Kaynak: Haberyurdum, 4 Mart 2014
Kurak geçen kış mevsimi çiftçileri olduğu gibi arıcıları da olumsuz etkiledi, yağmayan kar ve yaşanmayan kış mevsimi dolayısıyla uyuşmayan, sürekli canlı kalan arı zayiata uğradı.
30 yıldır arıcılık yapan Süleyman Durmaz, hava şartlarının değişime uğraması, ve yağışların azalmasıyla arıcıların verim alabilmesi için gerekli şartların oluşmadığını söyledi.
Süleyman Durmaz, 30 yıldır bal üretiyor. 2013 yılı rekoltesinin sönük geçtiğini belirtirken, 2014 yılının da çok olumlu başlamadığını dile getiren Durmaz, son yıllarda insanlar bal konusunda bilinçlendiğini de sözlerine ekledi.
Önceleri vatandaşın satın aldığı balı buzdolabında sakladığını söyleyen Durmaz; “ İnsanımız, balın buzdolabında saklanmayacak bir gıda olduğunu nihayet öğrendi. Bal eksi sıcaklıkta katılaşır, o bal gerçek baldır. Üretici balı ne kadar geç alırsa, bal ne kadar koyu kıvamda olursa bal o kadar geç donar, kristalize olur. Donan bal kötü bal değildir” dedi.
2013 yılının rekolte olarak sönük geçtiğini belirten Durmaz, hava şartlarının değişime uğraması ve yağışın azalmasının arıcıları da olumsuz etkilediğini işaret ederek; “ İç Anadolu Bölgesi en az yağış alan bölge olunca arıcının verim alabilmesi için gerekli şartlar oluşmuyor. Arıcının rekoltesi, yağışla baharla alakalıdır, Mesela 2014 yılı içinde Çukurova’da dahi yağış ciddi derecede azaldı. Bundan ötürü arı zayiatları fazla oldu. Kış ortamını yaşayarak uyuşmayan arı sürekli canlı kaldı. Canlı duran arının da belli bir ömrü vardır, bu uçan arı, tarlacı arı için yaklaşık 40-45 gün hesap edilir. Hal böyle olunca arılar zayiata uğradı” dedi.
Arı sektörünün bilinenin aksine masraflı bir sektör olduğunu beliren Süleyman Durmaz; “ Arıyı kovana koyayım o kendi kendine bal yapar diye bir şey yok. Bal elde etmek için arıya iyi bakmak, emek vermek gerekir” dedi.
Kurak geçen kış mevsiminin arıcılara bir başka olumsuz getirisinden de söz eden Durmaz, kurak geçen zamanlarda sarı arının popülasyonunda artış olduğunu, bal arılarına zarar veren sarı arı ile de ayrıca mücadele etmek gerektiğini söyledi.