı.

AFAD: 10 aile huzurevine yerleştirildi
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinasyonunda İzmir İl AFAD’dan 50 arama kurtarma personeli ve 5 arama kurtarma aracı, Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’ndan 670 personel ve 406 araç ile Türk Kızılay’ından 8 personel ve 3 aracın ilgili bölgelere yönlendirilerek çalışmalara katıldığı bildirildi. Olayda can kaybı yaşanmadığı vurgulanan açıklamada, AFAD koordinasyonu ile yürütülen çalışmalarda toplam 10 aile geçici olarak huzurevine yerleştirildiği, su tahliye çalışmalarının devam ettiği kaydedildi.

Kızılay devreye girdi
Türk Kızılayı’nın, İzmir’de yaşanan su baskınları nedeniyle, bölgeye 425 battaniye ve 500 kumanya gönderdiği bildirildi. Su baskınları sonrasında “alarm durumu”na geçtiklerini belirten Türk Kızılayı yetkilileri, yağmurdan en çok etkilenen Bornova, Konak, Basmane, Çankaya, Gürçeşme, Yenişehir semtlerinde ihtiyaç tespiti çalışmaları yapıldığını ve Kızılay ekiplerinin yaptığı ihtiyaç tespiti sonucu afetzedelere 425 battaniye ve 500 kumanya (kek, su, meyve suyu, ekmek arası sandviç) ulaştırılırken bölgede bulunan ikram araçlarıyla da çay ve çorba dağıtımı yaptığını bildirdi.